Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik Bölge Türkiye
Tekin’den sistem eleştirisine tepki
Tekin’den sistem eleştirisine tepki
'Filistinli kardeşlerimizi asla yalnız bırakmayacağız'
'Filistinli kardeşlerimizi asla yalnız bırakmayacağız'
'Rantsal dönüşüm yapanın Allah cezasını versin'
'Rantsal dönüşüm yapanın Allah cezasını versin'
'Çanakkale ruhu yolumuzu aydınlatmaya devam edecek’
'Çanakkale ruhu yolumuzu aydınlatmaya devam edecek’
Erdoğan’dan eser siyaseti vurgusu
Erdoğan’dan eser siyaseti vurgusu

Abdullah NEHİR

Karantinanın Vicdanı
10 Nisan 2020 Cuma

21. yüzyılın birinci çeyreğinde dünya kamuoyu önce sars ve mers isimli virüslerle mücadele ederken günümüzde ise Covid-19 isimli virüsle savaşıyor. 2019 yılının Aralık ayında Çin Halk Cumhuriyeti’nin Wuhan şehrinde ortaya çıkan bu virüs, insanlığı en hassas noktası olan canı ile tehdit ediyor. İnsanoğlunu büyük bir korkuya sevk eden virüs salgınının sonuçları maalesef henüz kestirilebilmiş değildir. İnsanlık, bu tehdit karşısında şimdilik şaşkın ve çaresiz beklemektedir. Covid-19 isimli bu virüs salgını karşısında bireylerin ötesinde günümüz modern devlet yapılanmaları da ciddi sınavlar vermektedirler. Sosyal güvenlik sistemleri ve sağlık hizmetlerinin bu işin üstesinden gelmesi ise insanlığın en acil beklentisi gibi gözükmektedir.

İnsanlık, 20. yüzyılın başından itibaren yaygınlaşan makina ve 1990’lı yıllardan sonra ivme kazanan teknolojik gelişmelerin tesiri altında büyüyen özgüveniyle, kendi akıbeti hakkında çok düşünmeden, rahat ve emin bir yaşam sürüyordu. Ta ki covid 19 isimli virüs ile yüzleşene kadar…

Teknoloji ile her şeyin üstesinden gelebileceğini düşünen insanoğlu, biyolojik olarak canlı bile sayılmayan bir virüs ile karşılaşınca şaşkın ve ne yapacağını bil(e)mez bir halde evlerine kapandı. İnsanlık, yaşadığı bu sıra dışı deneyimi anlamaya çalışıyor, ancak kafası oldukça karışık. Zira bu kafa karışıklığına sebebiyet veren şey ise yine zorunlu güven kaynağı olan teknoloji.

Çağımız insanı hızlı yaşama biraz olsun ara vermek, hem söz konusu virüsten korunmak hem de yaşadıklarını anlamlandırmak için artık kendi evinde zaman geçiriyor. Uzmanların sıkça tekrarladığı “evinde kal!”, “izole ol!”  gibi mottoların psikolojik etkisi ve biraz da bu yeni ve bilinmez deneyimin verdiği endişe ile hanesindeki yerini kavileştirmeye çalışıyor.

Eve kapanan insanımız “evini terki diyar eylemesi” üzerinden epeyce zaman geçtiği ve eve yabancılaştığı gerçeği ile şaşkın şaşkın evin içinde gezinip duruyor. Ahmet Haşim’in Müslüman Saati yazısındaki “vakit” kavramını evinde kaybetmiş. Gönüllü karantinada, evindeki iklimden ne kadar uzaklaştığı gerçeğiyle yüzleşmiş oluyor. Ne gariptir ki kişi asli yaşam alanı olan evinde duramıyor, vakit geçirecek bir meşgale edinemiyor. Kendisini yurtsuz bırakan teknolojiye bir umutla sarılıp bir süre vakit geçirse de bu geçici çözüm, dış dünyadaki harekete ve tüketmeye alışmış huzursuz ruhuna merhem olmuyor.

İnsanların teknolojiye bağımlılığı had safhadayken özgün benlik veya bireysel hürriyetten söz edilebilir mi? Hürriyet Nurettin Topçu’nun ifadesiyle; “Aklın bize çizdiği nizam içindeki rolümüze yapabilme iktidarıdır, harekete atılma cesaretidir, insiyaklarımızla karşı gelebilme kudretidir. Hürriyet yaratıcılıktır.”  iken kendi evinde dahi duramayan insanı hür olarak kabul etmek mümkün müdür?

Geldiğimiz nokta bize şunu göstermiştir ki; İnsan, kendini çağın teknolojik cihazlarına esir etmiş, oldukça hızlı ilerleyen, ancak kendisinin bir anlam yükleyemediği hayatın esiri olmuştur.

Zihinsel ve bireysel hürriyeti teknoloji ile elinden alınmış modern insandan, bir hareket beklenebilir mi? Covid-19 virüs salgınının bizleri evlerimize kapattığı bu günlerde karantina veya yalıtım sonunda evden hür bir insan olarak çıkmak mümkün mü?

Teknolojik materyallerle ipotek altına alınmış benliğimizden bir isyan bekleyebilir miyiz? İsyan ahlakı ile ahlaklanmak mümkün mü?  

21. yy itibariyle otel hüviyetine bürünen evinde, adeta yuvasız kalmış insan, yaşanılan süreç sonunda hanesini tekrardan yuva edinebilecek mi? Esareti ile yüzleşip kendi “iç ”ine doğru bir yolculuk yapabilecek mi?

Hem sinsi, hem öldürücü bir virüsle mücadele ederken bu asli görevi başarmak mümkün mü?

Elbette mümkün.

İnsanın olduğu her yerde umut vardır.

Hele de bu insan köklü bir medeniyetin mirasçısı ise.…

İnsanımıza karantina günlerini fırsat bilerek bir muhasebe yapma imkânı doğmuştur.

Karantina günlerinde istiğrakı yaşamak, bu süreç ile varlığımıza ve özümüze anlam yüklemek hepimizin görevidir.

“Evde kal” günleri “içe dön” günlerine dönüşerek hürriyetimizi engelleyen, aklımızı en önemlisi kalbimizi tesiri altına almış, bünyemize yabancı gördüğümüz her şeye isyan edip ondan kurtulmak için bir fırsat olarak değerlendirilebilir.

Üretim merkezleri konumundaki köylerden çıkıp hobi bahçelerine sıkışan insanımız, ayakları toprakta gözü ufuklarda, yeniden tasarlanan dünyada var olmak çabasında olmalıdır.

Bu çabamız teknolojiye karşı duruş değil, benliğimize dönüş çabasıdır. Teknoloji zaten kendi yolunu çizmiş ve durdurulmaz şekilde ilerlemektedir. Biz eve dönen insanımızın merhametle donanmış, sorumluluk duygusuyla mesuliyetinin farkında yeniden topluma katılacağı ve kendi ufkunu imara başlayacağı tahayyülüne yelken açmak zorundayız. İçerisinden bir hamle beklediğimiz evlerimiz, umduğumuz hareketin ana üssü olması umudumuzdur.

Aslında bütün hareket özünde yeniden “La” diyebilme çabasıdır.

         

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 1 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Mesut Kınacı 10 Nisan 2020 Cuma  17:52

İnşallah krizi fırsata çevirir ve sizinde dile getirdiğiniz gibi evde verimli zaman geçiririz. Tabi biraz da teknolojiden uzak kalarak olacak bu iş. Kaleminize yüreğinize sağlık.

Yorumu oyla      0      0  
Hakan 10 Nisan 2020 Cuma  13:58

??????

Yorumu oyla      0      0  
F.Nehir 10 Nisan 2020 Cuma  13:06

Değerli yazarım halkın durumunu ve içinde bulunduğu sıkıntıyı iyi tespit etmiş olup,bu durumdan kurtuluşun yolunuda göstermiştir. Kendisine teşekkürler.????????

Yorumu oyla      0      0  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
DADAŞ GAZETESİ
YAZARLAR
Nedim Atakol
Nedim Atakol
Bir yerde Reis’e ve partisine olan destek azalıyorsa bilesiniz ki orada kötü bir temsil vardır…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
DADAŞ
ANKET
Erzurum Havalimaninin ismi ne olsun?

Recep Tayyip Erdogan
Nafiz Kotan
Palandoken
Saltuklu
Dadas

Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva