Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, terörle mücadelenin ekonomik ve sosyal boyutlarıyla ilgili eylem planının 303 maddeden oluştuğunu belirterek, eylem planının detaylı bir şekilde Bakanlar Kurulu'nda paylaşıldığını ve bunun taslak bir çalışma olduğunu ifade etti. Kurtulmuş, "Önümüzdeki günlerde, ilgili bakan arkadaşlarımızla yapacağımız bir çalışma sonucu bu eylem planı taslak halinden nihai haline gelecek ve inşallah uygulamaya konulacaktır" dedi.
GÜNDEM
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 64. hükümetin 7. Bakanlar Kurulu'nda yer alan konuları paylaşan Kurtulmuş, öncelikli maddenin terörle mücadelenin ekonomik ve sosyal boyutlarıyla ilgili eylem planı olduğunu ifade etti. Üzerinde çalışılan 303 maddeden oluşan eylem planının detaylı bir şekilde Bakanlar Kurulu'nda paylaşıldığını ve bunun taslak bir çalışma olduğunu kaydeden Kurtulmuş, "Önümüzdeki günlerde, ilgili bakan arkadaşlarımızla yapacağımız bir çalışma sonucu bu eylem planı taslak halinden nihai haline gelecek ve inşallah uygulamaya konulacaktır. Burada esas mesele terörle mücadelenin arızi bir durum olduğudur. Yani inşallah terör bitirilir bitirilmez eşzamanlı olarak bu süreçte ortaya çıkan ekonomik ve sosyal sorunların telafisi, rehabilitasyonu ve restorasyonu için gerekli adımlar hızlı bir şekilde yapılacaktır. Öncelikle bu eylem planımıza hakim olan beş ana noktayı perspektifimizi belirleyen temel sütunlar olarak sizlerle paylaşmak isterim. Bu üç adımlı bir süreçtir aslında. Terörün bitirilmesi, ortaya çıkan sosyal-ekonomik sorunların giderilmesi ve bütün bunlar yapılırken de milli birlik ve kardeşlik içerisinde hareket edilmesi. İkincisi, bu süreç son derece yoğun kamu diplomasisinin yapılması gereken bir dönem. Maalesef terör örgütü zaman zaman son derece yanıltıcı kamu diplomasisi örneklerini ortaya koyuyorlar. En son akademisyenlerin bildirisinde olduğu gibi. Dolayısıyla bizim hükümet olarak iş ve dış kamuoyunu son derece iyi bilgilendirecek, gerçekten doğru ve zamanında bir bilgilendirme sürecini yürütmek mecburiyetindeyiz" ifadelerini kullandı.
"Üçüncüsü bu eylem planında ortaya çıkacak bazı idari tedbirlerin mutlaka somut verilere dayandırılması şartını öngörüyoruz" diyen Kurtulmuş, "Dördüncüsü ise bu süreçte esas amacımız sivil halkımızın uğramış olduğu maddi ve manevi zararların ortadan kaldırılması ve onların mağduriyetlerinin giderilmesidir. Beşincisi ise bütün bu süreçte Türkiye’de birileri duygusal kopuşun olmasını isteyebilirler. Bizim amacımız ise milletin iktidarı olarak bizim yapmamız gereken ise, kardeşliği ve bütünleşmeyi sağlayacak her türlü insani tedbirin uygulanmasıdır. Bu beş ana çerçevede önümüzdeki günlerde son somut şeklini vereceğimiz ve hızlı şekilde uygulamaya koyacağımız bir ekonomik ve sosyal boyutlarıyla terörle mücadelenin yapılmasını sağlayacak bir eylem planını kamuoyuyla somut olarak paylaşacağız. Ayrıca bu sürecin hızlı, dikkatli şekilde yürütülmesi zaruretini de herhalde ifade etmeme bile gerek yoktur" şeklinde konuştu.
SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI UYGULAMASI
Kurtulmuş, "Diyarbakır, Şırnak ve Mardin illerimizde bazı yerleşim yerlerinde, sokağa çıkma yasağı ilan edilen zamanlarda eğitim kurumlarımızdaki bir kısım öğrencimiz eğitim alamadılar. Bunun telafi edileceğini daha önceki toplantılarda ifade etmiştik. Bugün itibariyle Milli Eğitim Bakanlığımız bu illerde eğitimlerine devam edemeyen öğrencilerimiz için yine Mardin, Batman ve Diyarbakır'ın bazı okullarını seçtikleri okullarında bu öğrencilerin, bugünden başlayarak 5 Şubat'a kadar telafi eğitimleri almaları için gerekli çalışmaları yapmıştır. Bu çerçevede her bir öğrencinin velisinden izin alınmış, bu öğrencilerimizin ailelerinden izin alınmasıyla birlikte öğretmenleri de kendileriyle birlikte başka okullara yani pansiyon imkanları bulunan okullara nakledilmiş ve eğitimlerine bugün itibariyle yaklaşık 15 bin öğrencimizin eğitimine 5 Şubat'a kadar başlanmış. Yani bu sayı daha da artacak. Bu süreç içerisinde hem ailelere çok teşekkür ediyoruz. Ayırca öğretmenlerimize bu zor dönemde öğrencilerimizi yalnız bırakmadıkları için yürekten teşekkür ediyoruz. Ayrıca bu öğrencilerimize sadece okuyamadıkları dersleri verecek bir telafi eğitiminin yanında, hem öğrencilerimiz için hem de öğretmenlerimiz için rehberlik imkanları ve psikolojik danışma dersleri de, imkanları da sunulacaktır" diye konuştu.
Bayırbucak Türkmenlerine ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, "Bu olayları yakinen takip ediyoruz. Oradaki Türkmen kardeşlerimizin hiçbir şekilde bu süreçlerde yalnız olmadıklarının bilinmesini isterim. Her türlü askeri, siyasi gelişmeyi yakinen takip ediyoruz. İhtiyaçlarını gidermek için de yoğun bir seferberlik için de insani yardımları koordine ediyoruz, elimizden geleni yapıyoruz" dedi.
CENEVRE GÖRÜŞMELERİNE PYD'NİN DAVET EDİLMESİ
Cenevre görüşmelerine PYD'nın davet edilmesi ve Türkiye'nin bu konudaki tavrının ne olduğunu sorulması üzerine Kurtulmuş, "Suriye'de çok taraf var. Suriye’de birbirine karşıymış gibi zannedilen ama işbirliği içinde olan taraflar var. Örneğin PYD ile zaman zaman rejim güçlerinin işbirliği içinde olduğu herhalde gizli kapaklı bir şey değildir. Bir tarafta rejim güçleri ve işbirlikçileri ve diğer tarafta ise rejime karşı muhalif gruplar yer almalıdır. Bu grupların Suriye Ulusal Muhalefeti içinde yer almasına kimse razı olmaz. Böyle bir muhalefet grupları içinde bunların olmasını teklif etmek herhalde olmazı umut etmektir" şeklinde konuştu.
KIRMIZI KİTAPTAN PKK İFADESİNİN ÇIKARILDIĞI İDDİALARI
Kırmızı Kitap olarak adlandırılan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nden PKK ifadesinin çıkarıldığı iddialarına ilişkin soruya Kurtulmuş, "Bu haberler külliyen yalandır, manipülasyondur. Birileri bunu yaptıysa yanıltıcı haber olarak yapmışlardır. İç güvenliği tehdit etmekten çıkarılmış değildir, bu konuda kim ne yazıyorsa yalan yazıyordur" yanıtını verdi.
Bir gazetecinin, "Eylem planı kapsamında bölgedeki sivil halkla görüşülüp görüşülmeyeceğini" sorması üzerine Kurtulmuş, "Çok kapsamlı bir terörle mücadele devam ediyor. Bu sürecin sahibi milletin bizatihi kendisidir. Türkiye'de özellikle bölgedeki sivil toplum örgütleri olmak üzere, kanaat önderleri olmak üzere, Türkiye'deki bütün çevreler, sözü olan bütün çevrelerin bu sürece dahil olması, milletimizle bu sürecin yürütülmesi esastır. Orada herkesin nabzını tutacağız, herkes bu işi sahiplenecek ve terör bitirilerek milli birlik ve kardeşliğin bu ülkede bitirilmesi sağlanacak" dedi.
AKADEMİSYENLERİN İMZA ATTIĞI BİLDİRİ
Doğu ve Güneydoğu'da terörle mücadele kapsamında sürdürülen operasyonların durdurulması için akademisyenlerin imza attığı bildiriye ilişkin değerlendirmede bulunan Kurtulmuş, bunun yanıltıcı bir bildiri olduğunu belirtti. Kurtulmuş, "Yanlı olmasına bir şey diyemezsiniz ama yanıltamazlar. Kimsenin toplumu yanıltmaya hakkı yoktur. Keşke böyle bir bildiri olmasaydı, keşke böyle bir süreç olmasaydı ama Türkiye zor bir dönemden geçiyor, herkesin yaptığı sözün de ölçülü olması lazım" ifadelerine yer verdi.
ŞIRNAK VE HAKKARİ'NİN TAŞINMASI İÇİN YASAL DÜZENLEME OLUP OLMADIĞI
Başka bir gazetecinin, "Şırnak ilinin Cizre'ye, Hakkari ilinin de Yüksekova'ya taşınmasına ilişkin" sorusuna Kurtulmuş, "Bununla ilgili konu bu haftaki Bakanlar Kurulu'nda gündeme gelmedi. Zaten 1 yılı aşkın süredir bu konuda bir takım müzakereler yapılıyor. Olgunlaştığında tabi bir yasal düzenleme konusudur. Bu sadece güvenlik gerekçesiyle değil, Şırnak ve Hakkari'nin doğal ve ekonomik gelişiminin bir sonucu olarak. Şu anda yapılmış bir yasal düzenleme çalışması yok ama bu konuyla ilgili çalışmalarımız devam ediyor" karşılığını verdi.