18. Dönem Erzurum Milletvekili, Ufuk Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Mehmet Karaman, Sağlık Eski Bakanı Nihat Kitapçı’nın vefatının ardından bir yazı kaleme aldı. ‘Nihat Bey’in ardından’ başlıklı yazısında Karaman, “Dürüst namuslu ve haysiyetli bir adamdı, yalandan ve yalakalıktan hoşlanmazdı.” tanımlamasında bulundu.
İşte o yazı:
NİHAT BEYİN ARDINDAN
Allah rahmet etsin Erzurum’un eşrafından, Erzurum’da doğup büyüyen, Erzurum’a hizmet veren, her şeyden evvelbir Erzurum sevdalısı abimizi, Nihat Kitapçı’yı ahirete uğurladık. Allah rahmet etsin, taksiratlarını affetsin. Fani, son derece geçici, fakat o derecede aldatıcı dünyanı hali bu. Herkes takdir edilen, uzaması kısalması elimizde olmayan ömrü tamamlayıp gidecektir. Asıl önemli olan bu ömrü; şerefle,helal rızıkla, hak gasp etmeden, kutsal değerlere saygı göstererek, istismar etmeden tamamlamaktır.
Nihat Bey ilkeli, beğenin beğenmeyin kendine göre doğruları olan ve o doğrulardan taviz vermeyen bir insandı. Kimselerle uğraşmaz, kendi işine ve dünyasına dönüktü. Asla yalan söylemez, devlet malına ve kul hakkına son derece mesafeli ve hassastı. Kursağına haram lokma yemedi, yediği şeklinde bir fikre de hiç kimse sahip değildir. Siyasette belediye başkanı, milletvekili ve bakan olarak bulunmasına rağmen baba malı satarak yaşadı ve mütevazi bir ömürle hayatını noktaladı. Kötü örneklerinden nefret ettiğimiz sonradan zengin olan siyasilere hiç benzemedi.
Nihat Bey’i öncelerden ismen tanırdım. Asıl tanışıklığımız, 12 Eylül’de ben Aşkale kaymakamı iken oda, önce seçilmiş, sonrada atanmış belediye başkanlığı sırasında oldu. Daha sonrada kısmet oldu, aynı dönemde Erzurum’umuza TBMM deberaber hizmet verdik.Daha da yakinen tanıma imkânım oldu. Bu nedenle hakkında hüsnü şehadette rahatlıkla bulunabilirim. Dürüst namuslu ve haysiyetli bir adamdı, yalandan ve yalakalıktan hoşlanmazdı.
İnsanlarımız hüküm verirken çoğu zaman kendi dünyasına bakan tarafıyla ilgilenir, perde arkasını, işin derununu pek araştırmaz. Nihat Bey 12 Eylül’de Erzurum Belediye Başkanıydı o günkü komuta heyetine çok yakındı. Yanlış bir insan olsaydı Erzurum’da çok insanın canı yanardı. Hatta Erzurum’daki cemaatleri, diğer siyasi gurupları korumuş kollamıştır, fitneye asla mahal vermemiştir. Bu hizmeti dahi onu rahmetle anmaya yeter de artar.
İnsanımız geçmişi çabuk unutmakta, vefa duygusu eskisi gibi muhafaza edilmemektedir. Sayın Bakanım,Nahat Ağabeyi diye peşinden koşturanların çoğunu cenazede göremedik. Hâlbuki meşhur sözdür “Dışarıda yaşasan da Erzurum’da öl”.Çünkü bizim cenazeye ilgimiz çok farklıdır. Katılırız, yakinen ilgileniriz. Bunu bir insani görev telakki ederiz, karşılık asla aramayız.
Sanırım Erzurum’dan ayrılanlar bu alışkanlıklarını sürdüremiyorlar. Meclisteki törende iki yeni, iki eski mebus, ikide Erzurumlu, biriİl Başkanı Murat Kılıç, diğeri de Vahit Bingöl vardı. Kocatepe’de yirmi dolayında hemşerimizi gördük. Mezarlıkta da bir eski bir yeni mebus, birde Vahit Bingöl. Beraber mesai yaptıkları, siyasette beraber oldukları insanları, güçlü zamanlarında arkasından soluksuz koşturanlarıgörememekne kadar acı.Bu insani bir vecibedir, bu işin bahanesi olamaz.Bugün ona yarın size.
Erzurum, dünden bugüne bir marka şehirdir. Havası sert, insanları mert, vefalı, edepli, minarelerinde her gün sala okunan, inancına itikadına bağlı, ticaret ve maddi menfaat karşılığında inançlarını istismar etmeyen, seçkin insanların memleketidir. Erzurumlu; sevinçleri kederleri paylaşan, Hak’kın rızasından asla şaşmayan, vatanperverlerin, tarih yazanların evladıdır.
Canım Erzurum! Senden ayrılan bizler, bu kadar değiştik. Sende kalanlar bu ölçüden ne kadar ayrılıp değişti onu bilemiyorum. Dürüstlüğü ve Doğruluğu ile andığımız Nihat Ağabeye Allah’tan rahmet niyaz ediyor, ailesine ve biz Erzurumlulara başsağlığı diliyorum.”