Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Yönetimi, Akdeniz Oyunları Genel Koordinatörlüğü’nün Mersin basınını ve sivil toplum örgütlerini yok saydığını ileri sürerek, kent ve kent halkının yok sayıldığı organizasyonların başarılı olamayacağını kaydetti.
MGC Yönetim Kurulu, 20-30 Haziran 2013 tarihlerinde Mersin’de yapılacak Akdeniz Oyunları’nı görüşmek üzere bugün bir araya geldi. MGC Başkanı Ahmet Ünal’ın başkanlığında gerçekleştirilen toplantının ardından basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan MGC Başkanı Ünal, Akdeniz Oyunları’nın Mersin’e verildiği açıklanır açıklanmaz kent medyası olarak heyecanlandıklarını ve gururlandıklarını söyledi. Akdeniz Oyunları’nı Mersin açısından yüzyılın projesi olarak nitelendiren Ünal, “Akdeniz Oyunları'nın içinde ‘biz de varız’ dedik. Kentin tarihi değişim sürecine biz de katkı sağlamak istedik. Bu süreçte Akdeniz Oyunları Koordinatörlüğü, Mersin basınını oyunlara dahil etmek adına basın danışmanlığı görevini bana verdi. Görevden asla kaçmadık. Oyunların ülke ve ülke dışına yansımasında hem ev sahibi hem de bir meslek örgütü olarak elimizi taşın altına koyduk. Ancak, aradan geçen sürede Mersin basını yok sayılmaya devam etti. ‘Göstermelik’ basın danışmanlığı görevini sürdürmek istemediğim için dikkati oyunlara çekmek ve yetkilileri bir kez daha uyarmak için görevimden istifa ettim” dedi.
Oyunların başlamasına 41 gün kaldığını anımsatarak, “Hazırlık sürecinde Mersin basınını ve sivil toplum örgütlerini görmeyen bir organizasyonla karşı karşıyayız” diyen Ünal, bu tür büyük etkinlikler düzenlenirken yerel aktörlerin göz ardı edilemeyeceğini vurguladı. Kentin heyecan duymadığı, müdahil olmadığı hiç bir etkinliğin başarılı olamayacağının altını çizen Ünal, tanıtım bütçesinden Mersin basınına pay ayrılmamasını da eleştirdi. Ünal, “Akdeniz Oyunları medya tanıtım departmanı, Mersin halkının ev sahipliğinde yapılacak bu oyunlar öncesinde, Mersin halkının gazetelerini, televizyonlarını, radyolarını görmezden gelmiş; oyunlar için ayrılan tanıtım bütçesi, hayatında bir kez olsun Mersin’i görmemiş İstanbul ya da Ankara merkezli firmalara aktarılmıştır. Gerek Trabzon gerekse Erzurum oyunlarında çıkarılan ‘oyunlar gazetesi’ kentteki gazetecilerin işbirliği ile çıkarılırken, Mersin’de çıkarılacak gazete için bile dışarıdan gazeteci davet edilmiştir” diye konuştu.
Tanıtım eksikliğine de dikkat çeken Ünal, “Erzurum oyunlarına 3 ay kala her türlü tanıtım organizasyonu ilçelerde bile başlamışken buradaki sessizliğin sebebi anlaşılır değildir. Akdeniz Oyunları Koordinatörlüğü, sadece Mersin basınını dışlamakla kalsaydı belki dışlanmamızı, bize verilen sözlerin yerine getirilmemesini bir nebze olsun sineye çekip susabilirdik. Ancak Akdeniz Oyunları Koordinatörlüğü, tanıtım ve medya bütçesini kullanırken sadece bizi dışlamakla kalmadı, kentin tamamını dışladı. Örneğin, uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapmaya hazırlanan illerde Süper Lig takımlarına sırt reklamı verilirken, ekonomik olarak zor günler geçiren Mersin İdmanyurdu’muz için böyle bir çalışma yapılmadı. Mersin’de spor ve sosyal yaşam sürdü ama Akdeniz Oyunları bu yaşama ortak olmadı! Mersin’in basın camiası, Mersin’in spor camiası, Mersin’in sanat camiası, Mersin’in iş camiası yokmuş gibi davranıldı. Ne Mersin ne de Mersin medyası bu oyunları ve basını yok sayan anlayışı unutmayacak, tarihe gerekli notu düşecektir” ifadelerini kullandı.
Uluslararası spor organizasyonlarının başarısının, organizasyona ev sahipliği yapan kent halkının ve onların gözü kulağı olan kent basının organizasyonu sahiplenmesine bağlı olduğunu savunan Ünal, şunları söyledi: “Bugüne kadar yaşanan tecrübeler göstermiştir ki, kente ve kent halkına rağmen, kent ve kent halkı yok sayılarak yapılan organizasyonlar başarılı olamaz.”