Eğitim Bir Sen Erzurum Şubesi’nce “Başörtüye özgürlük istiyoruz” adı altında Yakutiye kent meydanında basın açıklaması yapıldı.
Eğitim Bir Sen Erzurum Şubesi Kadınlar Komisyonu Başkanı Nevin Toraman, yaklaşık 100 bayan üyenin katıldığı basın açıklamasında, “Her insanın vazgeçilmez, devredilmez, dokunulmaz temel hak ve hürriyetlerden olan çalışma hayatında yer almamızı, seçilme hakkımızı kullanmamızı yasaklayanları, halkın tasfiye etmiş olmasına rağmen zihniyetlerinin hayatımıza hala yön vermesini protesto etmek bu ülkeyi bizim için yaşanmaz kılan yasakların kaldırılması talebimizi haykırmak için toplandık. Biz gerçek anlamada özgür bir toplumda düşünce ve inançlardaki çeşitliliğin, fikirlerin zenginlik olduğuna inanıyoruz. Bunun için hiç bir otoritenin toplumsal dokuya müdahale etmemesi, insanları ötekileştirmemesi gerektiğine inanıyor, çalışma hayatının dışına itilen başörtülü kadınlara özgürlük istiyoruz. Özgürlük , eşitlik, adaletin sürgün edildiği her yerde , acıya maruz kalanlar en çok kadınlar ve çocuklar olmuştur. Bütün kirli hesaplar en çok onları vurmuştur” dedi.
“Devlet, şiddet gören kadını koruyor. Ancak yine aynı devlet, kadının başını kapatarak TBBM’ye gelmesini, kamu hizmetinde görev almasını yasaklayarak bizzat kendisi kadına şiddet uyguluyor; ayrımcılık yapıyor ve ötekileştiriyor” diyen Toraman açılmasını şöyle sürdürdü; “Üniversitede rektörlerin dönemsel lütuflarıyla haklarını kullanabilen kızlarımıza başörtüleriyle kamuda görev yapmak yasaktır. Artık yeter. Aklımıza , ruhumuza giydirilmeye çalışılan deli gömleklerine hayır diyoruz. Sayın başbakan,” Hiç kimse , iç düşmanlar ihdas ederek milletin hukukunu çiğneyemez. Faili meçhullerin üzerini örtmez “ diyor .Peki biz de şunu soruyoruz; Biz bu vesayetçi bürokrasinin çıkarttığı yönetmeliklerle yargılamaya , ötekileştirmeye devam edecek misiniz. O yönetmelik gereği olarak başörtülüleri Meclisten , kamuda çalışmaktan men eden yasakları korumaya devam edecek misiniz. Devlet artık, hala bürokratik oligarşinin mi yoksa milletin devleti mi olduğuna karar vermek zorundadır. Özgürlük istiyoruz. Kamuda, her alanda ve konumda, tüm mesleklerde, hiç bir istisna ileri sürülmeksizin başörtülü çalışma hakkı istiyoruz. Burada sesleniyoruz: İktidarıyla muhalefetiyle, sivil toplumuyla, kadınıyla erkeğiyle hep birlikte el ele, omuz omuza bu çağdışı yasağı kaldırmalıyız. Başörtüsü, inancın gereği olarak kadınların kimliğidir, kişiliğidir. Herkes kadına ait bu kimliğe ve kişiliğe insan olarak saygı duymak zorundadır.”