Atatürk Üniversitesi Toplumsal Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi, Erzurum esnafını mercek altına aldı. Aralarında KOBİ’lerin de bulunduğu 541 işyeri sahibiyle yüz yüze görüşen Sosyoloji Bölümü öğrencileri, sordukları 70 soruyla ‘Erzurum’da KOBİ’ler ve Kapitalist Girişimcilik Ruhunun Gelişimi’nin röntgenini çekti. Araştırma sonuçları Erzurum Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği ile ortaklaşa düzenlenen bir sunumla kamuoyuyla paylaşıldı.
Atatürk Üniversitesi’nin sosyal bilimler alanındaki vitrini olan Toplumsal Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi önemli bir çalışmaya daha imza attı. Merkez Müdürü ve aynı zamanda Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Yıldız Akpolat tarafından hazırlanan ‘Erzurum’da KOBİ’ler ve Kapitalist Girişimcilik Ruhunun Gelişimi’ başlıklı araştırmayla esnafın kapitalist girişimcilik eğilimleri tespit edildi. Sosyoloji Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi Neslihan Ardahanlı’nın da katkılarıyla tüm bölümün öğrencileri geçtiğimiz yılın Mart ayında tam 541 işyeri sahibiyle yüz yüze görüşerek 70 soru sordu.
YÜZDE 10’U RİSKE GİRİYOR
Araştırmada aralarında KOBİ’lerin de bulunduğu 541 işyerinden 359’unun aile şirketi olduğu belirlenirken, işletmelerin yüzde 87’sinin personel alımlarında işinin uzmanı olmasına dikkat ettiği, yüzde 13’ünün de akraba olmasını istediği belirlendi. Ankete katılanların yüzde 90’ı ‘Kontrol edebildiğim oranda riske girerim’ fikrini desteklerken, yaklaşık yüzde 10’u da bu fikre olumsuz yaklaştı. Ankette yer alan ‘Girişimcilik hesap kitap işidir’ fikrine katılanların oranı ise yüzde 85.4 oldu, yüzde 12’si bu fikre katılmadığını belirtti. Katılımcıların yüzde 57’lik bir bölümü ‘Gelecek yıl işlerimizin daha iyi olacağını düşünüyorum’ sorusuna ‘evet’ derken, geri kalanı karamsarlığını ortaya koydu.
PARA PARAYI ÇEKER!
Ankette, ‘Para parayı çeker’ yargısı da ele alındı ve esnafın yüzde 84,4’ü bu soruya ‘katılıyorum’ cevabını verdi. Çalışmada işyerlerinin yüzde 74’ünün kısa ve uzun dönemli finansal planlama yaptığı da yüzde 74 ile büyük ölçü de ortaya çıktı. Araştırmada işyeri sahiplerinin nakit fazlasını nasıl değerlendirdiği de belirlendi. Buna göre nakit fazlası olan işletmelerin yüzde 33.1’i borç öderken, yüzde 19.4’ü hammade alıyor. Yüzde 6.7’sinin altın aldığı, aynı oranda bankada tuttuğu ve yatırım fonlarına yöneldiği tespit edilirken, repo, döviz, borsa ve tahvil de değerlendirme yaptığı kaydedildi. Ankette ayrıca 541 işletmenin yüzde 80’8’inin kendi öz sermayeleriyle, geri kalanının banka kredisi ve borçla kurulduğu belirlendi.
KAMUOYUYLA PAYLAŞTILAR
Doç. Dr. Yıldız Akpolat’ın başkanlığında Sosyoloji Bölümü öğrencileri Neslihan Ardahanlı, Cengiz Kayış ve Ebru Kurdal araştırmanın sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Erzurum Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (ESOB) Başkanı Rasim Fırat, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilaver Düzgün, Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mevlüt Özben, öğretim üyesi Doç. Dr. Nuray Karaca, oda başkanları ve çok sayıda öğrencinin katıldığı sunumun açılış konuşmasını yapan ESOB Başkanı Rasim Fırat, araştırmanın esnafın sorunlarının tespiti açısından çok önemli olduğunu söyledi. Başkan Fırat, “Tabana inmedikçe sorunları, bilmek, anlamak çözebilmek mümkün değil. Bundan birkaç yıl önce üniversitemizden yardım talep ettik. Erzurum esnafımız üzerinde bir anket çalışması yaptırdım. Biz Erzurum’da öğrencilere de hizmet ediyoruz. Onların beklentilerini merak ettik ve bir araştırma yaptırdık ancak çıkan sonuçlar vahimdi. Kimseyle paylaşamadım. Çıkan sonuçlar çok üzücüydü. Eğitime ihtiyacımız var, müşteri memnuniyeti nedir, ikili ilişkiler nedir, kaliteli ürün nasıl satılır. Tüm bunları bilmek gerekiyor” dedi.
ÖZ KAYNAKLARINI KULLANIYORLAR
Bu çalışmayla kapitalist girişimcilik ruhunun ve verimliliğin işletme sahiplerine de ne kadar olduğunu ölçtüklerini söyleyen Doç. Dr. Yıldız Akpolat ise “Erzurum esnafının önemli bir bölümü risk alma ve geleceği planlamada çok önemli bir yerde. Ancak işletmelerin büyük bir bölümü profesyonel bir yönetimle değil de aile işletmesi mantığıyla yönetiliyor. Ayrıca esnaf sermayesini öz kaynaklarıyla oluşturuyor, kredi kullanmaya pek yanaşmıyor. Haliyle elde edilen kârı tekrar kendi işlerinde kullanıyor ve tüketimden kaçınıyorlar” diye konuştu.