İhsan KUMRU
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taşkın Öztaş, günümüzde geleneksel toprak işleme sisteminin olumsuzluklarından bahsederek, Çiftçilerin Toprak koruyucu toprak işleme sistemlerine yönelmesi gerekliliğine dikkat çekti. Öztaş, “Toprak koruyucu toprak işleme sistemiyle yüksek verim alabilir, daha kaliteli ve sağlıklı toprak kaynaklarına sahip olabilir ve toprak erozyonunu kontrol altına alabilirsiniz.” dedi
ÖZTAŞ GELENEKSEL TOPRAK İŞLEME SİSTEMİNİN SAKINCALARINA DİKKAT ÇEKTİ
Toprak işlemenin temel nedenleri arasında; sıkı bir tohum yatağının hazırlanmasıyla birlikte yabancı otların kontrolünün sağlanması, bitki artıklarının ve mineral toprak düzenleyicilerinin toprak işleme tabakası içerisine karıştırılmasının önemli yer tuttuğunu dile getiren Öztaş, “Bölgemiz genelinde toprak işleme sistemi olarak geleneksel toprak işleme yöntemleri günümüzde bile yoğun olarak kullanılmaktadır. Geleneksel toprak işleme sistemlerinde toprak işleme pullukla yapılmakta, toprak yeterince derin (30 cm) ve alt-üst edilerek işlenmekte ve bitki artıkları işleme öncesi yakılarak veya toplanarak uzaklaştırılmaktadır. Bu durum, toprak organik maddesinin hızla kayıp olmasına, strüktürel yapının bozulmasına ve daha da önemlisi ağır toprak işleme alet ve makinaları altında toprağın sıkışmasına yol açmakta, toprağa infiltre olan suyun miktarını azaltmakta, toprak havalanması ve kök gelişmesini sınırlandırmakta, yüzey akış ve erozyon kayıplarını ise önemli ölçüde artırmaktadır.” dedi
TOPRAK KORUYUCU TOPRAK İŞLEME SİSTEMİ VE GETİRİSİ
Oysa toprak koruyucu toprak işleme sistemlerinin kullanılması durumunda; toprak koruma ve tarımsal üretim miktar ve kalitesi bakımından büyük avantajlar sağlanacağı gibi enerji, işçilik ve bakım-onarım giderleri yönünden de ciddi tasarruflar elde edilecektir.” Diyerek sözlerine devam eden Öztaş, “Toprak koruyucu toprak işleme sistemlerinde toprak işlemede pulluk yerine daha hafif ve toprağı devirerek değil yırtarak işleyen çizel ve diskli aletler kullanılmaktadır. Toprak işleme sayısı azaltılarak toprağın yapısal özelliklerinin bozulması minimize edilmekte, bitki artıklarının bir kısmı toprak yüzeyinde tutulmakta (en az yüzeyde %30 kaplama sağlanarak) bir kısmı ise toprağa karıştırılmaktadır. Sonuç itibariyle toprak koruyucu toprak işleme sistemlerinde toprağın sıkışması engellenerek daha iyi bir kök gelişimi sağlanmakta, toprağın strüktürel özellikleri korunarak su-hava ilişkileri geliştirilmekte ve bitki artıkları yüzeyde tutularak toprak erozyon ve nem kaybına karşı korunmaktadır.”şeklinde konuştu