Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 12, 13, 14, 15 Mart 2014 tarihlerinde Doğu Anadolu, İç Anadolu Bölgesi ile Karadeniz, Ege ve Akdeniz Bölgelerinin iç kesimlerinde don riski uyarısı yaptığını bildirerek, “Yarın İç Anadolu Bölgesi ile Karadeniz, Ege ve Akdeniz Bölgelerinin iç kesimlerinde hafif, Ağrı, Kars, Bingöl, Muş, Erzurum, Kayseri, Kahramanmaraş ve Sivas ilerinde ise kuvvetli ve çok kuvvetli don riski bekleniyor” dedi.
Bayraktar, iç kesimlerde don riskinin artarak orta kuvvete dönüşmesinin beklendiğini, bu aylarda meydana gelecek bir don olayının, üretimi devam eden sebzeler ile erken çiçeklenmenin başladığı illerde meyve ağaçlarına zarar verebildiğini belirtti.
Şemsi Bayraktar, şunları kaydetti:
“Tarım ürünleri, tohumun tarlaya atılışından ürünün hasat edilerek ambara konmasına kadar her zaman risk altındadır. Bu nedenle üreticilerimizin aşırı yağış, don, dolu gibi tarımsal üretime zarar verecek konularda Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaları yakından takip etmeleri ve zorunlu önlemleri mutlaka zamanında almaları gerekir.
Ekonomik gücü yeterli olmayan çiftçilerimiz don zararından korunmak için saman yakma, ürünlerin üzerini örtme gibi yöntemlere başvurmaktadır. Açık alanda yetiştirilen ürünler için don riskinden korunmada etkili olan, rüzgâr pervaneleriyle havanın karıştırılması, üstten sulama ve yağmurlama sulama gibi yöntemlerin üreticilerimiz tarafından kullanımının artırılması için gerekli tedbirler alınmalıdır. Üreticilerimiz bu konularda bilgilendirilmeli ve teknik olarak desteklenmelidir.”
-DONA KARŞI ALINACAK TEDBİRLER-
Dona karşı tedbirlerin ekim-dikimden önce ve sonra alınacak önlemler olmak üzere ikiye ayrıldığını belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Ekim ve dikimden önce yer seçiminde, don riski taşıyan bölgelerde mümkün olduğunca zirai faaliyetler yapılmamalıdır. Eğer tarım yapılması düşünülüyorsa dona dayanıklı türler seçilmelidir. Vadi tabanlarında, dar havzalarda, çukur bölgelerde dona hassas bitkilerin yetiştirilmesinden kaçınılmalıdır.
Don riski olan bölgelerde daha geç çiçeklenen çeşitler seçilmelidir. Don olayına hassas bitkilerin yetiştirildiği yerlerde, don tehlikesi başlamadan önce yabancı otlar temizlenmeli, ancak toprak işleme de dahil hiçbir kültürel işlem yapılmamalıdır. Isı yalıtımı ile ürünlerin üstü toksik olmayan protein köpükleriyle kaplanır. Isı kaybını engellemek için uygun ısıtma ekipmanları kullanılır veya küçük ateşler yakılır. Don olayını önlemede bir yöntem olan üstten sulama veya yağmurlamanın belirgin bir yararı vardır ve dikkate değer bir öneme sahiptir. Bu yöntem sadece üzerindeki buz yükünü taşıyabilecek bitkilerde uygulanabilir. Don zararlarını en aza indirebilmek için; toprak nemli, yabancı otları temizlenmiş, düzeltilmiş ve pekiştirilmiş olmalıdır. Her yıl ince bir kum tabakasının don riskli alanlara serilir. İnce kum aynı zamanda buharlaşmayı (kendi bünyesindeki su miktarı çok az olduğundan) en alt seviyeye indirir. İlkbaharda meydana gelen son don olaylarının çok sık görüldüğü yerlerde, meyve ağaçlarının çiçeklenme devresinde don olayından fazla zarar görülmemesi için çiçeklenmenin geciktirilmesi amacıyla ağaç dipleri 1 metre çapında açılarak kar veya buz kalıpları konulur.”