Ömer Süt'ün röportajı
"İmtihanının imtihanımızdır!"
"İşte şimdi ustalık isteyen yeni bir inşa süreci daha başladı!"
Üstteki sözler "Usta'nın İmtihanı" isimli kitaba ait. Kitabın yazarı A. Muhsin Meriç'e ait. 'Usta' diye bahsettiği ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan başkası değil... Türkiye'nin imtihanını şahsında toplayan ve bu anlamda da ülkeyi temsil eden Başbakan Erdoğan ise, bu imtihanın ağırlığını en çok hisseden kişi... Bu ağırlık ne kadar paylaşılırsa imtihan o kadar başarılı geçecek.
Kitabın yazarı A. Muhsin Meriç ile İlmek Kitap'tan çıkan yeni çıkan kitabı üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Söyleşide "Başbakan'a 'Usta' yakıştırmasının sebebinin ne olduğunun, O'na ve partisine yapılan sistematik saldırıların arkasındaki 'esas' nedeninin ne olabilirin, milyonlarca insanın Başbakan Erdoğan'ı neden sevdiğinin gerekçelerini ve İslam dünyasının nereye doğru gittiğinin" sorularına cevap aradık.
Meriç, Başbakan Erdoğan'la ilgili bir de Hadis-i Şerif'li bir göndermede bulundu. Kime mi? Hep birlikte okuyoruz...
İşte o söyleşi:
"YIKILMAZ DENİLEN DUVARLARI YIKTI"
Başbakan'a Usta denilmesinin sebebi nedir sizce?
Başbakan'a "Usta" denilmesinin ardında kendisinin bu dönemi"Ustalık dönemi" diye nitelemesi kadar gerçekten de ustalık isteyen birçok meseleyi ülke istikrarına zarar vermeden çözmüş olması da var. Yani bu sıfat bir hakikati olmayan bir propagandadan ibaret değil. TürkiyeBaşbakan'ın kararlılığı, dik duruşu, stratejik adımlarıyla birçok aşılmaz denilen engeli aştı, aşınmaz denilen tortuları aşındırdı, yıkılmaz denilen duvarları ve tabuları yıktı.
İMTİHANIN ESAS MESELESİ NE?
Yeter mi?
Elbette yetmez.
Onun için asıl ustalık isteyen yeni bir inşâ döneminin başladığını ifade ediyoruz kitapta. Ustalık arttıkça imtihan zorlaşıyor yani.
Sizce bu imtihanın temel konuları hangileri?
Çoğu zaman kışır ve kabukla, günlük meselelerle boğuşuyoruz. Aslında tam da sorulmasıgereken konu bu:
Esas mesele ne?
İmtihanın esası, temeli ve özü Türkiye'nin ve İslam Dünyası'nın yeniden inşâsı.
"KEMALİST İDEOLOJİNİN YIKIMLARINI DA TAMİR EDEREK"
Neye göre?
Kadîm medeniyet değerlerine göre.
Bunun için Cumhuriyet'in tüm birikimlerini değerlendirirken Kemalist ideolojinin yıkımlarını da tamir etmek gerekiyor. Tarihi yeniden okumak, toplumsal muhayyileyi, ortak aklı yenideninşâ etmek gerekiyor. Bunun için eski korkularınızla hesaplaşmanız, yaraları sarmanız, travmaları rehabilite etmeniz icap ediyor. İnşâ etmek halı dokumak gibi. Sabır istiyor. Azim ve cesaret istiyor. İlmek ilmek, ahenk içerisinde, kırıp dökmeden. Bu açıdan bakarsak imtihanın eğitimden Kürt meselesine, ekonomiden bürokrasiye, askeriyeden yargıya, asayişten dış politikaya birçok konuda geçerli olduğunu ve hemen her konuda zor sorularınve sorunların bizi beklediğini söylemek mümkün.
"BAŞBAKAN VE TÜRKİYE'NİN ASIL İMTİHANI İSLAM DÜNYASINDA"
Kitapta daha çok İslâm Dünyası ile ilgili konulara temas ediyorsunuz. Ustanın İmtihanı daha çok bu sahada mı?
Evet, en çok İslam Dünyası ile ilgili konular var kitapta. Çünkü biz bir ümmetiz. Biz o kocadünyanın bir parçasıyız. Bazen başı, bazen gözü, bazen eli, kolu olduk tarihte. Bugünyeryüzüne yayılmış Müslümanların dertleriyle dertlendikçe biz, ‘biz' olacağız. Bu bir inşâ süreci. Ümmet, kimliğini yeniden kazanıyor. Suriye, Mısır, Arakan, Doğu Türkistan, Kıbrıs, Patani, Keşmir, Bosna ve diğer bölgeler bizi uyandırıyor, diriltiyor. İçerdeki enerjimizi tüketmiyor aksine artırıyor. İslam Dünyası yüz yıl önce elinden alınan iradesini bugün yenidenkazanmak istiyor Türkiye de bu ‘geri dönüş' hikâyesinin esas aktörü. İmtihanın bu sahada yoğunlaşması bu yüzden.
"İSLAM TARİHİNİN EN KARANLIK DÖNEMİ"
Peki, nereye gidiyor İslâm Dünyası?
İslâm Dünyası'nın son yüz yılı İslâm tarihin de en karanlıklı dönemlerinden hatta en karanlığı diyebiliriz. İslâm medeniyetinin kavram vekurumlarının tasfiye edildiği, İslâm Dünyasınınparamparça olduğu bir yüzyıl bu. Hülagü'nün Bağdat'ı istilasından sonra en büyük yıkımlar bu asırda yaşandı. Kültürel bunalım, ekonomik gerilik, siyasi bağımlılık, baskıcı ve zorba rejimler ve çatışmalar bu dünyanın esas sıfatları oldu.
Dünyanın en az gelişmiş 49 ülkesinin 22'si İslam ülkesi. 1924'te Hilafet'in kaldırılmasından bu yana İslam Dünyası dayanışma mekanizmaları hep aradı. Mazlumları himaye edecek güçlüliderlere hemen dört elle sarıldı. İşte Erdoğan'da görülen ‘sır' bu. İslâm Dünyası Erdoğan'a ve onun gibi duruş sergileyen Mursi'ye yeni bir Selahaddin Eyyubi gibi sahip çıktı. Güçlü, dik duran, iradesi sağlam, emanetçi olmayan, himmeti milleti olan, ümmete sevdalı olan, kendini adayan bir lider arayışı var bizim dünyamızın. Başbakan Erdoğan da geniş kitlelerce böyle algılandı. Bu algıyı yönetmek de başlı başına bir imtihan. Usta'nın ustalık isteyen bir başka imtihanı da bu.
İNSANLAR ERDOĞAN'A NEDEN SAHİP ÇIKIYOR?
Karizmatik liderlik mi bu?
Aslında tam değil. Olabildiğince gerçek. Karizmada biraz da olmayanın atfedilmesi vardır. Erdoğan'ı kendinden biri gibi gördüğü için insanlar sahip çıkıyor. İnsanüstü bir karakter olduğu gibi kabul ettiği için değil. Kalpler Allah'ın elindedir. İnsanlar böyle bir sevgigösteriyorsa bunu ciddiye almak gerekir. Biz pozitivist değiliz. Tesadüfe hakiki anlamda inanmayız. Meseleye biraz da bu yönden bakmalıyız.
HADİS-İ ŞERİFLİ GÖNDERME
Bir hadisi şerif mealen şöyle der: "Bir kişinin Allah katındaki kıymetini bilmek isterseniz hangi işlerde istihdam edildiğine bakınız." Bugün Erdoğan'a nasip olanhizmetlere insafla baktığımızda bunu görmemiz ve kadirşinas bir tavır sergilememizgerekir. Hata varsa da söylemek de tereddüt etmememiz gerekir. Bu da bizim imtihanımız. Çok çetin bir imtihandır hakkı teslim edebilmek.
Usta'nın İmtihanı'ndan ne bekliyorsunuz?
İmtihanımızı kolaylaştırmasını elbette… Burada, Usta temsilci ve sembol… İmtihan ise hepimizin imtihanı… Yiğit düştüğü yerden kalkacak. Bunun için İslam Dünyası'nın son kalesi Türkiye'ye sahip çıkmamız ve mazhar olduğumuz nimetlerin kıymetlerini bilmemiz lazım. Son yıllardaki siyasi istikrar tüm potansiyelimizi ve eksikliklerimizi ortaya çıkardı. Kitap, okuyucuya bunun farkına varmasına vesile olsun yeter. Bölgemiz ateş çemberine atılarak Türkiye'nin normalleşmesi, büyümesi engellenmek isteniyor. "Buna dur demeliyiz" diyenlerin sayısının artmasını ümit ediyorum. Himmetini milleti bilenlerle dertleşmek istiyorum bukitapta. Ustaların artması da buna bağlı. Bugün, her zamankinden daha çok Türkiye, ustalara ve ustalıklara muhtaç. Davası derdi, derdi davası olan ustalara ihtiyacımız var. Kitabın, rahlesi ve rıhlesi temiz ve sağlam, tariki ve refiki güvenilir ve istikametli, hikmet, iffet ve cesaret timsali ustalara ilham olmasını Kalem'i yaratan ve Kelâm'ın sahibi Rabbimden niyaz ediyorum.