Ülkemizde okul öncesi ve okul çağındaki çocuklarda en sık görülen hastalıkların başında boğaz yolu ve boğaz yolu üst enfeksiyonların bulunduğunu belirten Yeşilyurt, bunların arasında bademcik ve geniz etinin önemli bir yere sahip olduğunu belirtti. Bademciklerle birlikte ağız, boğaz ve diş eti hastalıklarının oranının ülkemizde çok yüksek olduğunu vurgulayan Yeşilyurt, diş eti hastalıkları ve diş çürüklerinin de bunlara dâhil olduğunu söyledi. Bademcikle beraber geniz eti, sinüzit ve bronşitin en çok sebepleri arasında yer aldığını belirten Yeşilyurt, bir çocuğun bademcik ve geniz eti varsa o çocuğun bronşit olabileceğini kaydetti. Yeşilyurt, çocuklarda bunun yanı sıra sıklıkla sinüzit ve boğaz yolu enfeksiyonuna rastlanabileceğini ifade etti. Bademciklerin vücudun savunma merkezi olduğuna dikkat çeken Yeşilyurt, bademcikler fonksiyonunu kaybedince bir süre sonra vücuda mikrop pompalar hale gelebileceğini kaydetti. Yeşilyurt, fonksiyonunu kaybeden bademciğin soğuk bir gıdanın tüketilmesi halinde hemen şişebildiğini belirtti.
‘BETA VİRÜSÜ DE BOĞAZ ŞİŞİNE NEDEN OLUYOR’
Yeşilyurt, “Halk arasında beta virüsü olarak bilinen Streptokok mikrobun bademcikte de üreyebiliyor. Beta virüsünün 30-40’lı yaşlarda kap kapakçığını bozarak, kalp romatizması diye bilinen hastalığa sebebiyet vermektedir. Bir kişinin uzun yıllar boyunca bademcik enfeksiyonuna yakalanması ve onunla uğraşması durumunda sonrası bu mikropların ilerde kalp romatizması hastalığın oluşmasına neden olabiliyor. Çocukların bu rahatsızlıktan dolayı çok sık antibiyotik kullanması durumunda çocuğun karaciğer ve diğer organlarında hasarların kalabilmekte. Çocuğa sürekli aynı antibiyotiğin verilmesi durumunda, vücuttaki mikropların bu ilaçları tanıyıp direnç gösteriyor. Penisilin ilaç grubunun boğaz için iyi bir gruptur. Bu ilaç grubunun beta mikrobunu öldürdüğün ancak çok fazla kullanılması durumunda vücuttaki mikrobun direnç gösterebilmektedir. Ailelerin belki yaptığı kusurlardan bir tanesinin eczaneden ezbere ilaç almasıdır. Aileye verilen antibiyotiği yerinde ve zamanında kullanmıyorlar. Oluşmaya başlayan antibiyotik direncinin önlenmesinin gerekiyor, bu konuda en büyük sorumluluk ailelere düşmektedir.
AİLELER DİKKAT
Çocuk ateşlendiğinde, çocuğun en yakın Aile Hekimine götürülmesi gerektiğine değinen Yeşilyurt, eğer vakit uygun değilse ateşlenen çocuğun ateşini soğuk bir bezle düşürmeye çalışabileceğini söyledi. Ancak en kısa zamanda doktora götürülmesi gerektiğine vurgu yapan Yeşilyurt, ateşin çok tehlikeli olduğuna değindi. Yeşilyurt, eğer vakit çok uygun değilse çocuğa ağrı kesici veya düşürücüden az verebileceğini söyledi. Yeşilyurt, ülkemizde doktora gidemeyecek olan acil hastalar için ambülânsın mevcut olduğunu ifade etti. Bademciği şişen çocuklarda bunu anlamanın en belirgin yolunun yüksek ateş ve yutkunma zorluğu olduğuna dikkat çeken Yeşilyurt, bunun yanı sıra ağızda koku, iştah kesilmesi ve ateşliyken üşüme gibi belirtileri taşıdığına değindi. Çocuğun 4 yaşından sonra bir mevsim de 3 ten daha fazla tekrarlayan boğaz enfeksiyonun gerçekleşmesi sonucunda bademciklerin alınmaya meyilli olduğuna değinin Yeşilyurt, ortada büyük bir riskin olduğuna dikkat çekti. Bu bademciğin alınmaması durumunda kalbi ve böbreği bozacağını dile getiren Yeşilyurt, kişinin bademcikleri alınmadan önce koruyucu penisilin tedavisinin uygulanabileceğini söyledi. Çocuğun uygulanan bu penisilin tedavisine olumlu cevap vermesi durumunda tehdidin ortadan kalkacağına değinen Yeşilyurt, diğer bir durumda ise bademciğin alınmasının ilerde oluşturabileceği tehlikelerin önlenebileceğini belirtti.