18 Mayıs Dünya Göçmenler Günü nedeniyle Konya Valiliği, Konya Büyükşehir Belediyesi ve sivil toplum kuruluşları tarafından kentteki Suriyeli çocuklar için program düzenlendi. Bir otelde yapılan programa, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu, Konya Valisi Muammer Erol, Başbakanlık Başmüşaviri Murtaza Yetiş, AK Parti Konya Milletvekilleri Abdullah Ağralı ve Hüsnüye Erdoğan, AK Parti İl Başkanı Musa Arat, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve Konya’da yaşayan çok sayıda Suriyeli çocuk katıldı. Sare Davutoğlu, ilk olarak toplantı salonu girişinde sergilenen Suriyeli çocukların resmettiği resim sergisini gezdi, sonra Suriyeli çocuklar tarafından günün anlamına ilişkin çeşitli şiir ve ilahiler okundu.
Programda konuşan AK Parti Konya Milletvekili Abdullah Ağralı, Suriye’deki savaştan kaçarak aileleriyle birlikte Türkiye’ye sığınan çocukların kendilerine emanet olduğunu söyleyerek, “Onlara ümmetin yetimleri olarak bakıyoruz. Evet çok zor şartlar alında olabiliriz, eksiklerin tamamını gidermemiş olabiliriz. Ancak ümitlerini kaybetmesinler. Bu ülke var olduğu sürece, bu millet var olduğu sürece, bu ülke sizin ülkeniz, bu ülke size hep kucak açacaktır. İnşallah yine eski güzel günlere hep beraber kavuşacağız” dedi.
Başbakan Başmüşaviri Murtaza Yetiş de, “Elbette biz kardeşlerimize sahip çıkmak zorundayız. Elbetteki biz, bizi var eden değerlere sahip çıkmak zorundayız. Bu açıdan bugün üzüntülerimizi geçmişte yaşanan acıları bir kenara bırakacağız. Geleceğimize bakacağız. Çünkü çocuk demek, gelecek demektir” diye konuştu.
“HAREKETE GEÇTİĞİNİ SANDIĞIMIZ ÜLKELER İNSANLARI KORUMAK YERİNE SINIRLARINI KORUMAYI TERCİH ETMİŞLERDİR”
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Sare Davuoğlu da yaptığı konuşmada, 2011 yılından bu yana Suriye’de bütün dünyanın gözü önünde büyük bir dram yaşandığını ifade ederek, Suriye’yi, Irak’ı ve çevresindeki coğrafyayı içine alan bir insanlık suçuna her gün şahit olunduğunu belirtti.
Sare Davutoğlu, her gün onlarca, her yıl binlerce kişinin çocuk, kadın ve yaşlılar olmak üzere saldırılar sonucu hayatını kaybettiğini belirterek şöyle konuştu: "Milyonlarca insan evini, barkını kaybetmiş başta Türkiye olmak üzere çeşitli ülkelere sığınmış durumda. Bugün biz yalnızca kapımıza gelen mazlumlara yardım etmekle kalmıyoruz. Her gün zulme karşı da sesimizi yükseltiyoruz. Bunu en güzel örneği şu an misafir olarak topraklarımızda ağırladığımız bu güzel kardeşlerimiz. Bu kardeşlerimizden, bu evlatlarımızdan küçük bedenleri sahile vuran Aylan bebeğin yürek kanatan görüntülerinin ardından bütün dünyanın vicdanı bir nebzede olsun harekete geçti. Ama ne yazık ki harekete geçtiğini sandığımız ülkeler medyatik tepki verdikten sonra yeniden sükût etmiş insanları korumak yerine sınırlarını korumayı tercih etmişlerdir.”
“ANADOLU ÜMİTSİZLİK KAPISI DEĞİL, KARDEŞLİK KAPISIDIR”
Dün gerçekleştirilen Şeb-i Arus törenleri vesilesiyle yad edilen Hz. Mevlana’nın da Moğol zulmünden kaçarak Anadolu’ya geldiğini hatırlatan Davutoğlu, şunları söyledi:
“Mevlana hazretlerini muhabbet ve irfanı şimdi sınır tanımaksızın bütün dünyada insanlığın gönül kapılarını açan bir anahtar oluyor. Bu nedenle bugün bu toplantıyı Konya’da yapıyor olmamızın da çok büyük bir anlamı var. Mevlana hazretlerinin sözünden ilhamla biz kim olursa olsun, nereden olursa olsun tüm mazlumlara sahip çıktık. Çıkmaya devam edeceğiz. Çünkü bu kapı Türkiye’nin kapısı. Anadolu ümitsizlik kapısı değil, kardeşlik kapısıdır. Suriyeli kardeşlerimiz sadece ülkelerinden ve evlerinden ayrılmadı. Onlar aynı zamanda ana babalarını evlatlarını yakınlarını bu zulme kurban verdi. Çok büyük acılar yaşadı. Bizim onlara muhabbetimizi ve kardeşliğimizi göstermemiz bu açıdan çok önemli. Biz kardeşlerimizi bağrımıza basarak bugün insanlığın en büyük sorunlarından olan tahammülsüzlük ve ötekileştirmeye karşı dünyaya çok güçlü mesaj vermiş oluyoruz. Bugün uluslararası göç konusu insanlığın karşı karşıya kaldığı en büyük meydan okumalardan bir tanesidir. Uluslararası pek çok platformda bu soruna çözüm aranıyor olması da bunun bir göstergesidir. Göç alan ülkeler arasında ön sıralarda yer alması Türkiye’yi bu platformlarda önemli bir aktör haline getiriyor. Ve Türkiye her fırsatta bu sorunu uluslararası gündeme taşıyor adeta mültecilerin sözcüsü oluyor.”
Sare Davutoğlu, çocuklara hediyeler verdikten sonra programın düzenlenmesine katkı sağlayan sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine plaket takdim etti. Davutoğlu, son olarak programa katılan Suriyeli çocuklarla fotoğraf çektirdi.