"BURADAN SİVAS'A GİDEBİLİRİZ"
Kardeşlerim, Kafkas cephesinin, doğu cephesinin, Allahuekber Dağları'nın tüm şehitlerine, Kazıım Karabekir'e buradan bir kez daha rahmet niyaz ediyorum. Tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun, mekanları cennet olsun.
Bugün burada niye toplandığımızı biliyorsunuz değil mi? Bunun bir anlamı var. Samsun'dan Erzurum'a... Olur ki buradan Sivas'a gidebiliriz.
Bundan yüz yıl önce Erzurum işgal edildiğinde tüm Türkiye'yi hüzün kaplamıştı. Ama o günlerde sadece bu millet değil, tüm dünya müslümanları gözyaşı dökmüştür. Bu gece Berat gecesi. Berat gecesinin gündüzünde sizlerle bir aradayız. Anlamlı bir gün. Çünkü Erzurum Mülki İslam'ın kilididir. Ehli İman'ın muhafızı, kalesidir.
"OYUNU MİLLET BOZAR, FİNALİ SANDIK YAZAR"
100 yıl önce nasıl dünyadaki tüm müslümanlar ellerini bizim için semaya açtıysa bugün de dünyadaki kardeşlerimiz bizim yanımızda. Gezi yalan hedef talan. AK Parti iktidarıyla talanları bitmişti. Oyunu millet bozar, finali sandık yazar. Eğer yüreğiniz varsa, dürüstseniz, demokrasiye, milletin iradesine inancınız varsa 8 ay sonra buyrun sandığa. Orada herkes boyunun ölçüsünü alır. Siz bizi iktidar yaptınız ancak siz indirirsiniz. Biz iki güç tanırız. Bir hak, bir de halk. Onun dışında güç tanımayız.
Çok uzak diyarlardan bize desteklerini gönderenlere biz de Erzurum'dan sesimizi göndereceğiz.Erzurum, demokrasiye sahip çıkıyor muyuz, sandığa sahip çıkıyor muyuz? Bizimle misin Erzurum? Bir miyiz, beraber miyiz, kardeş miyiz, hep birlikte Türkiye miyiz Erzurum? Halep oradaysa arşınErzurum’da… Dadaş, sen burada olduğun müddetçe, sen böyle yiğit olduğun müddetçe Allah’ın izniyle bu ülkeye hiç kimse dokunamaz.
Erzurum’da yer Allahü ekberdir, gök Allahü ekberdir, dağ Allahü ekberdir. Bu Allahü ekberi hiç kimse sarsamaz.
"DADAŞLAR BURADA, ÇAPULCULAR NEREDE"
Kardeşlerim onlar varsınlar tweetlerle, facebooklarla saldırsınlar. Benim vatandaşımın iradesi var, iradesi. Bunlar önce milli iradeye saygı duymayı öğrenecekler. Öyle Taksim Meydanı'nda Gezi'yi bahane ederek ortaya çıkanlar bunun cevabını sandıkta alacaklar.
(Çapulcular nerede, Dadaşlar burada sloganı üzerine) Ön taraf duymuyor tabii. Dadaşlar burada, çapulcular nerede sloganı atıyorlar. Hepsi bir araya gelsin, üzerimize yürüsünler. Allah'ın izniyle biz ya fettah der bu oyunu bozarız.
Millet en başından itibaren bu oyunu gördü ve bozdu. Bunlar milletin hiç sesi çıkmayacak sanıyordu. Çünkü bunlar, her zaman milleti aşağıladılar, koyun, göbeğini kaşıyan adam, makarnacı, kömürcü dediler.
Kurtuluş Savaşı'ndaki askerleri camide içki içmiyordu, Türk Bayrağı yakmıyorlardı. Tam tersine Türk Bayrağı için canlarını ortaya koyuyor, hatta Yunan Bayrağı'nı bile yerden alacak kadar vakar gösteriyordu. Kurtuluş Savaşı'nın askerleri kendi halkına savaş açmıyorlardı, kendi polisine saldırmıyor, halkıyla, milletiyle, kardeşiyle istiklale ve istikbale yürüyordu.
Kurtuluş Savaşı'nın askerleri kendi ülkelerini, şehirlerini yakıp yıkmıyordu, tam tersine yakıp yıkanlarla mücadele ediyordu. Şu Taksim meydanına çıkanlar, İzmir'de, Ankara'da parti teşkilatımıza varıncaya kadar kamu binalarını yakan bu vandallar, bu barbarlar, bu insanlıktan nasibini almamış olanlar değil mi?
Ben burada gençliğimize bir şey hatırlatmak istiyorum. Bu oyuna çok kötü geldiniz, sizi çevre diye, yeşil diye aldattılar. Sizi kullandılar. Şimdi karşımda binlerce genç var. Bu gençler kimin genci? O tweet atanlar, faceboklarda dolaşanlar, televizyonlarda yorum yapanlar bu gençleri nereye koyacak söyler misiniz? Oralarda yürüyen halk peki burası ne? Burası halk değil mi, millet değil mi? Dadaşlar bunların adresini şaşırttı.
İstiklal Savaşı'ndaki askerlerimiz hiçbir zaman işgalcilerin yanında durmuyordu. Milletiyle birlikte işgalcilere karşı canlarını ortaya koyuyorlardı. Yapılan Kurtuluş Savaşı'nın aziz şehitlerine, gazilerine çok büyük hakarettir bu yaptıkları. Gazi Mustafa Kemal kendi halkını, kendi ülkesini gidip de başka ülkelere şikayet eden, oralarda ağlayan bir lider değildi.
Bu genel müdür bizi Almanya'ya, Hollanda'ya şikayet ediyor. Senin zerre kadar ferasetin varsa millete git. Millet sana bakalım ne diyor? Onun için de 8 ay var. Sandık gerçeği meydana çıkaracak. Ne diyeceksen orada de. Şimde CHP ne diyor, 'Biz Atatürk'ün partisiyiz' diyor, 'Biz Cumhuriyet'in en eski partisiyiz' diyor. Peki yaptıkları ne? Her fırsatta Türkiye'yi bazı ülkelere şikayet ediyor.
Atatürk'ün partisi dedikleri partiyi Türkiye düşmanlarıyla işbirliği yapan bir konuma düşürdüler. En azılı terör örgütlerine kol kanat gerdiler. Taksim Meydanı'nda Atatürk Kültür Merkezi var. AKM'de teröristlerin pankartlarıyla, illegal örgütlerin, legal örgütlerin Başbakan'a hakaret içeren o paçavralarla onu yanyana koydular.
Cumhuriyet Anıtı'nda yine aynı şekilde bölücülerle Atatürk'ün posterini ve Türk Bayrağı'nı yanyana koydular. Nerede o ulusalcılar? Nerede bu CHP'liler? Niye bunları indirmediler. Orada üç gün dört gün beş gün burada kaldılar. Baktım orada hala duruyorlar. İçişleri Bakanıma '24 saat içerisinde Atatürk Kültür Merkezi'ni temizleyeceksiniz' dedim. 'Meydanı ve anıtı temizleyeceksiniz arkasından da Gezi Parkı'nı temizleyeceksiniz' dedim. Diyorlar ki 'Polise talimatı kim verdi?' Ben verdim. İşgal kuvvetlerini izleyecektik. Dünya zil takıp oynasın diye bunu mu seyredecektik.
Şimdi Gezi Parkı'nı benim vatandaşlarımın hepsi gezecek. Benim gençliğim, çocukluğum oralarda geçti. Kusura bakmasınlar oralar belli bir grubun parkı değildir. Tüm halkındır, turistler buraları gezmeli. Dün yine böyle bir şeye tevessül ettiler.