Doğa Derneği’nin İnsan-Ayı Çatışması Projesi Koordinatörü Eray Çağlayan, İspir ve Çoruh vadisinde HES ve baraj gibi habitatları parçalayan yatırımlar nedeniyle ayıların yaşam alanlarının parçalanarak ayıların daha küçük alanlarda yaşamaya mecbur edilmesinin insan-ayı çatışması sorunun temel kaynağı olduğunu söyledi.
Çağlayan, “Yaşam alanları tahrip edildiği için yerleşim bölgelerine daha yakın yaşamak zorunda kalan ayılar ile insan arasındaki çatışma, doğanın dengesi gözetmemeksizin yürütülen çalışmalar durdurulmadığı ve gerekli önlemler alınmadığı takdirde artarak devam edecek. İspir bölgesinde inşa edilen HES ve barajlar gibi doğayı hiçe sayan yatırımlar hayvanların yaşam alanlarını parçalayarak insan-ayı arasında yaşanan sorunların artmasına neden oluyor. Yaşam alanları tahrip edildiği için yerleşim bölgelerine daha yakın yaşamak zorunda kalan ayılar ile insan arasındaki çatışma, doğanın dengesi gözetmemeksizin yürütülen çalışmalar durdurulmadığı ve gerekli önlemler alınmadığı takdirde artarak devam edecek.” dedi.
Doğa Derneği’nin İnsan-Ayı Çatışması Projesi Koordinatörü Eray Çağlayan, İspir ve Çoruh vadisinde HES ve baraj gibi habitatları parçalayan yatırımlar nedeniyle ayıların yaşam alanlarının parçalanarak ayıların daha küçük alanlarda yaşamaya mecbur edilmesinin insan-ayı çatışması sorunun temel kaynağı olduğunu söyledi.
Yaşam alanları küçülen ve doğada yeteri kadar beslenemeyen hayvanların besin bulmak için insan yerleşimlerinin yakınlarına girerek bahçelerden veya çöplüklerden beslenmek zorunda kaldığına dikkat çeken Çağlayan, “Özellikle İspir gibi habitatın zayıf ve doğal yaşam alanlarının küçüldüğü alanlarda boz ayıların bağ, bahçe gibi insanların yaşam alanlarına gelerek besin aramaları kaçınılmazdır. Dünyanın en barışçıl ayıları Türkiye’de olmasına karşın doğanın dengesinin gözetilmediği ve çatışmayı önleyecek gerekli önlemlerin almadığı İspir gibi bölgelerde gelecekte insan-ayı çatışması giderek artacaktır” dedi.
Ayıların avlanmasının, ayıların insanlara ve tarım ürünlerine verdiği zarar için çözüm oluşturmayacağını aksine sorunları daha da artıracağına dikkat çeken Çağlayan şunları söyledi:
“Zarar veren bireyler daha çok genç erkekler ve yavrulu dişiler olmasına rağmen yerel halk sorunun kaynağı olarak yetişkin erkekleri görür. Avlanan yetişkin erkek ayıların boşalttığı yaşam alanlarına yavrulu dişiler ve genç erkekler yerleşebilir. Boşalan yaşam alanına yerleşen yeni bireyler o bölgedeki ayı zararlarının artmasına sebep olabilir. Dolayısıyla avcılık bozayı kaynaklı sorunların çözümünde etkili olmadığı gibi tersine mevcut durumun kötüleşmesine de neden olur” dedi.
Çağlayan, insan-ayı çatışmasında sorunun ekonomik ve sosyal yükünü yerelde yaşayan vatandaşlarımız çekmektedir. Elekro-şoklu çit, arı platformu ve habitat restorasyonu gibi önlemlerle sorunun önemli ölçüde çözülebileceğinin de altını çizdi.