Son altı ayda terör örgütü PKK’nın en büyük gelir kaynağı uyuşturucuya karşı Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kapsamlı operasyonlar gerçekleştirildi. Piyasa değeri 4 milyar lirayı bulan 36 milyon 837 bin kök Hint keneviri imha edilirken, 200 milyon lira değerinde tonlarca eroin ele geçirildi.
Güneydoğu Anadolu'da son 6 ayda gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonlarıyla PKK'nın en önemli gelir kaynağına büyük darbe vuruldu. Operasyonlarda piyasa değeri yaklaşık 4 milyar lira olan 36 milyon 837 bin kök Hint keneviri ve 200 milyon lira değerinde eroin ele geçirildi. Uzmanlar, operasyonları çok geç kalınmış önemli bir hamle olarak değerlendiriyor. Siyaset bilimci Prof. Dr. Sedat Laçiner, uyuşturucunun üretim, pazarlama, nakliye ve komisyon ayaklarının irdelenmesi gerektiğini belirtiyor. Eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu, “PKK'nın uyuşturucu için kurduğu paravan şirketlerin Avrupa'daki ayaklarına bakılmalı.” diyor. AB Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi'nin 2012 raporuna göre, dünyada yakalanan eroinin yüzde 53'ü Türkiye ve İran’da ele geçiriliyor. Bu duruma dikkat çeken Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı Mehmet Yeşilkaya, "Uyuşturcu ile mücadele ederseniz, terörle de mücale etmiş olursunuz." ifadesini kullanıyor.
Güneydoğu Anadolu’da son 6 ayda gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonlarıyla terör örgütüne büyük darbe vuruldu. Operasyonlarda piyasa değeri yaklaşık 4 milyar lira olan 36 milyon 837 bin adet kök Hint keneviri ve 200 milyon lira değerinde eroin ele geçirildi. Uzmanlar operasyonları çok geç kalınmış ama önemli bir hamle şeklinde değerlendiriyor. Uyuşturucudaki para akışına dikkat çeken siyaset bilimci Prof. Dr. Sedat Laçiner, “Burada sorgulanması gereken milyarlarca liralık bu gelirin, üretim, pazarlama, nakliye ve komisyon gibi ayaklarının kimler olduğudur.” diyor. Operasyonların örgütlere büyük darbe vurduğunu kaydeden Laçiner, şunları söylüyor: “PKK ve diğer terör örgütlerinin, derin çeteleşmelerinin finansmanı yıllarca uyuşturucuyla sağlandı. Bugün de halen bu devam ediyor. Özellikle PKK çok rahatsız. Kararlılıkla devam edilmesi gerekiyor. Herhangi bir sebeple durdurulmaması lazım. Çünkü finansmanın ciddi bir kaynağı buradan gidiyor. Yalnız sadece üretim ayağına değil. PKK hem üretici hem de komisyoncu. Üretimde nakliyede ve pazarlamada komisyon alıyor. Özellikle İran ve diğer kaynaklar uyuşturucuda Türkiye üzerinden nakledilerek ciddi paralar kazanıyorlar.”
Uyuşturucu ticaretinin hem Türkiye’de hem Avrupa’daki paravan firmalar aracılığıyla yapıldığını vurguluyan Laçiner’e göre, sivil toplum kuruluşu görünüşlü dernekler üzerinden uyuşturucu paraları dağıtılıyor. Kara para aklama sisteminin kurulan kültür dernekleri üzerinden devam ettiğini belirten Laçiner, “Avrupa’da bu geçmişte görüldü. Roj TV üzerinden görüldü. Mücevher gibi çok değerli taşlar alınarak paralar aklandı. Bu paraların bir kısmı PKK’nın Güneydoğu’daki ödemelerine gidiyor. Bir kısmı militanların ailelerine veya zarar görmüş, öldürülmüş PKK’nın yakınlarına sözde maaş şeklinde bağlanıyor.” şeklinde konuştu.
GİZLİ SERVİSLERDEN KORUMA DUVARI
Eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu da terör örgütü PKK’nın gizli servislerle olan ilişkilerine dikkat çekiyor. PKK’nın uyuşturucu için kurduğu paravan şirketlerin Avrupa’daki ayaklarına bakmak gerektiğini belirten Orakoğlu’na göre gizli servisler PKK’nın uyuşturucu ayağının önünü açıyor. Yapılan operasyonlarla adını duyuran Lice’nin geçmişten bu yana uyuşturucunun merkezi olarak bilindiğini söyleyen Orakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son operasyonlar sonrası PKK’nın içinde rantı yönetenlerde sıkıntı oldu. Çözüm sürecinde PKK’nın keş parası olduğu ifade ediliyor. Bu noktada Paris’te öldüren 3 kadın meselesi iyi irdelenmeli. Delil yok ama bu paranın bu ülkelerin gizli servisleri tarafından yönlendirildiğini ve birtakım finans kuruluşlarıyla kullandırıldığını tahmin ediyorum. Uyuşturucudan elde edilen bu kadar ciddi paraların gizli servislerin koruma duvarları olmazsa aktarılması mümkün değil. Bu kadar parayı çeşitli şekillerde kendi ekonomilerinde de kullanıyor olabilirler.”
Türkiye, uyuşturucu ile mücadelede birinci sırada
AB Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’nin 2012 raporuna göre, dünyada eroin yakalamalarının yüzde 53’ünü Türkiye ve İran gerçekleştiriyor. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanı Mehmet Yeşilkaya, Türkiye’nin eroinde transit nokta olduğunu belirtiyor. Yeşilkaya, şu bilgileri veriyor: “Boşluk olan yerde uyuşturucu üretimi ve nakliyatı söz konusuydu. Terör bundan faydalanıyordu. Terörle mücadele etme yerine, kaçakçılarla mücadele etmeye başladık. Çözüm süreci ile birlikte kaçakçılar kendilerine kaçakçılık yapma fırsatı bulamıyorlar. Biz de daha iyi mücadele edebiliyoruz. Şu an dünya uyuşturucu yakalamalarında birinci sıradayız.”