"Tekel ürünü sigara almayın. Kesilen vergilerden gelen paralar savaş harcamalarına gidiyor..." Ne demek şimdi bu? Türkiye, durup dururken bir ülkeye savaş mı açtı? Bir topluluğa savaş mı açıldı?
Bugün kimsenin ismini vermeyeceğim.
Kimse kafasını çıkartıp, "Beni hedef gösterdin" demesin.
Zaten niyetimiz, Ali'yi Veli'yi, Osman'ı Hüseyin'i hedef göstermek değil.
Yanlışa dikkat çekip, o yanlışı yapan/yapabilecek herkese, hatayı hatırlatmak..
Aynı yanlışı bugün Ali yapar.
Yarın Veli yapar.
Amaç Ali veya Veli değil.. Amaç, yanlışı göstermek..
Bu çerçevede, buyrun izah edin şimdi, şu cümleleri..
Sosyal medyada, herkese açık alanda sarfedilen şu cümleleri, sakin kafa ile bir yorumlayın bakalım..
Kendisini barışsever birisi olarak gösteren..
Devletine saygılı bir birey olarak tanıtan..
İsmini vermemiz gerekli olmayan bir vatandaşımız.. Bakın sosyal medyada neler diyor.. (Hemen hatırlatayım. Aşağıda sigara muhabbeti var. Bana sorarsanız, kaçağını da, kaçak olmayanı da içmeyin. Tekel'ini de, yabancısını da içmeyin.. O ayrı bir mesele.)
İlk mesaj şöyle: "Tekel ürünü sigara almayın. Kesilen vergilerden gelen paralar savaş harcamalarına gidiyor..."
Ne demek şimdi bu? Türkiye, durup dururken bir ülkeye savaş mı açtı? Bir topluluğa savaş mı açıldı?
Sonraki mesajla konu daha iyi anlaşılıyor: "KacakCayVeKacakSigaraİciyorum çünkü Uludereliler onları bana getirirken devlet öldürdü onları.."
Beyefendi; inadına inadına kaçak çay içiyormuş! Devletin inadına, kaçak sigara içiyormuş! Kaçak sigara yerine Tekel içtiği takdirde, parasının bir kısmı vergi olarak devlete gidermiş. Devlet de o para ile, savaş yaparmış! Bu da "savaşa ortak olmak"mış!
Sanırsınız ki, devlet dükkanların kapısına geçmiş bekliyor. Gelen geçenden vergi toplayıp, hemen silah alıp, şuna buna savaş açıp, o paraları harcıyor..
Böyle bir ortam mı var, Türkiye'de?
Veya, Uludere'de bu mu oldu?
Devlet, "Kimi öldüreyim, kimi öldüreyim?" diye aranırken. "Hah tamam, Uludere'de kaçakçılar iş başında. Öldüreyim şunları" mı dedi?
Böyle bir kastın olduğunu kim iddia edebilir?
Alın işte. Afyon'da benzer bir kaza ile, 25 askerimiz şehid oldu..
Evet, çok büyük bir hata.. Ama şu söylenir mi, "Vergi vermeyelim.. Çünkü vergilerle silah alınıyor. Silahlar da yanlışlıkla patlıyor. Askerlerimiz ölüyor. Onun için, kaçak mal alalım. Paramız devlete değil, kaçakçıya gitsin!"
İyi niyetli bir mantık mı bu?
Sorarım bu arkadaşlara, "Devlete gitmemesini istediğin para, kaçakçıya gittiğinde.. Kaçakçı da, teröriste haraç verdiğinde. Terörist o para ile aldığı kurşunu gelip askerimize sıktığında, gurur mu duyuyorsunuz?"
Sorayım bu arkadaşlara:
"Niyetiniz 'kimse ölmesin' ise.. 'Terörist de askeri vurmasın, asker de hataen bile olsa, vatandaşı vurmasın. Tabii ki; kendi askerinin ölümüne de sebep olmasın' ise..Yukardaki ifadelerinizi bir daha tartmanız gerekmez mi?"
Buyrun, muhteremlerden bir mesaj daha: "F-16'ları sadece milli bayramlarda görerek milli hislerini kabartanlar, hergün tepesinde oğullarının katillerini izleyen Uludereliler var.."
Bu nasıl bir söylem?
Bu nasıl bir düşünce tarzı?
Bu nasıl bir genelleştirme ile geliştirilmiş nefret söylemi?
Bizim dindarların şımarttığı, küçük çocuklar bunlar..
Böyle bir cümle, insan haklarına saygılı denilen ülkelerde, böylesine hoyrat bir şekilde kurulsun, o kişinin hayatı zindanda geçer..
Ama bizimkiler, hem "Bu ülkede düşünce özgürlüğü yok" diyorlar.. Hem de Avrupa'da kimsenin devlete karşı söyleyemeyeceği ifadeleri sarfediyorlar.. Bir cümle daha: "Devlet yeni teknoloji silah-uçak vs aldığında kendi yurttaşlarından hayatları için endişeye kapılanlar oluyorsa vehamet büyük demektir."
Küçük bir abartma diyerek, geçiştirilecek bir cümle mi bu?
Çok aleni, çok net bir "devleti tahkir" etme değil mi bu?
Devletin avukatı değilim. Ama, "Şu olayda devlet kusurludur. Devlet kusuru olanları çıkartıp, yargılamalıdır" diyebilmemiz için, devletin de saygınlığına riayet edilmesi gerekmez mi?
"Devlet silah-uçak aldığında, vatandaş endişeye kapılıyor" ne demek?
Devlet sabah akşam, silah alıp, vatandaşını mı öldürüyor? Böyle mi diyorsunuz siz?
Yukardaki ifadelerin hepsi bir yana.. Buyrun, dindar insanlarımızı tahkir eden şu ifadeye de bakın: "Kimileri ölümlerin acısıyla barış için didiniyor, kimileri Ulubatlı Hasan misali bayrak dikecek tepe arıyor."
Adam hem Ulubatlı Hasan'ı tahkir ediyor, hem de devleti.. Hem de PKK'yı övüyor!
"PKK barış için didiniyor, devlet de 'bayrak dikme' ile meşgul", öyle mi?
Allah sizi ve sizi şımartanları ıslah etsin!
Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit