Temmuz 2008’de Bosna'ya turistik bir gezi yaptık. Hava alanından sonra ilk durağımız Aliya İzzetbegoviç’in anıt mezarıydı. Gördüklerimiz bizleri çok mutlu ettiği gibi, şaşırttı da. Çünkü mezarlıklar o kadar temiz, düzenliydi ki hayran kaldık.
Osmanlı mezarlıkları gözlerimizi kamaştırdı. Etrafları Çam ve Çınar ağaçlarıyla çevrilmiş, mezarlıkların her yeri stat çimleri gibi çimlendirilmiş, her renk çiçekle donatılmıştı. Mezarlıktan gözlerimiz zor aldık. Anlayacağınız Bosnalılar Tarihi dokuyu müthiş korumuşlardı. Bosnalılar tarih mezarları korurken Türkiye’de ve Erzurum’da biz ne kadar tarihi mezarlarımızı koruyabildik? Veya Erzurum’daki mezarlarımızı koruyabildik mi?
Tarihî süreçte 39 mezarlık ve 14 cami haziresinde olmak üzere toplam 53 mezarlık varken 2012 yılında tesbit ettiğim Aziziye Tabyalarındaki şehit mezarlarıyla bu sayı 54 olmuştu. Bu nedenle Erzurum'da hayat ve ölüm iç içeydi. Sabah işine giden veya akşam işinden evine gelen mezarlıkların yanından geçer, ölmüşlerine fatiha okur, evine giderdi.
Mezarlıklar genellikle mahalle veya aile mezarlığı şeklinde şehrin fiziki coğrafyasına göre şekil almıştı. Gez, Kavak, Esatpaşa, , Huykesen, Öksürük Baba, Lala Baba, Veyis Efendi mezarlığı bunlardan bir bölümüydü. Tepe Mezarlığı şehrin doğusunda hakim bir tepedeydi. Çifte Kardeşler 23 Temmuz Ortaokulu'nun bahçesinde bulunmaktaydı.
Şehitlik, Karskapı'nın dışında yer alırken bağrında Cemal Paşa, Fosfor Mustafa Paşa, Mehmet Ali Paşa, Hafız Hakkı Paşa ve iç güvenlik harekâtında şehit olanlar buraya defnedilmiş, ebedi uykularında yatmaktaydılar. Ceylanoğlu, Çevirme mezarlığı Yoncalık Mahallesi'nin güneyinde iken Leblebici yokuşunun güneyinde, doğusunda ve 140 metre kuzeybatısında yer alırken, Gümüşgöz Mezarlığı Leblebici yokuşunun kuzey yanında, Ahi Fahrettin mezarı Gümüşgöz mezarlığının kuzey kenarında varlığını devam ettiriyordu.
Taşkesen, Deliömer, içinde motifli mezarlar Hacı Kurban Mezarlığı'nın batı kısmında, bir başkası Hacı Kurban Mezarlığı'nın 20 metre kuzeyinde bulunmaktaydı. Kale dibinde Kırklar Mezarlığı Erzurum için ayrı bir önem arz ediyordu. “Emir Şeyh” Türbesi ve de “Ebu Isak Kazeruni” türbesi de Çifte Minareler bakmakta.
Üniversite kavşağından SSK kavşağına, oradan Havuzbaşı'na derken Mareşal Çakmak hastanesine kadar bölgede dört ayrı mezarlık vardı. Bunlara toptan Yarımca mezarlığı deniliyordu. Hasanî Basri’nin doğu batı kısmındaki mezarlıklarla birlikte, Hasanî Basri Türbesi ve Mezarlık, Tahta caminin 60 metre kuzey doğusunda sokak ortasında bulunurken Aynı yörede Rabia Hatun Türbesi, Memi Hoca Türbesi ve mahalle mezarlığı asırlardır yöreye renk katıyordu.
Sütnişan mezarlığında Osmanlı-Rus Savaşının şehitleri yatıyordu. Dağ mahallesinin tepesinde televizyon vericilerinin olduğu yerde şehri seyrederken gecekondulaşma sonucu bu mezarlık da yok edilenlerdendi.
Palandökenlere yaslanmış Abdurrahman Gazi Türbesi her mevsim Erzurum’a gelen turistlerin uğradığı güzel bir mekân olarak şehre manevi bir hava vermektedir. Ayrıca Cumhuriyet Caddesi'nin sonunda kaleye dönerken Ebu İshak Kazerunî Hazretlerinin mezarına rastlarsınız.
Abdurrahman Gazi Türbesi, Şeyhler Türbesi, Murat Paşa Hazinesi, Ana Hatun Türbesi, Mahmut Paşa Türbesi, Öksürük Baba Türbesi, Pabuççu Baba Türbesi, Ahi Baba Türbesi şehrin mühürleri gibidir.
Bakırcı Cami Haziresi, Narmanlı Cami Haziresi, Habib Baba Türbesi (Timurtaş Paşa türbesi), Derviş Ağa haziresi, Ali Paşa Cami haziresi, Yeğen Ağa Cami Haziresi, Kavazlar Mescidi Haziresi, görülmesi gereken mekânlardır.
Adları unutulmuş, Acem, Araplar Düzü, Bahçe, Ceylanoğulu, Çapunoğlu, Çevirme, Çifte Kardeşler, Çürüklük, Derviş Efendi, Deve Yokuşu, Filköprüsü, Hacıcuma, Harputkapı, İstanbulkapı, Kavak(Gölbaşı), Kavakkapı, Kayserilioğlu, Kelkümbet, Köşk, , Maksutefendi, Mangazer, Sabunhane, Sıktaşlar, Toprak Tabya, Üç kümbetler, Yeşilark, Yoncalık Mezarlığı gibi mekanlarda insanlar her gün pencerelerden bu mezarlıklara bakıyordu.
Yukarıda adlarını saydığımız Mezarlıklar, türbeler, hazineler, kümbetler Erzurum’un Manevi tapuları konumunda iken maalesef mezarlıkların yerinde yeller esmektedir. Balkanlarda Bulgarlar, Sırplar, Hırvatlar, Yunanlılar, Ermeniler, Suudiler Osmanlı kalıntılarını temizlerken, yok ederken onlara kızan bizler aslında kendi elimizle tarih katliamı yapmışız, halende yapmaya devam ediyoruz.
Erzurum'un Kaderi Belirleniyor
Mezarlıkların önemini 1919 yılındaki Belediye Başkanı Zakir Beyin ağzından öğrenmekteyiz. Amerikalı General Harbord Erzurum’a gelmiş, ABD’ye yazacağı rapor için çalışmaktadır. Müceldili konağında şu soruyu sorar. Bu "şehirde Ermeniler mi çok Türkler mi"? Yetkililer bir sürü sayısal bilgi verirler. Harbord oralı bile olmaz. Belediye başkanı Zakir bey ayağa kalkar, Generalin kolundan tutar, pencere yanına götürür. Şöyle söyler; parmağıyla işaret ederek, "general şu gördüğün Gez Mezarlığı, şu Kavak Mezarlığı, şu Erzincan kapı mezarlığı.... Bunlardan şehrin muhtelif yerlerinde daha onlarca mezarlık var...! Hepsi Müslüman mezarlığıdır. Parmağıyla Ermeni maşatlığını göstererek, şu da Ermeni maşatlığıdır....! Ermeniler çok ise kendi ölülerini yemediler ya"..! Diyerek işe son noktayı koyar. General "bundan daha iyi cevap olamazdı" der ve Amerika'ya yazdığı raporda bu gerçeği teyit eder. Bu olay Erzurumun ve Doğu Anadolu'nun kaderi belirlenmiş olur.