Van'da yıkılan Bayram Oteli enkazı altında kalan DHA muhabirleri Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir'den olumlu haber var. VODAFONE'un yaptığı araştırmada Cem Emir cep telefonu saat 13. 59 ve saat 14.07'de açıltı ve 20 saniye süreyle sinyal aldı.
"İKİ MUHABİRİMİZ İÇİN HALA ZAMAN VAR"
Doğan Haber Ajansı (DHA) Genel Müdürü Uğur Cebeci, Van'da meydana gelen ikinci büyük depremde Bayram Oteli enkazı altında kalan iki DHA muhabirinin kurtarılması için hala zaman bulunduğunu bildirdi. Cebeci, "Dün gece AKUT ekibi binanın arka tarafında, yani bir bankaya bakan tarafta bir idrar kokusunu köpeklerle tespit etti. O bölgede pudralama çalışması yaptılar ve gelen kokularla orada bir hayatın olduğuna dair işaretler alıyorlar" dedi.
Cebeci, öğle saatlerinde Van'da CNNTürk'ün sorularını yanıtlarken DHA muhabiri Cem Emir ve Foto Muhabiri Sebahattin Yılmaz'ın kurtarılmasına yönelik çalışmalarla ilgi bilgi verdi.
"Bekliyoruz ve hep beraber de umutluyuz. Yani bir takım işaretler var ve Tanrı'nın bir lütfu gibi Van'da sanıldığı gibi kar yağmıyor, gece eksi değerlere düşüyor hava sıcaklığı ama hala rahat soluk alınabilir, rahat hareket edilebilir ısılara sahibiz" diyen Uğur Cebeci, bunun kurtarma çalışmalarını biraz daha kolaylaştıracağını düşündüğünü bildirdi. Cebeci, iki gazetecinin deprem anındaki durumu ve kurtarma çalışmalarına ilişkin şunları söyledi:
"Onlar o gün bir bakandan dönmüşler ve otelin lobi katında hem görüntü ve hem resim transferi yapıyorlardı. Kaldıkları oda üçüncü katındaydı. Arkamdaki otelin enkazında görünen bankanın duvarına doğru olan bir odaydı. Bu odadan birisi, aşağıda, diğeri odaya istirahat için çıkıyordu. Çok büyük ihtimalle bu depreme onlar ya bir koridorda ya da lobi katında yakalandılar. Fakat bina yapısal bozukluğu nedeniyle yanay kayarak yerle bir olmuş, yani ekipler girdiklerinde bir otel odasında tuvaleti salonun bir başka köşesinde ya da yatağı bir başka açıda görüyorlar. Bu da binanın şakülünde yıkılmadığını gösteriyor. Bu yanay yıkılmayla birlikte binanın bodrum katında olan bir otopark da tümüyle dikey olarak çökmüş ve sonra yanay olarak kaymış. Bu da bina içindeki kolonlarla ile birlikte müthiş bir curcuna yaratmış. Standart enkazlar içinde açılabilecek galerilerle yaşam alanlarına veya boşluklarına ulaşmak eskisi kadar kolay değil ama yine de bizimkilerin Cem'in ve Sabahattin'in bir boşlukta olduğunu ve oradan bize sesleneceklerini düşünüyorum. Bunun için hala zamanımız var. İnşallah bize Allah da yardımcı olur."
İKİ MUHABİR
Muhabir Cem Emir'i Elazığ'da bir cenaze töreninde tanıdığını, o dönemde başka bir şirkette çalıştığını ve çok düzgün bir kişi olduğunu anlatan Cebeci, "Abartısız haberler yapıyordu. Kendini ve yazdıklarını kontrol altında tutuyordu, onu bizim ailemize katılmaya davet ettim ve Diyarbakır büromuzda adliye muhabiri olarak başladı. Bugün ne hazindir arkamdaki enkazın altında. Sebahattin uzun yıllardır Van büromuzda çalışıyordu. Çok iyi bir göz, iyi bir fotoğrafçı, olaylara h'kim, onu da Van uçak kazasındaki başarılı fotoğraflarından hatırlıyoruz" dedi.
"AKUT VE KURTARMA EKİPLERİ DEPREMDEN BİZE EN ÖNEMLİ MİRAS"
Deprem gecesi kötü haberi aldıktan sonra hep "çıkacaklar" ümidini beslediğini dile getiren DHA Genel Müdürü Uğur Cebeci, "Yine de o ümitle yaşıyorum. Dün gece AKUT ekibi binanın arka tarafında, yani bir bankaya bakan tarafta bir idrar kokusunu köpeklerle tespit etti. O bölgede pudralama çalışması yaptılar ve gelen kokularla orada bir hayatın olduğuna dair işaretler alıyorlar. Tabi bu bölgedeki yapılaşmanın, bu coğrafyanın yapılaşmasını anlatmaya imk'n yok. Bunlar sadece kumdan, sanki çocukların sahilde yaptıkları kumdan kaleler gibi basit dalgalarla yerle bir olup hayatları tüketiyor. Biz Van'dan ne öğreneceksek öğreneceğiz, bundan başka şansımız yok. Bu iki arkadaşımın bu enkazın altından çıkarılması için sabırla beklerken AKUT ekipleri ve diğer kurtarma ekiplerinin yaşadığımız depremden bize kalan en önemli miras olduğunu ve güç olduğunu düşünüyorum. Tırnaklarıyla kazıyorlar, çok büyük kütleler var, ama onları kaldırmaya kalkarken dağılıyorlar. Her biri yeniden aşağı düşerken onun altında yaşayan bize ait hayatların ne kadar etkilendiğini, ne kadar riske girdiğini düşünüyorum. O yüzde de bu isyan duygumu kontrol edemiyorum" dedi.
Bütün meslek yaşamı boyunca hep tanrıya "Bana hiçbir muhabirimin hayatını kaybettiğini, yaralandığını ve bir faciaya kurban gittiğini gösterme" diye dua ettiğini anlatan Cebeci, "Neredeyse son noktadayım ve bununla karşı karşıyayım" diye konuştu.