Erzurum'un İspir ilçesine bağlı Koç köylüleri, köylerinin altından akan çayın üzerine kurdukları hidroelektrik santral ile yaklaşık 30 yıldır elektriklerini kendileri üretiyor, kendileri tüketiyor.
İspir'in dağ köylerinden biri olan Koç köyünde vatandaşlar geçimlerini tarım ve hayvancılık yaparak sağlıyorlar. Çoğu genç nüfusun Batı illerine göç ettiği köyde 70 hane kalan vatandaşlar, kendi ürettikleri elektriği kullanıyor. "Her şey devletten gelsin" zihniyetinden uzak şekilde örnek bir köy olarak gösterilen Koç Köylüleri, yaklaşık 30 yıl önce köyün alt tarafından geçen Koçboğazı çayının üzerine kurdukları hidroelektrik santral ile ürettikleri elektriği kullanıyorlar. Kendi elektrik masraflarının sadece kurdukları santralin zaman zaman bakımı ve güvenliği için tuttukları bekçiye verilen 3 - 5 lira olduğunu belirten Koç köylüler, köye 30 yıl önce santral kurulması için öncü olan Mustafa Topal isimli işadamının ardından dua ediyorlar.
Kışın ısınma ihtiyaçlarını da kendi ürettikleri elektrik sayesinde gideren Koç köylülerinden Habip Kaya, "Biz bu santrali 30 yıl önce kurduk. Kendi elektriğimizi kendimiz üretiyoruz. Civar köylerden de elektrik verilmesi için talepte bulundular. Biz devletimize yük olmadan çoğu şeyi kendimiz yapmaya çalışıyoruz" dedi.
Köyün elektrik üretimi haricinde köylü vatandaşların çalışkanlığı sayesinde yeniliklerin birbirini izlediğini belirten Yaşar Zor ise köylerinin bulunduğu konumunu anlatarak şöyle devam etti:
"Eski ismi Kenasor olan köyümüz oldukça eski bir kuruluşa sahiptir. Köyümüz yeni ismini ünlü Koçum Boğaz'dan almıştır. Koç Boğazı veya Koçum Boğaz bir kervan yolu üzerine kurulmuş bir koç resmi ile sembolleştirilmiştir. Kervan yolu üzerinde ki bu koç resmi aynı zamanda bir işaret özelliği taşıdığı sanılmaktadır. Tortum ilçesi sınırlarına kalan 'Kuru Köprü' istikametinden gelip Batum istikametine (Artvin - Batum güzargahı) giden kervan yolu üzerindeki heybetli Koç resmi heykelini gövdesinde bir ftörlü bir tacir elinde bir katır ve bir ufak köpek tutmakta ve işaret parmağı ile Batum istikametini göstermekte idi. Ancak şu anda bu koç heykeli (Define avcıları tarafından parçalanarak taşınmış durumda) yerinde bulunmamaktadır. Koçun Boğaz serin ve içimi hoş su kaynaklarının doğduğu bölgedir. Şu anda İspir'in içme suyunun büyük bir kısmı bu bölgeden karşılanmaktadır. Dağlardan doğan gözeler dereleri, dereler de birleşerek Koç köyü çayını oluşturmaktadır. Çayda yetişen alabalıklar bu suya ayrı bir önem katmaktadır. Koç köyü çayı Kompur ve Koşgosor köylerinden gelen derelerle birleşerek kalgus ve varkura ulaşıp Çoruh'a bağlanmaktadır. 2000'li yıllarda yapılan çalışmayla Mohşin Ovası da bu sudan nasibini almış ve sulama suyuna kavuşmuştur. Koç köyü halkla birlik ve beraberliğe önem veren gelişmeye açık bir toplumdur. Bu nedenle medenileşme yolunda önemli adımlar atmış ve köy diğer köylere göre ayrı bir statü kazanmıştır. 70-80'li yıllarda devletten elektrik talebinde bulunan köylünün taleplerinin karşılanmaması üzerine köy halkı Mehmet Topal'ın önderliğinde bir araya gelerek köy kenarından geçen çay üzerine santral kurmaya karar vermiş ve kısa sürede bu emeline ulaşmıştır. Çay üzerinde kurulan hidroelektrik santrali ile elektriğe kavuşan köyde yenilikler birbirini izler. Köye kanalizasyon, köy konağı, imam lojmanı, sağlık ocağı, su şebekesinin her eve dağılımı gibi çalışmalar birbirini izlemiştir. En son İspir Madenköprü'den çıkarılıp işlenen granit taşı ile köy sokakları döşenmiştir. Bu çalışmalar tamamen köy halkı tarafından finanse edilmiş ve devletten hiçbir yardım alınmamıştır."