‘Güçlü olmamızı istemiyorlar!'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Geçen gün Anayasa Mahkemesi ile ilgili bir söz söyledim, çok hoşuma gitti. Kimlerin Anayasa Mahkemesini savunduğunu gördüm. Bu devlete 'katil' diyenler ve Anayasa Mahkemesi tarafından ‘siz katil deme hürriyetine sahipsiniz’ diyenler, yıllardan beri bu ülkenin değerlerini yel yuf etmek isteyenler hepsi bir cephe oldular” dedi.
İçişleri Bakanı Soylu, 19 Eylül Gaziler Günü münasebetiyle İçişleri Bakanlığında gazi ve gazi yakınlarının katıldığı yemekli programa ev sahipliği yaptı. Programa Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Ahmet Kendir de katıldı. Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda konuşan Bakan Soylu, “Bir devletin ne yapsa onların fedakarlıklarını hiçbir zaman ödeyemeyeceği, devletin varlığını ve birliğini, milletin ve devletin bekasını geleceğimizi kendi bedenlerinden, kendi canlarından, kendi ailelerinden, sevdiklerinden üstün tutan çok kıymetli gazilerimiz ve onların çok kıymetli aileleri, 19 Eylül Gaziler Günü vesilesiyle bir araya gelmekten, birbirimizi tekrar görüp ve özellikle memleketimiz, milletimiz adına imanımızı yeniden tazeleme fırsatı verdiğiniz için sizlerle birlikte olmaktan onur duyuyorum” diye konuştu.
“ZENGİN VE KUDRETLİ OLMAMIZI İSTEMİYORLAR”
Bin yıldır bu topraklar üzerinde büyük mücadeleler verildiğini belirten Bakan Soylu, “Özgürlüğümüzü, bağımsızlığımızı, her insan gibi iyi yaşama hakkımızı ortaya koymaya çalıştığımız bu topraklar, dünyada bu coğrafyada gözü olanların, bizim fikriyatımızı, inancımızı ve hayat felsefemizi kendilerine tehdit olarak görenlerin sürekli elde etmek istediği, elde edemese dahi bir vesile ile yönetmek istediği topraklardır. Güçlü olmamızı istemiyorlar, zengin ve kudretli olmamızı istemiyorlar” ifadelerini kullandı.
TERÖRLE MÜCADELEDE GELİNEN NOKTA
İçişleri Bakanı Soylu terör ile mücadelede gelinen noktaya ilişkin, “Biz 10 yıl önce Suriye’de terör örgütünün yataklarını tarumar edeceğimizi hayal edemezdik. Zeytin Dalı Harekatı’nı yapacağımızı hayal edemezdik. Burada korucumuz var, polisimiz var, jandarmamız var. Hiçbirimiz hayal edemezdik. Siz de, biz de biliyoruz ki sınır ötesine adım attığımız andan itibaren Amerika’dan, Avrupa’dan tehditlerin, parmak sallamaların yaşandığı günler bundan yarım asır önce, iki asır önce değil yakın zamandaki günlerdir. Oysa medeniyetimizin aklı neye ihtiyacı olduğunu görmüştür. Zeytin Dalı’ndan Barış Pınarı Harekatı’na kadar Türkiye terörle mücadelesinde tam da hayal etmediği ama bu coğrafyanın mecbur ettiği, barış ve huzur getirebilmek için terörü tasfiye etmek için gerekli harekatları düzenledi” şeklinde konuştu.
Bakan Soylu, geçmişte Doğu Akdeniz’de, mavi vatanda bu coğrafyanın hakkını, hukukumuzu koruyacağının hayal edilemeyecek dönemlerin geçmişte kaldığını ifade ederek, “Ayasofya’nın yeniden açılacağını hayal edemezdik. Bunu çok açık söylüyorum belki de ben, Ayasofya mücadelesini hatırlayan son nesillerden birisiyim, unutturdular. Babalarımızın, dedelerimizin ne için kapalı olduğunu, neden açılmadığını, neden müze haline dönüştürüldüğünü konuşmayan, tartışmayan Türkiye hayal ettiler. Biz bunun açılmasını hayal edemezdik" değerlendirmesinde bulundu.
“İHA’LARI EN İYİ ÜRETEN VE KULLANAN BİZİZ”
Soylu, geçmişte insansız hava aracı imal edileceğinin hayal edilemediğini söyleyerek, “Geçmişte yaptırmadılar, şu anda dünyada bu teknolojiyi en iyi üreten, yetmedi en iyi kullanan biziz, bir iddiayı ortaya koyuyorum. Kendi mühimmatımızı, denizin altında tünelleri, hızlı trenleri hayal edemezdik. Bugün bütün bunları görüyoruz. Bunun bir sebebi var. Bu masanın etrafındaki insanların fedakarlıkları sayesinde. Bu masanın etrafında olduğum için söylüyor değilim. Eğer bu fedakarlıklar olmazsa Allah mükafatlandırmaz” dedi.
“ANAYASA MAHKEMESİNİ KİMLER SAVUNUYOR BİR FOTOĞRAFTA GÖRDÜM”
Geçtiğimiz günlerde Anayasa Mahkemesine yönelik yaptığı açıklamaya ilişkin konuşan Bakan Soylu, “Geçen gün Anayasa Mahkemesi ile ilgili bir söz söyledim, çok hoşuma gitti. Kimlerin Anayasa Mahkemesini savunduğunu gördüm. Bu devlete 'katil' diyenler ve Anayasa Mahkemesi tarafından ‘siz katil deme hürriyetine sahipsiniz’ diyenler, yıllardan beri bu ülkenin değerlerini yel yuf etmek isteyenler hepsi bir cephe oldular. Hepsini bir fotoğrafta görmeyi Allah nasip etti. Bu masanın etrafındaki insanlara ne anlatacağız. Bu ülkeyi bölmek ve parçalamak için birilerinin talimatıyla 'sokağa çıkın, yakın-yıkın, özerklik ilan edin' diye haykıranlar, çukur ve barikat eylemlerini gerçekleştirdiler. Onlarca polisimiz, jandarmamız, askerimiz şehit oldu, gazi oldu” ifadelerini kullandı.