Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik Bölge Türkiye
Işıkhan tarih verdi
Işıkhan tarih verdi
'Daima minnettarız, ilelebet de minnettar kalacağız'
'Daima minnettarız, ilelebet de minnettar kalacağız'
Fidan: 'Ayrımcılığın hiçbir türü kabul edilemez'
Fidan: 'Ayrımcılığın hiçbir türü kabul edilemez'
Erdoğan’dan kardeşlik ruhu mesajı
Erdoğan’dan kardeşlik ruhu mesajı
Bahçeli: 'MHP sözünün arkasındadır'
Bahçeli: 'MHP sözünün arkasındadır'
HABERLER>GUNDEM
19 Haziran 2014 Perşembe - 11:50

İslam dünyasına “sağduyu, barış ve kardeşlik” çağrısı…

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, son günlerde Ortadoğu’da mezhep ve meşrebe dayandırılmak istenen çatışmaların, İslam dünyasını tehdit eder boyuta ulaşması üzerine sağduyu çağrısı yaptı.

İslam dünyasına “sağduyu, barış ve kardeşlik” çağrısı…

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, son günlerde Ortadoğu’da mezhep ve meşrebe dayandırılmak istenen çatışmaların, İslam dünyasını tehdit eder boyuta ulaşması üzerine sağduyu çağrısı yaptı.

Kur’an ve sünnetin, Müslüman'ın Müslüman'a canını ve kanını helal gören bir cihadı asla emretmediğini vurgulayan sağduyu çağrısı, Türkçe, Arapça, Farsça, İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça ve Kürtçe'nin Kırmanci ile Soranice lehçelerine çevrildi. Diyanet İşleri Başkanı Görmez, çağrıyı Arapça olarak bizzat seslendirdi.

Çağrıda, İslam dünyasında yaşanan krizlerin, siyasi ve askeri gerilimlerin, mezhep ve meşrebe dayandırılmak istenen çatışmaların, İslam dünyasının güvenliğini tehdit edecek boyuta ulaştığını belirten Başkan Görmez, son olarak, Musul başta olmak üzere Irak ve Suriye ekseninde yaşanan kaos ortamının, gerilimi daha da tırmandırdığını anımsattı.

“CİHAT İLANLARI VE BÜYÜK ŞAHSİYETLERİN MEZARLARININ TAHRİBİNE YÖNELİK TEHDİTLER KABUL EDİLEMEZ…”

Bu süreçte üretilen karşılıklı şiddet içerikli beyanların, cihad ilanlarının, mukaddes mekanların tahribine dönük tehditlerin, insan kaçırma ve öldürmelerin, yaklaşmakta olan kitlesel faciaların ön sarsıntıları olduğunu ifade eden Başkan Görmez, bu olayların büyüyerek geri dönülemez bir noktaya gelmesi durumunda, İslam dünyasında insani, toplumsal, dini ve mezhebi açılardan kalıcı parçalanmaların yaşanmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti. Sorunun çözümü için herkesi ortak hareket etmeye çağıran Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şu değerlendirmelerde bulundu:

“HİÇ KİMSE YA DA HİÇBİR GRUP, BİR BAŞKASININ İNANCINA, DEĞERİNE VE DÜŞÜNCESİNE SAVAŞ AÇAMAZ…”

“Müslüman kimliği, her türlü mezhebi, meşrebi, coğrafi, etnik, siyasi ve politik aidiyetin üstündedir. Hiçbir yapı, İslam kardeşliğini ve vahdetini bozmaya yönelik çalışmalara izin vermemelidir. Kur’an ve Sünnet, insanların birbirine canını, kanını, malını ve ırzını dokunulmaz kılmıştır. Haksız yere bir insanın kanını dökmek, dini bakımdan en büyük cürüm olarak kabul edilmiştir. 1400 yıldır bütün farklılıklarıyla bugünlere gelen bir toplumu dini, mezhebi ve etnik temellere dayalı bir yapı ile yönetme imkanı yoktur. Hiç kimse ya da hiçbir grup, bir başkasının inancına, değerine ve düşüncesine savaş açamaz. Herkes yaşadığı topraklarda tarihsel birikimine uygun olarak özgürce yaşama hakkına sahip olmalıdır. Bunun aksine olan her tutum ve davranış, selam ve eman yurdu olan bu topraklarda fitne çıkarmak isteyen unsurlar olarak görülmelidir.

“EHL-İ BEYT DE EHL-İ SÜNNET DE HZ. PEYGAMBER EFENDİMİZDENDİR…”

Tarihsel süreç içerisinde ortaya çıkan Ehl-i Beyt ve Ehl-i Sünnet geleneklerini birbirine karşıt olarak görüp bunun üzerinden güç mücadelesine girmek büyük bir fitne olarak görülmelidir. Ehl-i Beyt de Ehl-i Sünnet de Hz. Peygamber Efendimizdendir. Bu unsurların birbirleriyle çatışma halinde olduğunu savunmak, asla kabul edilemez. Herhangi bir Müslüman grup, fırka veya cemaatin, kendi dini anlayışını mutlak hakikat kabul ederek diğer anlayışları ötekileştirmesi, tekfir etmesi, tekfir ettiklerini de ölüme mahkûm etmesi asla kabul edilemez. Bu tür anlayışları meşrulaştıracak hiçbir yaklaşım, anlayış ve görüşün, İslam’dan destek bulması mümkün değildir.”

“HİÇ KİMSENİN BİR BAŞKASINI İSLAM’DAN ÇIKARTMA SALAHİYETİ YOKTUR…”

Müslümanım diyen herkesin İslam dairesinde olduğunu belirten Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şunları kaydetti:“Hiç kimsenin bir başkasını İslam’dan çıkartma salahiyeti yoktur. Tekfiri esas alan yapılar, nasıl ki tarihte Müslüman vicdanlar tarafından mahkûm edilmişse bugün de nevzuhur bu düşüncelerin maşeri vicdan tarafından kabul görmeyeceği açıktır. Sağduyu ve vicdan sahibi her Müslüman, basiret ve ferasetiyle, bu tür yapıların kökleşmesine hiçbir zaman fırsat vermeyecektir. Çıkar çatışmalarının kurbanı olan savunmasız insanların, çocukların, kadınların ve yaşlıların yok edilmesi ve insanların yerlerinden yurtlarından sürülmesi üzerine inşa edilecek bir yapının, kendisini İslam’la bağdaştırması mümkün değildir.

“HZ. ALİ, HZ. HÜSEYİN VE EBÜ’L FADL ABBAS GİBİ EHL-İ BEYT BÜYÜKLERİ, ŞİİLERİN VEYA SÜNNİLERİN DEĞİL, BÜTÜN İSLAM ÜMMETİNİN ORTAK DEĞERLERİDİR…”

Bazı çevrelerin, Necef ve Kerbela’da bulunan Ehl-i Beytin büyükleri Hz. Ali, Hz. Hüseyin ve Ebu’l Fadl Abbas gibi manevi şahsiyetlerin mezarlarının tahrip edilmesine yönelik tehdit içeren açıklamaları asla kabul edilemez. Zira Necef ve Kerbela gibi müstesna mekânlar, Hz. Ali, Hz. Hüseyin ve Ebü’l Fadl Abbas gibi Ehl-i Beyt büyükleri, Şiilerin veya Sünnilerin değil, bütün İslam ümmetinin ortak, büyük değerleridir.

“EN BÜYÜK CİHAD, TAASSUBA, FAKİRLİĞE, CEHALETE, FİTNEYE VE TEFRİKAYA KARŞI YAPILACAK CİHATTIR…”

Aynı şekilde bazı çevrelerin diğerlerine karşı cihat ilan etmesi de kabul edilemez. Zira Kur’an ve Sünnet, Müslümanın Müslümana canını ve kanını helal gören bir cihadı asla emretmemiştir. Bugün Müslümanların topyekûn başvuracağı en büyük cihad, taassuba, fakirliğe, cehalete, fitneye ve tefrikaya karşı yapacakları cihattır. Hiç kimse, zulme karşı cihad iddiasıyla başkaca mazlumiyetlerin yaşanmasını meşru gösteremez.”

“ÂLİMLERDEN VE DİNİ KURUMLARDAN İLAN EDİLEN FETVALAR KAYGI VERİCİDİR…”

Bu süreçte, bireysel olarak âlimlerden ve dini kurumlardan ilan edilen fetvaların, son derece kaygı verici olduğunu ifade eden Başkan Görmez, “Bugün, alimlere düşen en büyük görev, Müslüman toplumları ayrıştırmaya yönelik fetvalar vermek yerine; İslam dünyasındaki farklılıkları bir rahmet ve zenginlik olarak görüp barış içinde birlikte yaşamanın ahlakını ve hukukunu yeniden inşa etmek olmalıdır” ifadesini kullandı.

Bugün, mezhep çatışmasını ve akan kanı durdurmayan bir sözün, hiçbir kıymeti olmadığı gibi, akacak kana sebep olacak fetvaların da hiçbir değeri olmayacağının altını çizen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şunları kaydetti:

 “BÜTÜN BU OLUP BİTENLERİ SADECE KAYGIYLA İZLEMEK YETMEZ...”

 “Aksi takdirde bütün İslam âlemi suç ortamına, bütün İslam âlimleri de suç ortağına dönüşür. Bütün bu olup bitenleri sadece kaygıyla izlemek yetmez. Elim sonuçlar doğuracak bir çatışmayı engellemek için bütün dini liderler ve âlimler kararlılıkla birlik ve beraberlik içinde hareket etmelidir. Bu hepimizin dini, ahlaki ve vicdani görevidir.

 “DİNİ-MANEVİ SAHADAKİ KANAAT ÖNDERLERİNDEN OLUŞAN BİR HEYET, MEZHEP ODAKLI KAMPLAŞMALARIN ORTADAN KALDIRILMASI İÇİN İNİSİYATİF ALMALIDIR…”

Sıcak çatışma bölgelerindeki dini kurum ve kuruluşların temsilcileri bir araya gelerek başta Irak ve Suriye olmak üzere çatışma alanlarıyla ilgili dini ve ahlaki temelli çözüm girişimlerini başlatmalıdır. İslam dünyasındaki dini-manevi sahadaki kanaat önderlerinden oluşan bir heyet, mezhep odaklı kamplaşmaların ortadan kaldırılması için inisiyatif almalıdır. Bu yönde uluslararası niteliği haiz Müslüman kurum ve kuruluşlar, sorumluluk üstlenmelidir. Diyanet İşleri Başkanlığımız, bu konuda görev üstlenmekten bahtiyarlık duyacaktır.”


 

 
‘Türkiye’nin büyüme hikayesini yazmayı sürdürmeliyiz’
 
TÜRK-İŞ ‘ten oturma eylemi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Ülkü Ocakları’ndan IŞİD Protestosu
Ülkü Ocakları Erzurum İl Başkanlığınca Irak Türkmeneli’nde yaşanan IŞİD ...
3 vali, 2 başkan ve 3 rektör bu düğünde buluştu
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi akademisyenlerinden Gümüşhaneli Yrd. Doç. ...
Tarihe spreyli saldırı..!
Kent Meydanı’ndaki Yakutiye Medresesi duvarına, sprey boyayla yapılan ...
 
Kafe kültürüne 'Dadaş Yaklaşımı'
Erzurumlu Şair Kubilay Kösedağ ve Sanatçı Abuzer Demir, şiir ve türküleri ...
Altıparmak Vali Doğan’ı ağırladı
Van Valisi Aydın Nezih Doğan Erzurum Valisi Dr. Ahmet Altıparmak’ı ziyaret etti.
‘Ormanın Hayaleti’ vericilerle takip ediliyor
Kuzey Doğa Derneği, Avrupa’nın en büyük yırtıcı hayvanlarından olan boz ...
 
Övgüler Türk Kızılay'ına
Erzurum Kalkınma Vakfı (ERVAK) Başkanı Erdal Güzel,Milli mücadelenin kadın ...
Kamu Sen Türkmenlere sahip çıktı
Türkiye Kamu Sen Erzurum İl Temsilcisi Müfit Bayraktar, Irak'taki Türkmenlerin ...
59 yıl sonra gelen vefa ve teşekkür!
Erzurum Kalkınma Vakfı (ERVAK) Başkanı Erdal Güzel,Milli mücadelenin kadın ...
 
DADAŞ GAZETESİ
YAZARLAR
Nedim Atakol
Nedim Atakol
Adalet adalet adalet; illa adalet!
İrfan Kayagil
İrfan Kayagil
Ateizm Kazanı Kaynıyor, Din Adamları Nerede?''
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
DADAŞ
ANKET
Erzurum Havalimaninin ismi ne olsun?

Recep Tayyip Erdogan
Nafiz Kotan
Palandoken
Saltuklu
Dadas

Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva