Ülkemizdeki “çağdaş” kesimlerin sürekli örnek gösterdiği Batı’da, bugün gelinen noktada zina ve boşanmalar öyle artmış durumda ki, sıradan olaylar olarak görülüyor. Yapılan araştırma sonuçlarına göre ABD ve Avrupa’nın birçok ülkesinde çocukların yaklaşık yarısı evlilik dışı dünyaya geliyor. Bu ülkelerde boşanmalardaki artış da sürüyor. ABD’de her 100 evliliğin 53’ü boşanma ile sonuçlanıyor. Bu oran AB ülkelerinde ortalama yüzde 44.
TÜRKİYE’DE DE ARTIŞ VAR
Türkiye’de ise boşanma oranı bu ülkelere göre düşük olmakla birlikte, yıldan yıla artış gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yapılan derlemeye göre, 2003 yılında 565 bin 468 çift evlenirken, bu sayı 2004'te 615 bin 357'ye, 2005'te ise 641 bin 241'e kadar çıktı. 2008'e kadar çıkış gösteren rakamlar 2009'da 591 bin 742, 2010'da 582 bin 715, 2011'de 592 bin 775'e düştü. Boşanmalarda artışın yaşandığı Türkiye'de, son 10 yılda toplam 1 milyon 43 bin 97 çift evini ayırdı. 2003 yılında 92 bin 627 olan boşanma sayısı 2004'te 91 bin 22, 2005'te 95 bin 895, 2006'da 93 bin 489, 2007'de 94 bin 219, 2008'de 99 bin 663 oldu. Boşanma rakamları 2012'de ise 123 bin 325'e kadar yükseldi.
“GAYRI MEŞRU İLİŞKİNİN ÖNENE GEÇMEK MÜMKÜN DEĞİL”
Ankara Kadın Platformu Başkanı Nesrin Semiz, toplumdaki sorunların temeline inilerek çözülebileceğini söyledi. Kadın ve erkeğin gayrı meşru bir şekilde birlikte yaşamalarının dünya var olduğundan beri olan bir sorun olduğunu, yıldan yıla arttığını söyleyen Nesrin Semiz, günümüzde gayrı meşru birçok durumun yaşandığını ve yaşanan bu olumsuzluklardan yine toplumun sorumlu olduğunu kaydetti. Semiz “Zinanın haram olduğunu hepimiz biliyoruz. Ayet’te de bahsedildiği üzere zinaya yaklaşmayın deniliyor. Yine buna rağmen kişi bir suç veya hata işliyorsa o kişi vicdan ve birtakım değer yargılardan yoksundur. Ve işlediği bu suçun ve hatanın önüne bir türlü geçilmez” dedi.
“SORUNLARIN TEMELİNE İNİLMESİ GEREKİR”
Hiç kimse çocuğunun evlenmeden, yaşı vakti gelmeden çocuk sahibi olmasını istemediğinin altını çizen Semiz, şöyle devam etti: “Toplumda bir sorun varsa sorunun temeline inilmesi gerekir. Başta aile ve toplum olarak üzerimize düşen görev, hata veya suç işleyen bireyleri bir daha o hatayı işlememesi için onları o bataklıktan kurtarmamız gerekir. Eğer onları dışlarsak bu sefer de başka hata ve suçlara yönlendirmiş oluruz. Bunun için sorunun temeline inip sorunu çözmemiz insancıl bir yaklaşımla çözmemiz gerekir.”