Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terör örgütü içindeki gençlere sesleniyorum, gelin yol yakınken hatadan dönün. Biz sizleri sokak köşelerinde, dağ başlarında, dere yataklarında cansız şekilde, cezaevinin parmakları arasında mahkum olarak değil ailenize, ülkenize, milletimize hayırlı evlatlar olarak görmek istiyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan 19. Muhtarlar Buluşması'nda Hakkari'nin Cizre'ye, Şırnak'ın ise Yüksekova'ya taşınmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, terör örgütü PKK mensuplarına da çağrı yaptı. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Cizre ve Yüksekova'nın il merkezi olacağına yönelik açıklamalarına ilişkin Erdoğan, "Hakkari şehri Yüksekova'da yeniden tesis edilmiş olacak, aynı şekilde Şırnak, Cizre'ye geçecek. Artık Şırnak, Cizre şehir olarak oluşacak ki onun altyapı çalışmaları sürdürülecek. Çünkü şehir yapılanmasına ne Hakkari şuandaki yeri itibarıyla müsaitti ne de Şırnak. Zaten tarihine baktığınız zaman Şırnak'ın asıl şehir merkezi geçmişte tarih itibarıyla Cizre'dir. Cizre bir tarihtir. O bölgede yaşayanlar bunu iyi bilir. Yüksekova, coğrafi yapı itibarıyla şehir olmaya çok daha uygun, çok daha bu noktada altyapıya müsait bir yer. Temenni ediyorum ki atılacak bu adımla iki ilave şehir demiyorum bu şehir kentsel dönüşüm, değişimle bu hale dönmüş olacak. Artık önümüzde başka bir yöntem, başka bir yol haritası yoktur. Elinde silahı olan da, onu destekleyen de bu ihanetin bedelini ödeyecektir. Bu eylemlere karışanlardan her kim ki hemen pişman olur, gelir güvenlik kuvvetlerimize teslim olursa devletimizin de milletimizin şefkatli kolları ona açıktır. Ama kimseye ilanihaye müsamaha gösterilemez" ifadelerini kullandı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN TERÖRİSTLERE ÇAĞRI
Terör örgütü PKK içindeki gençlere çağrı yapan Erdoğan, "Buradan terör örgütü içindeki gençlere sesleniyorum, gelin yol yakınken hatadan dönün. Biz sizleri sokak köşelerinde, dağ başlarında, dere yataklarında cansız şekilde, cezaevinin parmakları arasında mahkum olarak değil ailenize, ülkenize, milletimize hayırlı evlatlar olarak görmek istiyoruz. Yüzünüzdeki kırmızı maskelerle değil alnınız açık olarak görmek istiyoruz. Elinizdeki o tutuşturulan silahlarla değil bilgisayarlarla gezdiğinizi görmek istiyoruz ve oynanan bu oyuna gelmeyin. Bu oyunu bozun" dedi.
"Sevgili milletim, sevgili Kürt kardeşlerim, bizim mücadelemiz Kürt kardeşlerimizle değildir, bizim mücadelemiz terörle ve teröristlerledir" diye konuşan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bakıyoruz ki dağdakiler ve o akademisyen geçinenler, müsveddeler bizim Kürt kardeşlerimizi öldürdüğümüzü söylüyorlar, 'devlet Kürtlere karşı katliam yapıyor' diyorlar. Siz ne vicdansızsınız. O Kürt kardeşlerimiz bizim kardeşlerimizdir. Bugüne kadar bunu hep ifade ettim. Kimsenin Kürt vatandaşlarımıza 'kardeş' demediği zamanda ben bir başbakan olarak 'kardeşlerim' dedim. Ve o bölgelere yıllar yılı, on yıllarca hizmet gitmediği halde o bölgelere hizmeti biz götürdük. Havalimanlarından bölünmüş yollara varıncaya kadar, hastanelere, okullara varıncaya, altyapı, üst yapı bütün bu adımları atıncaya kadar hiçbir ayrıma tabi tutmadan bu adımları biz attık. Hala da atmaya devam ediyoruz, edeceğiz. Şu anda şu temizlik, şu operasyonlar bittikten sonra da süratle hükümetimiz bölgedeki şehirleşmeyi, bu kentsel dönüşüm, değişimi süratle ele almak suretiyle bu bölgedeki mevcut yapı Allah'ın izniyle o özgün mimari ile ele alınacak ve yapılacaktır."
"BENİM KÜRT KARDEŞLERİMİN TEMSİLCİSİ BU TERÖR ÖRGÜTÜ OLAMAZ"
Terör örgütünün bölgeye sadece kan, acı, gözyaşı, aşağılanma ve ümitsiz bir istikbal sunabileceğini dile getiren Erdoğan, "Benim Kürt kardeşlerimin temsilcisi bu terör örgütü olamaz. Terör örgütünün temsilcilerinin şuanda benim Kürt kardeşlerimle de yakından uzaktan alakası yoktur. Onu da söyleyeyim. Böyle bir dertleri de yoktur. Bunları da zaten uygulamalarda görüyoruz. Bunların kazandıkları belediyelerde, il, ilçe, belde, oraların ne halde olduğunu da görüyoruz öyle mi? Hizmet diye bir şey var mı? Sadece bomba döşemek için hendek kazıyorlar. Atık su kanallarını açıyorlar mı, içme suyu diye bir kanal açıyorlar mı? Böyle bir şey var mı? Susuzluk var başka bir şey yok. Devletin gönderdiği parayı dolaylı yollarla teröristlere, Kandil'e gönderiyorlar. Yaptıkları bu. Biz size, 78 milyon vatandaşımızla, 780 bin kilometrekare vatan toprağımızla, 2023 hedeflerimizle, 2053 ve 2071 vizyonumuzla büyük, güçlü, müreffeh yeni Türkiye'yi teklif ediyoruz" dedi.
"GELİN, İNCİTMEYİN ATANIZI, YAZIKTIR"
İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy'un "Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı. Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun incitme yazıktır atanı. Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda. Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda. Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda" dizeleriyle seslenen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Mesele bu. Bu topraklar öyle rastgele elde edilmedi. Bu toprakların yoğrulmasında şüheda kanı var. Şehitlerimiz geliyor, üzüntülüyüz ama onlar peygamberlik makamından sonraki en yüce makamda yerlerini alıyorlar. Bazı şehit babalarımızı aradığımda şu söyledikleri ifadeler, bizim geleceğe yönelik umudumuzu çok artırıyor. Diyorlar ki, 'Sayın Cumhurbaşkanım, ben mutluyum çünkü şehit babasıyım.' Geçen günü Ordu ile konuşuyorum, 'Bir oğlum daha var, o da polis. O da şehadet makamına yönelik görevini yürütüyor.' Sonra telefona o çıktı, 'Cumhurbaşkanım hiç kendinizi üzmeyin. Biz bu mesleğe girerken buna inanarak girdik ve buna inanarak mücadelemizi sürdürüyoruz. Yeter ki siz bizim arkamızda dik durun, gerisine karışmayın' dedi. Mesele bu. Ben de 'Gelin, incitmeyin atanızı, yazıktır. Dünyaları alsanız da vermeyin bu cennet vatanı kimseye' diyorum. Unutmayın ki devletimizi kaybettiğimizde vatanımızı da, istiklalimizi de, istikbalimizi de kaybederiz. Vatanını, istiklalini kaybeden insanların başlarına neler geldiğini işte hep birlikte görüyoruz. Yaşanan acılara, dramlara hep birlikte şahit oluyoruz. Biz, hiçbir güç milletimizi böyle elim bir duruma düşürmesin diye mücadele ediyoruz."
"BÖLGEMİZDEKİ KANDIRILMIŞ GENÇLERİMİZE, VATANDAŞLARIMIZA DA GÜVENİYORUM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin son 13 yılının geçmişin yanlışlarını, eksiklerini konuşmak, tartışmak, çözüm yolları bulmak, bunları hayata geçirmek bakımından hiçbir dönemle mukayese edilemeyeceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Çünkü dünya, Batı, bu dönem için 'Türkiye sessiz bir devrim gerçekleştirdi' diyorlardı. Hizmetler konusunda da her alanda cumhuriyet döneminin tamamında yapılanların katbekat üzerinde yatırımlara imza atılmıştır. İnşallah 2023 yılına kadar demokrasi ve kalkınmada ülkemizi çok daha üst seviyelere çıkarmak istiyoruz. Başta yeni Anayasa olmak üzere bu çerçevede yapılması gereken çalışmaları hassasiyetle takip ediyoruz. Yeni Anayasa kapsamında bir başkanlık sistemini idari noktadaki değişim için gerçekleştirmenin gerekli olduğuna inanıyorum. Küresel durgunluğa rağmen belirli bir düzeyin altına düşürmediğimiz ekonomik kalkınmayı hızlandırmaya yönelik bir çaba içindeyiz. Elde edilen her başarı 78 milyon vatandaşımızın tamamının hayata kalitesini yükseltiyor. Bu süreci baltalamaya çalışan hiç kimsenin, ne Kürt'ün ne Türk'ün ne de bu topraklarda yaşayan başka herhangi bir etnik unsurun dostu olması mümkün değildir. Ülkemizde patlatılan her silah her bomba, atılan her molotof, tahrip edilen her bina, sabote edilen her hizmet Türkiye'nin işte bu hedeflere ulaşmasını engellemeye yöneliktir. Bu milletin inançlarına, değerlerine, kültürüne, tarihine yapılan her saldırı bunların yerine ikame edilmeye çalışılan ideoloji kılıflı zırvalar coğrafyamızın geleceğini tanzim amaçlıdır. Bu açık gerçeği görmek için sadece biraz vicdan, biraz izan, biraz feraset yeterlidir. Ben milletimin her bir ferdi gibi bölgemizdeki kandırılmış gençlerimize, vatandaşlarımıza da güveniyorum, inanıyorum. İnşallah örgütün büyük bir hevesle beklediği bahar, milletçe yek vücut olarak bu musibeti bünyemizden tamamen söküp attığımız güzel günlerin müjdecisi olacaktır."