Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik Bölge Türkiye
Hacımüftüoğlu: 'Gurur duyuyoruz'
Hacımüftüoğlu: 'Gurur duyuyoruz'
Kurtulmuş: ‘Dün Hitler vardı, bugün Netanyahu var’
Kurtulmuş: ‘Dün Hitler vardı, bugün Netanyahu var’
Erdoğan: ‘Emin adımlarla ilerliyoruz’
Erdoğan: ‘Emin adımlarla ilerliyoruz’
Atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı
Atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı
Hakan Kutlu: ‘İnşallah daha güzel olacak’
Hakan Kutlu: ‘İnşallah daha güzel olacak’
HABERLER>TÜRKÄ°YE
18 Ocak 2014 Cumartesi - 13:54

Aç bırakarak öldürme taktiği uygulanıyor

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'de Ortaçağ savaşlarını andıracak şekilde ''aç bırakarak öldürme taktiği'' uygulandığının delillerle açık şekilde ortaya konulduğunu söyledi.

Aç bırakarak öldürme taktiği uygulanıyor

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, uluslararası topluma sunulan bazı delillerin Suriye'de Ortaçağ savaşlarını andıracak şekilde bir aç bırakarak öldürme taktiği uygulandığını açık şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Türkiye'nin evsahipliğini yaptığı "2. Suriye'ye Komşu Ülkeler Bakanları Toplantısı" Harran Konteyner Kent'te başladı.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres ile toplantının eşbaşkanlığını yürüten Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, Şanlıurfa ve bütün komşu ülkelerin tarih boyunca büyük medeniyetlere eşlik etmiş bölgeler olduğunu dile getirdi.

Davutoğlu, bütün semavi dinlerin kurucusu Hazreti İbrahim’in şehrinin, tarih boyunca farklı kültürlere beşiklik ettiğini, insanlığın ilk önemli üniversitelerinden Harran’ın bu topraklarda doğduğunu anlattı. Böylesine köklü bir medeniyet merkezinin bugün bir başka insani görevi yerine getirmek üzere harekete geçmiş durumda olduğunu söyleyen Davutoğlu, bunun da 3 senedir Suriye’de yaşanan insani trajedi olduğunu vurguladı.

Suriye halkının 3 senedir her türlü baskı ve zulümle karşı karşıya olduğunu ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Suriye halkının belki de yirminci yüzyılın en büyük trajedileriyle kıyaslanacak şekilde 21. yüzyılda ilk büyük insani trajediyi yaşadığına şahit oluyoruz. Keskin nişancılar, tanklarla kuşatılmış şehirlere yapılan saldırılar, hava kuvvetleriyle yapılan saldırılar, Scud füzeleri, kimyasal saldırılar, varil bombalarıyla yapılan saldırılar. Gerçekten büyük ızdıraplar çeken bir halk, kitleler halinde komşu ülkelere akın etti. Türkiye, Lübnan, Ürdün ve komşu olmamakla birlikte Mısır'a binlerce insan yiyecek aş, su ve ilaç bulabilmek için geldi. Türkiye'ye 700 bin Suriyeli geldi."

Davutoğlu, 30 Ağustos 2012 tarihinde, Birleşmiş Milletler (BM) Suriyeli mülteciler özel oturumuyla toplandığında, BM liderliğinde komşu ülkelerle ortak bir mekanizma kurulması yönünde bir teklifte bulunduğunu ve bu çerçevede BM'nin Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres'in inisiyatifiyle Cenevre'de ilk toplantıyı yaptıklarını hatırlattı.

Toplantıya katılan tüm ülkelerin aynı kaderi paylaştığını dile getiren Davutoğlu, bu ülkelerin Suriyelilere kapılarını açtığına, ellerindeki imkanları paylaştığına işaret etti.

Cenevre'de yapılan toplantıda değişik zamanlarda bir araya gelme ve bunları kamplarda yapma kararı aldıklarını belirten Bakan Davutoğlu, ilk uygulamasını da bugün Harran'da yaptıklarını kaydetti. Bu toplantının zamanlamasının önemine dikkat çeken Davutoğlu, şunları söyledi:

"Cenevre-2 Konferansı hazırlıkları bağlamında olağanüstü bir diplomatik trafik var. 2 gün önce Kuveyt'te donörler toplantısı yapıldı, hemen akabinde ve Cenevre'nin hemen öncesinde Harran'da bir araya gelmemiz uluslararası toplum ve insanlığa bir çağrıdır. Bu çağrı, artık yeter çağrısıdır; kadın, çocuk, yaşlıların, çaresizlerin bu büyük insani trajedisi karşısında sessiz kalmayalım. Artık yeter, çünkü bu mülteciler dışında milyonlarca insan Suriye'de şu anda en temel ihtiyaçlarından bile yoksun bir şekilde yaşamak zorunda.

Yermuk'ta son birkaç hafta içinde onlarca Suriyeli kardeşimiz açlık, susuzluk ve ilaçsızlıktan vefat etti. Uluslararası topluma sunulan bazı deliller açık bir şekilde ortaya koyuyor ki Ortaçağ savaşlarını andıracak şekilde bir aç bırakarak öldürme taktiği uygulanıyor. Şehirler, mahalleler kuşatılıyor, aylarca insanlara herhangi bir insani yardım ulaşılmasına izin verilmiyor ve oralarda insanlar büyük bir ızdırap içinde hayatlarını kaybediyor. En yakınlarını bu sebeple kaybeden anne-babaların yaşadığı trajediyi düşünün. Burada uluslararası insanlığa bir çağrı için bir araya geldik. Bu çağrı umarız ki gereken yankıyı bulur."

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin şu ana kadar konuyla ilgili herhangi bir karar alamadığının altını çizen Davutoğlu, "Suriyeli kardeşlerimize mesajımız da şudur: Kim ne yaparsa yapsın, ne kadar sessiz kalırsa kalsın, bizler sizin acınıza sessiz kalmayacağız. Elimizden gelen bütün imkanla sizin yanınızda olmaya devam edeceğiz. Ülkelerimiz, şehirlerimiz, mahallelerimiz, evlerimiz size sonuna kadar açıktır, çünkü kalbimiz size açıktır" diye konuştu.

Guterres: Cenevre 2 toplantısı önemli

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres de konuşmasında, Suriye konusunda çözümün siyasi olması gerektiğinin altını çizdi.

BM Komiseri Guterres, bu nedenle gelecek hafta Cenevre'de yapılacak toplantıda uluslararası topluma net mesajlar vermenin önemli olduğuna dikkati çekti.

Suriye halkının savaşın son bulmasını ve ülkelerine geri dönerek orayı yeniden inşa etmek istediklerini ifade eden Guterres, bu ülkenin sadece 6 yıl önce 2 milyondan fazla kişi ile dünyada en fazla mülteci barındıran 2. büyük ülke iken şimdi gittikçe mülteci üreten bir konumda olduğunu vurguladı.  

Antonio Guterres, Suriye'de yaşanan şiddetli savaşa siyasi çözüm bulunması için gelecek hafta yapılacak barış görüşmelerinin, dökülen kanın durmasında çok önemli bir role sahip olduğunu vurguladı.

Suriyeli mültecilerin Akdeniz'de boğulduğunu görmek kabul edilemez

Guterres, Suriyelileri misafir eden ülkelerin büyük bir finansal desteğe ihtiyacı olduğunu ve bu yükü paylaşmak için dünyadaki tüm ülkelere çağrıda bulunduklarını hatırlattı.

Suriye konusundaki yükü paylaşmanın uluslararası toplumun bir  sorumluluğu olduğunu söyleyen BM Mülteciler Yüksek Komiseri, bu nedenle sadece komşu ülkelerin değil, dünyadaki tüm sınırların Suriyelilere açılması için güçlü bir şekilde çağrıda bulunduklarını ifade etti. Guterres, "Benim için Suriyeli mültecilerin Akdeniz'de boğulduğunu, öldüğünü ya da diğer ülkeler tarafından geri çevrildiğini görmek kabul edilemez" diye konuştu.

Toplantı basına kapalı devam etti.

Katılımcılar, toplantının ardından değerlendirmede bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Davutoğlu, 3 yıldır Suriye'de büyük bir insanlık trajedisi yaşandığını ve uluslararası toplumun bunu dindirecek adımlar atamadığını söyledi. Harran'da 100 binin üzerinde mülteci ağırlayan komşu ülkeler bulunduğunu dile getiren Davutoğlu, Cenevre toplantısının hemen öncesinde böyle bir toplantıyı mülteci kampında yapıyor olmanın başlı başına bir çağrı niteliği taşıdığını vurguladı. 

Herkesin ulusal çıkarları farklı olsa da insani konular olduğunda bu çıkarların ve görüş ayrılıklarının ortadan kalkması gerektiğine dikkati çeken Davutoğlu, bugün daha dün doğmuş bir çocuk gördüklerini ve bu çocuklara sahip çıkmak gerektiğini ifade etti. Suriye'nin üzerine çöken karanlığa artık dur demek gerektiğini kaydeden Davutoğlu, yaklaşık 9 milyon Suriyelinin evini kaybetmiş durumda olduğuna ve BM bu çağrılara kulak tıkamışken, küçük siyasi hesaplar içine girmişken bu sorunları aşmanın zor olduğuna vurgu yaptı.

Komşu ülkeler toplantısının devamını önce Ürdün'de sonra da Irak'ta yapacaklarını ifade eden Davutoğlu, "Herkes kulağını tıkasa da biz her toplantıda haykırmaya ve insanlığın vicdanına seslenmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

BM Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterrez de Harran'daki kampta sağlanan mükemmel şartların her türlü takdirin ötesinde olduğunu belirtti.

Diğer ülkelerin de artık destek vermeleri ve yükü paylaşmaları gerektiğini kaydeden Guterres, insani yardımın önemli olduğunu fakat tek başına bu problemi çözmeyeceğini söyledi. 

"Ümit ederiz ki haklı talepleri bir an önce karşılanır" 

Bir gazetecinin, İstanbul’da Suriye muhalefetinin yaptığı toplantıya ilişkin sorusu üzerine Davutoğlu, konuya ilişkin olarak yoğun bir diplomatik trafiğin sürdüğünü söyledi. Suriye rejiminin, hem Cenevre-2’ye katılacağını açıklayıp hem de yeni şartlar öne sürmesinin fiilen orada olsalar bile toplantıya katılmayacakları anlamına geldiğini ifade eden Davutoğlu, rejimin bir taraftan da insafsızca yöntemleri devam ettirmesinin Suriye muhalefetinde bir haklı tepki doğurduğunu belirtti. Toplantı gündeminin esasının Cenevre-1’de alınan tam yetkiye sahip ve eli kana bulaşmamış olanlardan oluşan bir geçiş yönetimi kurmak kararları olduğunu hatırlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:

“Zaten şu anda içerideki terör tehdidiyle Suriye muhalefeti savaşıyor. Suriye rejimi ise aksine teröre destek veriyor. Rejim ve Muallim’in (Suriye Dışişleri Bakanı) açıklamaları samimiyse öncelikle bu toplantıya gündemi belli olacak şekilde katılmak esastır. O da bir geçiş yönetimi kurulmasıdır. Suriye muhalefeti de tek bir çatı altında toplantıya katılmalı. Bunun için yoğun bir çaba sarf ediliyor. Fakat ümit ederiz ki haklı talepleri bir an önce karşılanır. Cenevre-2 Konferansı’nın başarılı olması için elimizden gelen her türlü desteği vereceğiz. Fakat uluslararası toplum da bilmelidir ki bir toplantıyla bu mesele tam anlamıyla çözüme kavuşturulmaz.”

Bu yıl uluslararası toplum tarafından verilen yardım sözlerinin sorulması üzerine, Suriye içindeki ve dışındaki mülteciler için 2,4 milyar dolarlık bir insani yardım sözü verildiğini belirten Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres de bu sene bu miktarın belli bir ölçüde büyümesinin beklendiğini ifade etti. Guterres, krizin boyutu nedeniyle hiçbir yardımın yetmeyecek gibi göründüğünü vurguladı. Türkiye tarafından 2 milyar dolara yakın bir bütçe ayrıldığının söylendiğini aktaran Guterres, uluslararası toplumdan da çok daha büyük bir yardım beklediklerini kaydetti.

Davutoğlu da böyle bir trajediye ne kadar sessiz kalınırsa kalınsın, kendilerinin her gün her saat bu trajediyi hatırlatmakla yükümlü olduklarını dile getirdi. Uluslararası toplumun performansına bakıldığında ümitli olmanın zor olduğunu belirten Davutoğlu, bu savaşın esasına dönük kimyasal silahlar konusu dışında henüz tek bir karar alınmadığına işaret etti. Bakan Davutoğlu, “Ümit ederiz bu kez buradan yaptığımız çağrı karşılık bulur. En azından açlıktan kırılan bölgelere insani yardım ulaşır, küçük hesaplar bırakılır ve bu vicdani sese kulak verilir” ifadelerini kullandı.

Guterres, BM’nin siyasi ve insani boyutları olduğunun ve kendisinin temsil ettiği kurumun insani boyutta çalıştığının altını çizerek, bunun çok önemli bir ayrım olduğunu dile getirdi. Guterres, “Uzun saatler ve uzun yıllar boyunca insani yardım sağlamaya devam edebiliriz ama Suriye halkının ihtiyaç duyduğu şey bu değil” diye konuştu.

"Biz elimizden geleni yapmakta yükümlüyüz ve yaptık" 

Davutoğlu, başka bir soruyu yanıtlarken de Suriye’de akan kanın durması için sağlanacak tüm katkılara açık olmak gerektiğini kaydetti. İran ile yaptıkları tüm görüşmelerde hep bunun için devreye girmeleri talebinde bulunduklarını söyleyen Davutoğlu, bu meselenin sadece doğrudan mülteci alan ülkelerin meselesi olmadığını anlattı.

Bütün ülkelerin devrede olması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, nasıl bir mekanizmayla çözülebileceği konusunda ise sorumluluğun, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) sorumluluğunda olduğunu hatırlattı. "Biz elimizden geleni yapmakta yükümlüyüz ve yaptık" diyen Davutoğlu ancak nihayetinde meselenin çözümünde BMGK’nin üzerine düşeni yapmasının önemine dikkati çekti.

 
Bizim yaptığımız yardımın 10'da birini yapmadılar
 
Müslüman Müslüman’a tuzak kuramaz
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Bizim yaptığımız yardımın 10'da birini yapmadılar
Suriye'deki insani kriz, üçüncü yılında devam eden çatışmalarla korkunç ...
Bu arkadaşımız Türkiye vatandaşı mı?
Zaman Gazetesi yazarı Şahin Alpay'ın yazdığı 'nükleer' yazısına Bakan Yıldız sert tepki gösterdi.
Hakan Fidan Köşk'e Çıkıyor
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bugün devlet günü çerçevesinde Çankaya Köşkü'nde ...
 
Hükümete destek
İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği'nden 17 Aralık operasyonu ...
3. Havalimanı Ve Kanal İstanbul Tehlikede Mi?
Türkiye'yi sarsan 17 Aralık Operasyonu'nun ardından Başbakan Erdoğan'ın ...
Anadolu Fatihi'nin kayıp mezarı aranıyor
Anadolu'nun kapılarını Türkler'e açan Sultan Alparslan'ın kayıp mezarını ...
 
Başbakan Haşhaşileri Hatırlattı!
HAŞHAŞİLER VE HASAN SABBAH KİMDİR?
HSYK teklifini dondurabiliriz
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin Anayasa ...
Savcılar Başbakan'ı evinden alacaklardı
Paralel yapı savcılarının operasyondan önce 3 aşamalı plan yaptıkları ...
 
DADAŞ GAZETESİ
YAZARLAR
Nedim Atakol
Nedim Atakol
Adalet adalet adalet; illa adalet!
İrfan Kayagil
İrfan Kayagil
Ateizm Kazanı Kaynıyor, Din Adamları Nerede?''
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
DADAŞ
ANKET
Erzurum Havalimaninin ismi ne olsun?

Recep Tayyip Erdogan
Nafiz Kotan
Palandoken
Saltuklu
Dadas

Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva