Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gürsoy Solmaz, Sarıkamış Harekatı'nda şehit olan askerlerin cebinden çıkan 12 şiire ulaştı.
Sarıkamış Harekâtında soğuktan donarak şehit olan Mehmetçiklerin ceplerinden çıkan şiirler yürekleri dağlayacak bir esere konu oldu. Mehmetçiğin Allahu Ekber dağlarındaki sitem dolu sözlerini Doç. Dr. Gürsoy Solmaz araştırdı, Sanatçı Erkan Oğur besteledi. Solmaz, Mehmetçiklerin şahadet şerbetini içmeden önceki durumunu anlattı.
SOLMAZ’IN AÇIKLAMASI
Solmaz, “Yıl 1914, Birinci Dünya savaşı sırasında Osmanlı ve Rusya İmparatorluğu arasında Sarıkamış’da gerçekleşen kara çatışmaları. Osmanlı İmparatorluğu için büyük bir başarısızlıkla sonuçlanan bir askeri harekât. 1914 yılında dönemin Başkomutan Vekili olan Enver Paşa, daha önce yitirilen bu yurt topraklarını almak amacıyla 19 Aralık tarihinde Sarıkamış harekatını kurmaylarına sundu. Mehmetçik son bir umutla, yazlık elbiselerle yola çıktı. Tek güçleri kalplerini ısıtan iman ve vatan aşklarıydı. Toplamda 90 Bin asker bu vatan sevdasıyla Sarıkamış’ta yürüdüler. Hepsinin ayrı ayrı bir hikâyesi vardı. Kimi köyünde anasını, kimi karısını, evladını, sevdiğini ve hayallerini bırakmıştı. Ama hepsinin tek bir amacı vardı. Hepsi tek yürek, tek vücut halde ülkelerini savunmaktı. Ama bedenleri -40 derece soğuğa dayanamadı. Mehmet Beşir Şahin gibi şehit olan on binlercesi vardı. 915 yılı bahar ve yazında Sarıkamış Dağındaki şehitler gömülürken bazılarının üzerleri de aranıyordu. Bu şehitlerin üzerlerinden yazdıkları şiirlerde çıkmıştı. Bu şehitlerin cebinden çıkan şiirlerden birisinde de Allahu Ekber dağlarına sitem dolu şiirler vardı. Ben yaptığım çalışmayla şehitlerimizin üzerinden çıkan 12 şiire ulaştım. Örneğin, Mehmet Beşir Şahin Şegidinin şiirini, sanatçı Erkan Uğur 'Dur Dağı' adıyla seslendirdi.” dedi.
DUR DAĞI SÖZLERİ
Arz eder sılayı divane gönül / Sılada zinnetli çamlar görünmez / Nice nazlı gelin sefil analar / Giyinmiş karalar allar görünmez / Seyreyledim dur dağının taşını / Zalim avcı avlar keklik kuşunu / Lavü ümran poyraz aşmış düşünü / Her gelen avcıya ağlar, görünmez / Ezelden yazılmış bu kara yazı / Zehirden acıdır düşmanın sözü / Felek bize mesken kurdu sivası / Laleli sümbüllü bağlar görünmez / Bülbülde ah çeker güle de kalmaz / Sivas ın çevresi askeri almaz / Acemi askerler talimi bilmez / Karışmış ağalar beyler görünmez / Kamilem der bende tuttum bu destanı / Gider kalmaz bu dağların dumanı / Okunuyor seferberlik fermanı / Hani yeşil sancak tuğlar görünmez.