Savaş Muhabiri Mücahit Akagündüz ve Aksiyon Dergisi Muhabiri Ülkü Özel Akagündüz Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileriyle bir araya geldi. 19 yıldır sokakta haber yaptığını belirten Mücahit Akagündüz, “19 yıldır sokaklardayım, çok mutluyum. Hiç sıkılmadım. Hayat sokakta. Bir kareyi bekliyorsun saatlerce ve inanılmaz zevkli. Sokakta tinerciyle de konuşursunuz, bilim adamıyla da konuşursunuz.” dedi.
“Dünyaya bir daha gelsen yine gazeteci olmak isterdim.” diyen Mücahit Akagündüz şunları kaydetti: “Rakipleriniz çok güçlü birbirinizin rakibisiniz. Yabancı diliniz olsun. İngilizceyi cebinize koyun. Amerikalılar bir Müslüman ülkeye giriyorlar. 1 yıl geçti aradan 2004 Nisan ayında sıram geldi. Bütün dünyanın gözü orada. Suriye’deki savaş 4 yıl oldu. İnsanların acı baremi yükseliyor. Bunun bir de aile boyutu var. Eşini, aileni ikna etmen lazım. 19 senedir 5 çatışmaya girdim. Allah’a şükür bir çizik yok. Bağdat’a girdik. Dünyanın en güzel şehirlerinden birisidir. Eğer gazeteciysen kimsenin yapamadığını yapmalısın. Şii bölgesine gidersen siyah giyineceksin. Sünni bölgesinde beyaz ya da gömlek giyeceksin. İşini yapıp çıkacaksın, nokta atışı. Orada 50 Arapça kelime öğrendim. İlk yardım yapmayı falan da öğrendik tabi. İstanbul’da polis-adliye muhabirliği yapmak savaş muhabirliği gibi. İstanbul insanı bir seviyeye getiriyor. Gazeteci dediğin rengi olmaz. Sağcısıyla da solcusuyla da konuşur. İnsanlardan korkmayın siz gazetecisiniz.” diye konuştu.
Aksiyon Dergisi Ülkü Özel Akagündüz ise haberi küçük bir fabrikaya benzeterek tutkularının peşinden gittiğini ifade etti. Akagündüz şöyle konuştu: “Muhabirliği konuyu bulup, peşine düşmek onu editöre teslim etme safhası küçük bir fabrika gibi görüyorum. Konu için kafa yorulması gerekiyor. Her şeye haber gözüyle bakmak insanda zihin yorgunluğu oluşuyor. Yıllar geçtikçe haberi nasıl bulduğunuzu anlamıyorsunuz. Sipariş haber yapmadım hiçbir zaman bu yüzden editörümle aram bozuldu. Bu konularda dik durmak gerekiyor. İstediğim şeyleri yaptım. Tutkularımın peşinden yürüdüm. Haberleri çok uzakta aramayın. Ses kaydı çözmek bu işin en beter tarafı. Nasıl çözeceğim demeyin kendinize. Ses kayıtlarını çözerken o ana geri dönüyorsunuz. Bilgisayara oturduğumda bütün bildiklerimi unutuyorum. Dergi haberciliği daha özgür yazma imkânı veriyor. Metin dantel gibi işlenmeli. Mücahitle felsefemiz şudur: Harekette bereket vardır. Masa ölümdür bence. Gazeteci asla masa başında olmamalı. Doğuda olduğunuz için görmüşsünüzdür. İstanbul’da bir gazeteci doğuyu görmeden yurtdışına çıkıyor. Gazetecinin yaşadığı bütün olumsuzluklar iyidir.”
Mücahit Akagündüz kitabı Direnişçi’yi Dekan Prof. Dr. Uğur Yavuz’a hediye etti. Soru cevap şeklinde devam eden program çektirilen hatıra fotoğraflarıyla sona erdi.