İnsanın canını en çok sıkan şeylerin başında istismar edilmek geliyor.
Hafife alınmak!
Kolay kandırılır görünmek.
Son örneği MNG Holding’in yaklaşımı…
Eski Terminal sahasını çok ucuz fiyata himiyle götüren holding sahibi “kar amacı gütmüyoruz” buyurmuş!
Beyanatı duyunca “acaba satılığa çıkardıkları daireler çok mu ucuz?” diye düşündüm.
Ne gezer…
Tam tersi şu an Erzurum’daki fiyatların iki, üç katına…
3+1 daireler taş patlasa 160 bin’e satılırken MNG 320 binden başlayan diyor.
Yani 400’ü 450’yi bulan rakamlar…
Peki, bu dairelerin maliyeti nedir?
Küçük bir araştırma ile ulaştığımız değer, azami 75 ile 80 bin arası.
Yani bire beş kazanç MNG için kar anlamı taşımıyor…
4 artı 1’ler için daha yukarı kar hadleri söz konusu.
***
Kimsenin kazancıyla karıyla ilgili elbet değiliz.
Bizi rahatsız eden saf yerine konulmamız.
Erzurumlu kolay lokmadır ya.
Sayıştay denetçileri MNG’ye verilen arsa ile ilgili olarak 70 milyon fark çıkarmış!
Eski ifadesiyle 70 trilyon.
Devletin hesap kitabını en ayrıntılı biçimde yapan müfettişlerin çıkardığı fark bu.
Yani MNG bu rakam kadar bir karı daha işin başında yapmış.
Buna rağmen holding patronu “kar etmiyoruz” diyor!
Viki Sözlükte bir tarif var…
Diyor ki:
“Karşısındakinin anlamayacağını varsayarak onunla eğlenmek, alay etmek”
“Dalga Geçmek” maddesinin açılımı.
Nazif Bey’in yaptığı tam da bu.
Sükut etse “neyse deriz”…
Bir de üste çıkıp mağdur pozisyonu alıyor!
***
Yeri geldikçe yazıp çiziyor ve söylüyoruz ki…
Bu ve benzeri yaklaşımları hak ediyoruz…
Erzurum’a ait meşhur hikaye var ya.
Bu hak edişi onunla izah edelim:
Vaktin birinde bir ilçemize dışarıdan bir misafir gelir. Makamı, mevkisi büyük; zenginliği de haylicedir. Yedirir içirir ilçe halkı, misafir eder, baş üstünde gezdirirler. İlçenin güngörmüşlerinden birisi, halka nasihat eder, "iyi davranın, ama anlayıp dinlemeden, bilip tanımadan öyle pek de güvenmeyin" der; ama dinleyen kim.
“Misafir baş tacı olmalıdır”, deyip izzeti ikramı artırır bizimkiler. Hakikatte eski eser taciri olan misafir, gece bir yolunu bulup, ilçedeki bir tarihi eseri araklamıştır. Ertesi günü, misafir yolcu edilirken, eşyalarını nasıl götüreceğini sorar ev sahiplerine, "merkebe yükler götürürüz" derler.
Adam anlamamış gibi bakar. Gün görmüş ihtiyar da oradadır, misafirin tarihi eseri çaldığını görmüş, iyi niyetin istismarına tanık olmuştur. Hemen ortaya atılır, hayvanı göstererek "bey" der, "biz size merkep diyoruz, kendimize de eşek." İyi niyetlilerin affına sığınıyoruz elbette. Sözümüz ortaya ve illa alanadır.