Cumhuriyet Meydanı’nda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kars’ın ve Anadolu’nun manevi muhafızı Harakani Hazretleri’nin, Kars Kalesi’nin huzurunda her birinize ilginiz, coşkunuz ve kadirşinaslığınız için şükranlarımı sunuyorum. Dedemin şehit olduğu topraklara, Sarıkamış’a ayrıca selamlarımı, muhabbetlerimi iletiyorum" dedi.
TANAP TÖRENİ
17 Mart’ta, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı TANAP’ın temel atma töreni ve Haydar Aliyev Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile diğer eserlerin toplu açılışını gerçekleştirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu: “Bugün de hem hasret gidermek, hem hasbihal etmek için bir kez daha bir aradayız. Ne diyor o güzel Kars türküsünde, ‘Ayrı düşeli senden/ Yaralıyam sinemden/ Gece gündüz çıkmazsın/ Hayalimden rüyamdan.’ Biz de Kars’tan ayrı kalamıyoruz. Her fırsatta geliyor, Kars’ın bin yıllık birlikteliğini nasıl yeni Türkiye’nin zemini haline getirdiğini bir kez daha görüyoruz. Çünkü Kars, bu milletin en zor anında, en zor şartlarda nasıl yeni bir başlangıç yapabileceğinin canlı tarihidir. Şu Kars’ın sokakları, evleri; şehrin çevresinde kurulmuş tabyalar ve elbette Sarıkamış, bunun en canlı şahididir. Sarıkamış ruhunu anlamayan, Kars’ı da anlayamaz, yeni Türkiye’yi de anlayamaz. Moskova’daki askeri müzede sergilenen günlükte bir Rus kurmay başkanı Allahuekber Dağları'ndaki manzarayı nasıl anlatıyor; Allahuekber Dağları’ndaki Türk müfrezesini teslim alamadık, bizden çok evvel Allahlarına teslim olmuşlardı. İlk sırada diz çökmüş 5 kahraman, kaput yakaları Tanrı'nın rahmetini o civan delikanlıların yüreklerine akıtabilmek istercesine semaya dikilmiş kaskatı. Hele bıyıkları ve sakalları her biri birer fütuhat oku gibi çelik misali. Ya gözler, tabiata da başkumandana da karşısındaki düşmana da isyan eden, ama Allah’ına teslimiyetle bakan gözler. Bu topraklar gerektiğinde herkese isyan eden, ama Allah’a teslimiyetle bakan o gözlerin hatıralarını inşallah ebediyete kadar yaşatacaktır. Burada Kafkas cephesinde şehit düşen askerlerimizi, tüm subaylarımızı rahmetle, şükranla anıyorum."
“BU MİLLETİN TARİHİ 1923’TE BAŞLAMADI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık subayı olarak bu savaşta şehit düşen Bosnalı Binbaşı Hüseyin Hüsnü Atıf’ı, Medineli Binbaşı Abdurrahman Şeref’i, Selanikli Binbaşı Ali Yasin Şerifi’yi, Şamlı Yüzbaşı Abbas’ı, Türkistanlı Yüzbaşı Tacettin’i, Kosovalı Üsteğmen Hasan’ı, Kırımlı Üsteğmen Abdulkadir’i rahmetle andığını söyledi.
"Kimler buralara gelmişse Allah razı olsun" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu subaylarımızın doğum yerleriyle şehit oldukları yerin ifade ettiği mesajı çok iyi görmeliyiz. Bu milletin tarihi 1923’te başlamadığı gibi bu milletin gönül dünyasının sınırları da 780 bin kilometrekareden ibaret değildir. Dün bu toprakları işgalden kurtarmak için coğrafyamızın her köşesinden kardeşlerimiz buraya koşmuşlardır" diye konuştu.
12 yıldır ecdat yadigârı eserlere sahip çıktıklarını, tüm mağdur ve mazlumlara el uzattıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bosna Hersek’e gidin bizi göreceksiniz, Kosova’ya gidin bizi göreceksiniz, Arnavutluk’a gidin bizi göreceksiniz, Makedonya’ya gidin bizi göreceksiniz, Türkmenistan’a gidin bizi göreceksiniz. Kazakistan’a gidin bizi göreceksiniz, Azerbaycan’da, Moğolistan’da bizi göreceksiniz. Her yerde bizi göreceksiniz. Bu milletin gönül dünyası bu kadar genişken, büyükken, bugün 'Türk' diyerek, 'Kürt' diyerek, 'Azeri' diyerek, 'Çerkez' diyerek, 'Gürcü' diyerek yeniden bizi bölmeye, parçalamaya çalışanlar var" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milleti bölmeye, parçalamaya çalışanlara karşı, kendilerinin “Rabia” dediklerini belirterek, "tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet" dedi.
“1-2 TANE SEMBOLİK TÜRK BAYRAĞI İLE BİZİ ALDATACAKLARINI SANIYORLAR”
Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Ülkemde 78 milyon hepsi tek millet. Allah bizleri kabileler halinde yarattı ama hiçbir kavmin bir diğer kavme üstünlüğü yoktur. Ülkemizde maalesef iki parti var ki bunların bir tanesi siyasi Kürtçülük yapıyor, bir tanesi de siyasi Türkçülük yapıyor. Ben diyorum ki 7 Haziran’da sandıklarda bunlara bir ders verin. Çünkü bunlar bizi bölüyorlar. Bizi bölmelerine, ayrımcılıklarına fırsat vermeyelim. Biz Türk’ü, Azeri’si, Çerkez’i, Kürt’ü, 78 milyonun hepsini de yaratılanı severiz yaratandan ötürü anlayışıyla seviyoruz, kucaklıyoruz. Tek bayrak diyorduk. ‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır / Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır’. Bayrağımızın rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımız ifadesi, yıldız şehidimizin ta kendisi. Son günlerde terör örgütünü arkasına alan malum parti mitinglere 1-2 tane sembolik Türk bayrağı getiriyor, bunun dışında, bu milletin değerlerine ters, değerleriyle çatışan, bayrağımıza alternatif birçok bayrakla dolu. Bu ne perhiz, ne lahana turşusu, böyle saçmalık olur mu? Bunlarla bizi aldatacaklarını sanıyorlar, işte 7 Haziran bunun için ayrı bir fırsat. Geldi, artık fazla bir şey kalmadı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi, pazar günü sandıktayız."
“BU VATANIN ÜZERİNDE OPERASYON DÜZENLEYENLER KARŞILARINDA BİZİ BULURLAR”
"Tek vatan; 780 bin kilometrekarede tek vatan" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu vatanın üzerinde operasyon düzenleyenler, ameliyat düşünenler karşılarında bizi bulurlar, karşılarında Silahlı Kuvvetlerimizi bulurlar, emniyet teşkilatımızı bulurlar, karşılarında hepsinden öte bu milleti bulurlar. Tek devlet; bizim Türkiye Cumhuriyeti’nden başka devletimiz var mı? Şimdi bir tane paralel devlet çıkmış. Şu anda bölücü terör örgütünün desteklediği partiyle iş tutmuşlar. Nerede, kim daha güçlüyse onunla iş tuttular. 99 yılında bu zat, Amerika’ya kaçtı. Güya hoca efendi. Niye Amerika’ya gittin, Mekke’ye gitseydin, Medine’ye gitseydin. Niye oralar değil de Amerika? Üst akıl… Yönetilme meselesi, ama yönetenler var, onlar böyle istediği için orada. Yoksa Amerika gibi yerde orada istediğin gibi yaşa demezler. Şimdi küçük imamlar da kaçıyor, Türkiye’de olanlar da kaçmaya başladı. İmam mihrabı bırakıp kaçar mı? Bunların imamları kaçıyor. Neden? Çünkü bunların bu ülkede, bu vatanda, bu millete karşı muhabbetleri yoktur. Bunlar devleti ele geçirmek istiyorlardı. Biz de anlamadık, aldandık yoksa bunların 40 yıllık geçmişini hamdolsun son anda durdurma fırsatını yakalayamazdık" dedi."Bizim Rabia’mız, Allahuekber Dağları'nda, ölümün üzerine, Allah'ına teslimiyetle giden o kahramanların, yiğitlerin mirasıdır" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu milleti kimseye böldürmeyiz. Bu bayrağı asla yere düşürmeyiz. Bu vatanın üzerinde kimseye operasyon yaptırmayız" dedi.
“BİZ ŞEHİTLERİMİZİN AZİZ HATIRASINA SAHİP ÇIKARAK BU HAİNLERİN YAKASINA YAPIŞTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devleti parçalamaya yeltenenlere, niyetlenenlere asla müsaade etmeyeceklerini, aksi takdirde Çanakkale, Sarıkamış, Kurtuluş Savaşı şehitlerinin bıraktıkları emanete ihanet etmiş olacaklarını söyledi. Suriye'deki Türkmenlere yardım götüren tırları durdurarak ihanet içine girenlerin bulunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan "İşte o Paralel yapı. Biz şehitlerimizin aziz hatırasına sahip çıkarak bu hainlerin yakasına yapıştık, takip ettik, adalet önüne çıkmalarını sağladık" dedi.
Bu yardımlar için Türkmenlerin teşekkür ettiğini, "Bizi yalnız bırakmadınız" dediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle söyledi: "Bayırbucak Türkmenleri 'eğer siz bizi yalnız bıraksaydınız bizim halimiz nice olurdu' diyorlar. Aynen CHP'nin geçmişinde, Aras Nehri üzerinde, Boraltan Köprüsü'nde, Azeri kardeşlerimizin Stalin'in askerlerine bırakılması ve 144 Azerinin orada şehit edilmesi olayı var ya. Ondan sonra bir Azeri şairin dediği gibi 'Keşke bizi siz öldürseydiniz de onlara teslim etmeseydiniz.' İşte mesele bu. Suriye Türkmen Meclisi'nin eski başkanı, Türkiye'nin yardımı olmasaydı Esed'e karşı verdikleri mücadelede 30 bin değil bir milyon şehit vermek zorunda kalacaklarını söylüyor. MHP'nin bir Suriye Türkmen’i olan milletvekili bölgeye yapılan yardımlardan ötürü şahsım ve Başbakan'a teşekkür ediyor ama MHP'nin Genel Başkanı çıkmış, paralel örgütün bu ihaneti üzerinden bizi, daha doğrusu Türkiye'yi suçlamaya, karalamaya kalkıyor. Sorsanız milliyetçi ama söylediklerine bakıyorsunuz Esed'in milliyetçisi, Pensilvanya'nın milliyetçisi, Kandil'in milliyetçisi. Çünkü onlarla aynı çizgiye gelmiş, aynı şeyi söylüyorlar. Bir tek bu milletin milliyetçisi değil. Ey Bahçeli, sen bu milletin milliyetçisi olana kadar bu millet sana itibar etmeyecek, bunu bilesin."
“ANA MUHALEFETİN GENEL BAŞKANI ESED'İN, KANDİL'İN AĞZIYLA KONUŞUYOR”
Ana muhalefetin başındaki kişinin de benzer şeyler söylediğine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Neymiş, Türkmenlere gizli gizli yardım götürüyormuşuz, yardım gizli gizli gider miymiş? Ana muhalefetin genel başkanı da Esed'in, Pensilvanya'nın, Kandil'in ağzıyla konuşuyor. Hatırlarsanız, biz Türkmenlere yardım ederken bunlar onları katleden eli kanlı Esed ile hatıra fotoğrafı çektiriyordu. Ey Kılıçdaroğlu, bu ülkenin siyasetçisi olmayı, başkalarının değil bu ülkenin çıkarları için çalışmayı öğrenene kadar bu millet sana da itibar etmeyecek, bunu bilesin" dedi. Alandakilere "Dün buradaydı galiba. Ne yaptınız?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gönderdiniz. Burada ne dedi? 'Et ve Balık Kurumunun adı Et ve Süt Kurumu' olacak dedi. Bu kurum, 2013 yılında, Et ve Süt Kurumu olarak başbakanlığım döneminde değişti zaten. Görev alanını da buna göre yeniden düzenledik" dedi. Değişikliğe ilişkin kararın yer aldığı Resmi Gazete'yi gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bunu göstereyim istedim ki sizi nasıl aldatma gayreti içine giriyorlar, bunu bilin. Siyasetçi bu denli yalancı olur mu? Bunun yanlışlarını düzeltmekten bıktım. 'Et kombinası kuracağız Kars'a diyor. Bu yıl kombina inşaatına başlanacak. Günlük 750 büyükbaş kesim kapasiteli kombina ile ilgili 15 gün içinde ihaleye çıkılıyor" bilgisini verdi.
“KILIÇDAROĞLU’NUN YALANLARINI DÜZELTMEKTEN BİZ BIKTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Bitmedi. Bir de biliyorsunuz son günlerde 'Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda altın klozetler, altın kaplama klozetler var' dedi. 'Eğer Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda altın klozet varsa gel, gör, ben hemen Cumhurbaşkanlığını bırakacağım' dedim. Ancak yoksa sen bunu ispat edemezsen, orada göremezsen, şu CHP'nin başına bela olmaktan çekilecek misin? Zaten bu CHP'nin başına gelirken de yalan söyledi. Sayın Baykal'ı gitti ziyaret etti, gazeteciler 'aday olacak mısınız?' diye sordular, 'olmayacağım' dedi, hemen ertesi günü aday oldu. İnanın bunun yalanlarını düzeltmekten biz bıktık. Yapılmış olan, yapılmakta olan işleri niye inkâr edip 'ben yapacağım' diye ortaya çıkıyorsun? Ziya Paşa'nın güzel ifadesi var: 'Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?' Haberin olsun, dün Kars nasıl güldüyse tüm Türkiye sana gülüyor. Yaşadığı ülkeye bu kadar yabancı bir siyasetçiye devlet teslim edilir mi? Zaten buna SSK'yı teslim etmişler SSK'yı iflas haline getirdi. Ondan sonra gönderdiler, adeta kovaladılar" dedi.
Sağlıkta yapılan hizmetleri hatırlatarak, artık herkesin istediği hastaneye gidebildiğini, istediği eczaneden ilacını alabildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni Türkiye, yeni anayasa, başkanlık sistemi" dediklerini, ancak diğer tarafta "klozet" diyen, gözünün önündeki tabelaları görmeyen, Diyanet İşleri Başkanlığı ile imam hatiplerle uğraşan bir muhalefet olduğunu söyledi.
“BİZ UMUTLA, HEYECANLA, SEVİNÇLE MİLLETİMİZE KAZANDIRDIĞIMIZ HİZMETLERİ ANLATIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP'nin, "Diyanet'i kaldıracağım" dediğini belirterek şunları söyledi: "Sen bu milleti dinsiz mi sandın? Dini noktadaki kurumlarını koruma gayreti içinde olan bu millete sen ne zamandan beri böyle bakıyorsun? Bunlar dağda Zerdüştlük eğitimi veriyorlar. Dağa kaçırdıkları o genç yavrulara Zerdüştlük eğitimi veriyorlar. Belgeler elimizde. Bunların ne İslam ile ne dinle yakından uzaktan alakası yok. Ne diyor, HDP'nin Eş Başkanı, 'Taksim Kâbe’mizdir' diyor. Bir zamanlar CHP de 'Kâbe Arap'ın olsun bize Çankaya yeter' diyordu. Biz ne diyoruz: Bizim Kâbe’miz Mekke'de. Farkımız bu. 7 Haziran bunun için önemli. Çünkü benim dindar Kürt kardeşim bunların arkasından gidemez, gitmemeli. Benim Kürt kardeşim... Seni bunların sevdiğini mi sanıyorsun? Aldatıyorlar. Kendi adıma bunlara cevap vermekten hicap duyuyorum. Ama milletimin gerçekleri görmesi için bilmesi için mecburen bunları anlatıyorum. Çünkü bir Cumhurbaşkanı'nın görevi budur. Cumhurun başısınız, anlatacaksınız. Biz umutla, heyecanla, sevinçle milletimize kazandırdığımız hizmetleri, devam eden projeleri anlatıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı 10 bin Kütçe mealli Kur'an hazırlamış. Ben de bunu, gittiğim Güneydoğu, Doğu illerinde gösterdim. Ne diyor, terör örgütünün arkasında olduğu bu kişi, 'O bir vakfın hazırladığı mealdi. Diyanetin böyle bir şeyi yok.' Ertesi gün Diyanet İşleri Başkanlığı açıklama yaptı. Depoda Kürtçe mealli 10 bin Kur'an-ı Kerim var. Bunlar Güneydoğu Anadolu'ya, Doğu'ya gönderildi. Bundan bile rahatsız oluyorlar. Depoda bunlar gösterilince. Diyanet İşleri Başkanlığına bu defa nereden taktılar? Dediler ki 'Altındaki Mercedes'i satacağız, bununla kaynak oluşturacağız.' Neymiş bunun değeri 1 milyon... Yani bir trilyon. Ertesi gün sordum, dediler ki 320 bin 330 bin civarında. Bu ülkede Diyanet İşleri Başkanı'na bir Mercedes'i çok gören bu zihniyetin hepsinin çocuklarının ve kendilerinin altında yarış arabaları var, modern Mercedes'ler var. Arnavutluk yolculuğumda Diyanet İşleri Başkanımıza, 'Ben şu anda kullandığım zırhlı Mercedes'lerden bir tanesi size tahsis etmek istiyorum' dedim. Tevazu gösterdi, 'yok' dedi. Biz, o zırhlı Mercedes'i Diyanet İşleri Başkanımız'a tahsis ettik. Bizim Diyanet İşleri Başkanlığımız sadece Türkiye'nin değil, coğrafyanın adeta bir yönlendiricisi, rehberi gibi. Vatikan'ın Papa'sı İtalya'nın tahsis ettiği uçakla gidiyor uluslararası seyahatlerine. Biz de şu anda havuzumuzdaki uçaklardan bir tanesini, yurtdışına giderken Diyanet İşleri Başkanımıza tahsis edeceğiz. Yani bizim 'Türkiye Cumhuriyeti' yazan uçakla gidecek. Ay yıldızımızın olduğu uçakla gidecek. İndiği hava limanlarında bunu görsünler. Orada sarığı ile cübbesiyle Diyanet İşleri Başkanımızın inişini görsünler. Bize bu yakışmaz mı? Bu millete bu yakışmaz mı? Ama bu HDP'nin başındakiler rahatsız oluyor."
“DİNİNİ, DİYANETİNİ BİLMEYEN BİR NESİL OLMAZ”
Konuşmasında Karslılara , "Din derslerini de kaldırıyorlarmış. Ne diyorsunuz?" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "hayır" cevabı üzerine, "Maşallah. Öyleyse pazar günü bunlara bir cevap gerekmez mi? Dinini, diyanetini öğrenmeyen bilmeyen bir nesil ne olur? Kaybolur. Çıkmış CHP ne diyor? İmam hatipleri kapatacakmış. Kayseri'ye gidiyor, 'Hayır ben böyle bir şey söylemedim' diyor. Sayın Kılıçdaroğlu, Müslüman, bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Bize bunu yutturamazsınız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitim sisteminde yapılan değişikliklere işaret ederek, 4+4+4 sisteminin getirildiğini, "Eşeği sağlam kazığa bağladık" dedi. Daha önce 600 bin olan imam hatip öğrenci sayısının 60 bine düştüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi ise bu rakamın 1 milyona ulaştığını söyledi.
Kimseyi imam hatibe zorla göndermediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Anne, baba evladını gönül rızasıyla gönderiyor. Sana ne? Niye rahatsız oluyorsun? Kızlarımızın başlarını açtılar mı? Kardeşlerim, ben imam hatip mezunuyum. Dört çocuğumun dördü de imam hatip mezunu. İki kızım, iki oğlum imam hatip mezunu. Ama kızlarım başörtülü olarak üniversiteye gidemediler. Oğlum, maalesef puanı yüksek olduğu halde burada istediği üniversiteye gidemedi. Tabii ki yurtdışına gönderdik. Binlerce yavrumuz yurt dışına gitti okudular. Orada da en güzel üniversiteleri bitirip geldiler. 'Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya' dediler. Bu muameleyi yaptılar. Şimdi bu yasaklar kalktı. Katsayı var mı? Yok" değerlendirmesinde bulundu.
“SİZ SOKAKLARA DÖKÜLMEDİNİZ, SİLAHLA DOLAŞMADINIZ”
Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu’ndan, yargıda da başörtüsü kullanılabilir denildiğini ede işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakın görüyorsunuz, taşlar yerine oturuyor mu? Sabır, çünkü siz men sabera zafera dediniz, sabrettiniz zafere ulaştınız. Siz sokaklara dökülmediniz, siz silahla dolaşmadınız, siz esnafın camını, çerçevesini indirmediniz, sizi dağdaki eşkıyalar, teröristler yönetmedi, siz iradenizle konuştunuz, siz sadece Hakk’a teslim oldunuz ve bunun da neticesini gördünüz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölücü örgütün güdümündeki partinin Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne, İstanbul’daki 3’üncü köprüye hayır dediğini kaydederek, “Eskiden bu “hayır”cılık işini ana muhalefet yapardı, şimdi anlaşılan o vazifeyi bunlara vermişler. Biliyorsunuz bunlar değerli kardeşlerim, Güneydoğu’da, Doğu’da hangi yatırımı yaptıysak karşısına dikildiler. Hakkâri havalimanı 2 yıl gecikti Selahaddin Eyyubi, ama biz bunlara rağmen, bu HDP’ye rağmen, terör örgütüne rağmen Selahaddin Eyyubi Havalimanı’nı bitirdik. Şırnak’ta Şerafettin Elçi Havalimanı’nı bunlara rağmen bitirdik, Kars’ı bunlar rağmen bitirdik, Muş’u bunlara rağmen bitirdik, Ağrı’yı bunlara rağmen bitirdik. Niye? Çünkü biz size efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik. Kardeşlerim, bunları anlatmalısınız bilmeyenlere, duymayanlara. Şimdiden binlerce kardeşimiz işte bu havalimanlarını kullanıyorlar. Hiç heveslenmesinler, üçüncü köprü de inşallah bu yılsonuna kadar onlara rağmen bitiyor, bitecek” değerlendirmesinde bulundu.
KARS’A YAPILAN YATIRIMLAR
Konuşmasında 12 yılda Kars’a, yaklaşık 5.7 katrilyon yapıldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için de okullar var, hastaneler var, toplu konutlar var, bölünmüş yollar var. Ya Kars’ta 12 yıl önce ne kadar bölünmüş yol vardı biliyor musunuz? 12 kilometre, biz buna 189 kilometre bölünmüş yol ilave ettik. Ani Harabelerine yol var mıydı? Ama geldik Ani Harabelerine bölünmüş yol yaptık. Gittim ziyaret ettim o zamanlar, çalışmaları ziyaret ettim ve Ani Harabelerini gezdim dönüyorum, o zaman Başbakanım. Dönerken arkadaşlarıma dedim ki, şöyle rastgele şurada bir eve girmem lazım, rastgele bir eve girdik. Evin beyi yoktu, meğerse çobanmış, hayvanların, sürünün başında. Fakat evdeki hanım kardeşim, kızı, gelini, hepsi bize öyle bir ev sahipliği yaptılar ki, hemen anında dedi ki, size ne ikram edeceğim? Neyin varsa onu et dedim. Hemen çaylar hazırlandı, lavaşlar geldi, peynir geldi, bal geldi önümüze kondu. Ama bu arada da baktım cep telefonuyla bizim beyefendi aranıyor. Artık çobanlarımızın da cep telefonu var maşallah. Onunla konuştu, ama uzaktaymış, bize tabii yetişemediler. Biz o gece orada bir ağırlandık. Bilmiyorum şu anda aramızda mıdır, değil midir? Ben şimdi bu misafirperverliği gösteren Kars’taki kardeşimden Pazar günü başka bir heyecan bekliyorum” dedi.
“SİVAS’A KADAR GELEN HIZLI DEMİR YOLU HATTINI KARS’A UZATIYORUZ”
O bölünmüş yolun bir kısmının bittiğini ve Ani Harabelerinin restore edildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kars-Tiflis-Bakü-Demiryolu 1 milyar 247 milyon liralık yatırım bedeliyle tarihi bir proje, dev bir proje. Lojistik merkeziyle Kars önemli bir yer oluyor. Londra’dan Pekin’e uzanan demir yolu hattının bağlantı noktası neresi? Kars, bunu biz yaptık. Bu muazzam proje bu yıl içinde bitiyor. Sivas’a kadar gelen hızlı demir yolu hattını Erzurum üzerinden Kars’a uzatıyoruz. Onlar konuşuyor. Yeni terminal binamızla havalimanımız geçen yıl 389 bin yolcuyu misafir etti. Artık Kars her yere bir uçak bileti ve 1,5-2 saat uçuş mesafesinde. Tarımda, hayvancılıkta çok büyük destekler verildi, verilmeye devam ediliyor, işte biz bunlarla uğraşıyoruz. Kardeşlerim, bu refahı da yükselteceğiz. Onların nelerle uğraştığını görüyorsunuz, inanın yağmur olsalar kimsenin tarlasına yağmazlar. Her şey gibi hizmet de bir nasip işidir, bunların hizmet noktasında nasibi yok, bunlar da zaten bunu hiçbir zaman hak etmedi. Ne zaman ülkenin yönetiminde söz sahibi olsalar, krizden, sıkıntıdan milletin başı kurtulmadı” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “MHP bu ülkede iktidar olmadı mı? Biz iktidarı kimden aldık? MHP, DSP, ANAP’tan aldık. ANAP zaten gitti, DSP biliyorsunuz CHP’nin yavrusu, öyle bir konumda. Ve değerli kardeşlerim, biz aldığımızda 5 yıllığına millet bunlara görev vermedi mi? Verdiler. Peki, ne kadar yönettiler? 3,5 yıl, 3,5 yılda bırakıp kaçtılar. İnanın bunlara 5 koyun verin kaybedip giderler. Şimdi çıkmış meydanlarda konuşuyor. Ne konuşuyorsun ya? Sizi biz gördük, tanıyoruz, biliyoruz, bu ülkeyi batırdınız. Kardeşlerim, göreve geldim, masamın üzerine ne geldi biliyor musunuz? Sadece işçiden, memurdan kestikleri para neydi biliyor musunuz? 15 katrilyon. Niçin kesiyorlardı? Çünkü maaşları ödeyemiyorlardı. KEY adı altında, Konut Edindirme Yardımı altında işçiden, memurdan ne kesmişlerdi biliyor musunuz? 3,5 katrilyon. Ya devlet işçiye borçlu olur mu? İşte MHP’nin, SHP’nin, aynı şekilde DSP’nin, bütün bunların döneminde, ANAP’ın döneminde devlet işçiye, memura borçlu hale geldi, ama bunlar dürüst değil. Değerli kardeşlerim, bu borcu biz ödedik, bu paranın tamamını biz ödedik, 18,5 katrilyonu. Dedik ki, devletin memuruna, işçisine borcu olamaz. Sevgili Karslı kardeşlerim, bunlarla da inşallah kalmadık, kalmayacağız” dedi.
“ESKİ TÜRKİYE’YE DÖNMEK İSTEYENLER VAR”
Eski Türkiye’ye dönmek isteyenlerin bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle seslendi: ”Kardeşlerim, bunların rüyası milletin kâbusudur. İnşallah Pazar günü bu rüyadan uyanacaklar, milletimiz Pazar günü bir kez daha tercihini hizmetten yana, istikrardan, güven ortamının devamından yana yapacaktır, ben buna inanıyorum. Şimdi Kars’a soruyorum, bu tercih yeni Türkiye’den yana mı? Tercihimiz yeni anayasadan yana mı? Başkanlık sistemini istiyor muyuz? 7 Haziran’da sandıkları patlatıyor muyuz? Rekor bir katılım sağlıyor muyuz? Maşallah. Serhat şehrimiz Kars bu işe tamam diyorsa inşallah 7 Haziran’da bu iş tamamdır.”
“SİYASETTE STANDARTLAR YÜKSELDİ”
Geçtiğimiz 12 yılı her alanda olduğu gibi siyasette de standartlar yükseldiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “230 milyar dolardan aldık milli geliri, 800 milyara yükselttik, biliyorsunuz değil mi? Devletin borçlanması milli gelire oranla yüzde 73’tü, 35’e indi. Biz yapamayacağımızı vaat etmedik, ne aldatan olacağız dedik, ne aldanan olacağız dedik. Bak şimdi bu yıl Kasım ayında en ileri ülkeleri Antalya’da toplanıyor, biz de o 20 ülkeden bir tanesiyiz, Başkanlığı biz yapacağız. Krizler ülkesi, şimdi bu 20 ülkede bir tanesi, bak nereden nereye geldik. Ve dünyanın, evet, ekonomisi en büyük ülkelerden bir tanesi Türkiye, 17’nci sıradayız. Ve değerli kardeşlerim, bu millet son 12 yılda yapılanları 3’e, 5’e katladı, 10 katı bile olan çeşitli birimler var. Şimdi önümüzdeki 2023 hedefleri var; ne diyoruz? Millî gelirimizi 800 milyar dolardan 2 trilyon dolara çıkartacağız inşallah işçisiyle, emeklisiyle, memuruyla, öğrencisiyle. Çıkmışlar ne diyorlar? Harcı kaldıracağım, üniversite haçları kalkacak diyor; kim? Bu CHP. Ya ayıptır ayıp, üniversite harçların Başkanlığım döneminde biz kaldırdık. Bir yalan da bu, dürüst ol ya, yalan söyleme. Şu anda buradan çıksın bir tane üniversite öğrenci desin ki, ‘ben harç ödüyorum. ‘Kardeşlerim, 45 liracık burs veriliyordu biz gelmeden önce, 330 liraya çıkarttık, artı beslenme yardımı, master öğrencilerine 660 lira veriyoruz, doktora öğrencilerine 990 lira veriyoruz; bunları biz sağladık. Ama bunların milletin hayrına bugüne kadar yaptıkları bir şey yok ki” dedi. “Taşeron sistemini kaldıracağım” diyenlerin bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı: “Belediyeleri bağlayan mı var? Hadi CHP’li belediyelerde kaldır, HDP’li belediyelerde kaldır; niye kaldırmıyorlar? Yalan yalan yalan. Bölücü örgütle paralel örgütü bir araya getiren güç, Türkiye’yi 2023 hedeflerinden alı koymak isteyen güçtür. Ana muhalefeti, yavru muhalefeti, eş başkanların partisine oy dilendirmeye yönelten güç, yeni Türkiye’yi, onun yolunu kesmek isteyen güçtür. İnşallah bunlara prim vermeyeceğiz. “