Başbakan Erdoğan, imam hatip liselerinin 100. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Burhan Felek Spor Salonu'nda düzenlenen "100 Yıllık Hikaye İmam Hatip" etkinliğine katıldı.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, 79 senede 6 bin 100 kilometre yol yapılan Türkiye'de, 10 yılda 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptıklarını söyledi.
"Bütün bu olanlar niye, neden?" diye soran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunlar yıllık kapasitesi yüz milyonun üzerinde olan 3. havalimanını hazmedemiyorlar. Bakınız, oradaki iş adamlarımızın mallarına tedbir koymaya kalktılar. Tedbir koydular, hak tecelli etti, bu tedbir kalktı. Niye? Bu iş yapılmasın, bunların kredibilitesi sarsılsın diye yaptılar. Bitmedi, şimdi 3. köprü yapılıyor. Kuleler 160 metreye ulaştı. 3. köprünün İstanbul'a yapılmasından dolayı rahatsız oluyorlar. İstanbul'un en önemli sorunu ulaşım ve trafik. Bunlar bittiği anda Allah'ın izniyle daha rahatlayacağız. Marmaray bunları rahatsız etti. Marmaray 153 yıllık rüya. Sultan Abdülhamid, Sultan Abdülmecid'in rüyası. Bunu biz gerçekleştirdik. Suyun 62 metre derinliğinde Marmaray'ı yaptık. Onun biraz daha güneyinde bir tane daha yapıyoruz, çift katlı tüp geçit. Oradan da otomobiller geçecek. 2015'te inşallah onu açacağız. Bunlar bundan rahatsız oluyor."
İmam hatip nesli olarak bu projelerden çok daha farklısını yapacaklarını vurgulayan Erdoğan, "Çünkü biz Fatih'in torunlarıyız. Fatih gemileri karadan yürüttü. Biz de araçları denizin altından yürüyoruz. Farkımız bu" diye konuştu.
"Bu çizgiden şaşmayacağız"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, nice hayırsever ve yürekli gönül dostlarının imam hatiplilere hizmet ettiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Allah onlardan razı olsun. Geceleri biz yurtta yatarken bakardık. İlim Yayma Cemiyeti Başkanı Yusuf amcamız, Allah rahmet etsin, üstü açılan öğrencilerin üstünü örterdi. Bunların hizmetleri unutulamaz. Bir başkası nöbetçi olduğu akşam bir bakarsınız gelir üstünüzü örter. Bunlar unutulamaz. Onları rahmetle anıyoruz. Allah onlardan razı olsun. Bu milletin fertleri, inanın sizin için gece gündüz dua ettiler. Sizin için, millet için, ülke için karşılık beklemeden fedakarca mücadele ettiler. İktidar peşinde olmadılar. Para peşinde hiç olmadılar. Şöhret peşinde hiç olmadılar. 'Örgüt kuralım' demediler. 'Paralel devlet kuralım' demediler. 'Saadet zinciri oluşturalım' demediler. 'Hükümetler kurup, hükümetler yıkalım, istediğimizi düşürüp, istediğimizi yüceltelim' demediler. 'Uluslararası şebekelere maşalık yapalım' demediler. 'Sermaye yönetip, devlet içinde devlet olalım' demediler. 'Ananas cumhuriyeti kuralım' demediler. Onların bir tek derdi vardı. Milletin, ülkenin değerlerini, kutsalları öğreten, imanlı, inançlı gençler yetiştiren imam hatip okulları ayakta dursun istediler. Hiç bir zaman öne çıkma dertleri olmadı. İsimsiz birer kahraman olarak geldiler. Vazifelerini sessizce yaptılar, vakarla terki diyar ettiler. Gençler, bu çizgiden şaşmayacağız. Milletin fertleri, evlatları olduğumuzu unutmayacağız. Başkaları için çalışanlardan değil, milleti, ülkesi için, ilkeleri ve ideallari için mücadele edenlerden olacağız. 76 milyonu bir ve beraber göreceğiz. Komşunun derdini dert edecek, milletin derdiyle dertlenecek. Yeryüzündeki tüm mazlumların meselesini, meselemiz edineceğiz."
Erdoğan, öğrencilere seslendi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, etnik, dini, mezhepsel, fikirsel farklılıklara saygı duyacaklarını ve yaratılanı yaratandan dolayı seveceklerini vurguladı.
Erdoğan, 100 yılın örnek bir neslin, onurlu mücadelesiyle geçtiğini, bu onurlu mücadeleyi kararlılıkla ve sorumlulukla sürdüreceklerini ifade ederek, öğrencilere şöyle seslendi:
"Bunu bir kez daha tekrar ediyorum. Her ne olursa olsun ümitsiz olmayacaksınız. Hüzünlenmeyecek, yeise kapılmayacaksınız. Başınızı öne eğmeyeceksiniz. İnanıyorsanız, muhakkak üstünsünüz. Bunu asla unutmayacaksınız. Hak bildiğiniz yolda hiç şaşmadan ve sapmadan yürüyecek, ilerleyeceksiniz. Unutmayın, her karanlık gecenin bir sabahı vardır. Her kışın baharı vardır. Karanlıktan aydınlığa çeviren, hüzünleri ferahlığa tahvil eden, bir yüce el, bir yüce kudret vardır. Yusuf'u kuyudan alıp, Mısır'a Sultan eden bir güç vardır. Musa'yı Firavun'un sarayında yetiştirerek, oraya hakim kılan bir güç vardır. Firavunları, zalimleri, hainleri zillete mahkum eden, mazlumun ahına cevap veren, sabredeni mutlaka zafere ulaştıran bir irade vardır."
Erdoğan, sözlerini Akif'in şiiriyle tamamladı
Bugünün aynı zamanda Mehmet Akif Ersoy günü olduğunu anımsatan Erdoğan, Ersoy'un "Allah'a dayan, sa'ye sarıl/Hükmüne ram ol, yol varsa budur bilmiyorum başka çıkar yol" mısralarını okudu.
Başbakan Erdoğan, öğrencilere, "Yeni ve büyük Türkiye'nin aydınlık suretleri" şeklinde hitap ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sizler Asım'ın neslisiniz. Akif, Asım'ın neslini nasıl tanımlıyor; 'Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem/Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem/Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım/ Boğamazsam da hiç olmazsa yanımdan kovarım/Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam/Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam/Doğduğumdan beridir aşığım istiklale/Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale/ Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum/ Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum/ Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim/Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim/ Adam aldırmada geç git diyemem, aldırırım, çiğnerim, çiğnenerim, hakkı tutar kaldırırım/ Zalimin hasmıyım ama severim mazlumu.' İşte Asımın nesli bu. Rabbim sizlerden razı olsun diyorum. Rabbim kardeşliğimizi, muhabbetimizi, birlik ve dirliğimizi daim kılsın diyorum. Geride kalan 100 yılın isimsiz kahramanlarını tekrar hayırla yad ediyor, vefat edenlere Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Sağolun, var olun, Allah'a emanet olun."