Tunç: 'Türkiye 22 yıl önceki Türkiye değil'

Bartın'da keşkek festivaline katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Kongresi'nde ayakta alkışlandığını hatırlatarak, "Soykırım suçlusunu ayakta alkışlayıp o suçu tasvip edenlere karşı, o kongrede ayağa kalkan kongre üyelerine karşı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin üyeleri, milletvekillerimiz bir karara imza atarak o kararı kınadılar. Türkiye Büyük Millet Meclisi milletvekillerimiz dünyaya bir demokrasi dersi verdi" dedi.
Bartın'ın Ulus ilçesi Drahna Vadisi Köklü köyü Dağbahçe mesire alanında düzenlenen festivalde 6 bin kişiye keşkek dağıtıldı. Batı Karadeniz'in ünlü sanatçısı Ramazan Çelik, 2 saat süren konserinde davetlilere unutulmaz anlar yaşattı. Bartın Valisi Nurtaç Arslan ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un da katıldığı festivalde yöresel malay çorbası ve keşkek ikram edildi.
Festivalde konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Yıllar sonra yine bu güzel organizasyonda birlik beraberliğin en güzel örneğini bugün burada veriyorsunuz. Hepinizi tebrik ediyoruz. Bu güzel organizasyona katkı sunan burada çok değerli sponsor var. Başkanımız başta olmak üzere destek veren BARFED yönetimimize, emeği geçen herkese huzurlarınızda çok çok teşekkür ediyoruz. Keşkek bir vesile. Önemli olan bir araya gelmek. Kültürümüzü burada genç kuşaklara, çocuklarımıza aktarmak ve birlik beraberliğimizi, dayanışmamızı, kardeşliğimizi daha da kuvvetlendirmek için buradayız. İnşallah uzun yıllar devam eder" dedi.
"Türkiye 22 yıl önceki Türkiye değil"
Bakan Tunç, Bartın'da son yıllarda yapılan yatırımlara değinerek şunları söyledi:
"Türkiye'miz tabii 22 yıl önceki Türkiye değil. 22 yıl öncesini de hatırlıyoruz, bugünü de hatırlıyoruz. Nereden nereye geldiğimiz, ne büyük eserlere kavuştuğumuz ortada. İnşallah gelecekte o eseri de memleketimize kazandırmanın gayreti içerisinde oluruz. Bartın'ımız son yıllarda çok önemli eserlere sahne oldu. Üniversitesinden, öğretiminden, ilkokulundan lisesine varıncaya kadar çok sayıda eğitim kurumunu Bartın'a kazandırdık. Altyapı projelerini kazandırdık. Yine Bartın'ımıza dört tane baraj kazandırdık. Sel tehlikesinden koruyabilmek için bunları gerçekleştirdik. Gençler için spor tesisleri beldelerimizden, ilçelerimizden il merkezine varıncaya kadar, hep bunları gerçekleştirdik. Yolcu limanımızdan tutun da karayollarımızın, duble yolların tünellerine varıncaya kadar, organize sanayi bölgemizde yeni fabrikaların getirilmesine ve arttırılmasına varıncaya kadar. Yıllardır Bartın'ımız göç verdi ama 2007'den itibaren artık nüfusu azalan değil, nüfusu artan iller konumuna geçtik."
"Maalesef bu soykırımı uluslararası kuruluşlar önleyemedi, etkisiz kaldı"
Tunç, Filistin'de yaşananlara değinerek, uluslararası kuruluşların etkisiz kaldığını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu duruma sürekli dikkat çektiğini vurguladı. Bakan Tunç, "Tabii biz burada huzur içerisinde, kardeşçe vakit geçirebilirken maalesef dünyada bir soykırım gerçekleşiyor. Dünyanın gözü önünde Filistin'de 7 Ekim'den bu yana Gazze'de 40 binden fazla insan şehit edildi. Bunun 20 bine yakını kadın ve çocuklardan oluşuyor. Maalesef bu soykırımı uluslararası kuruluşlar önleyemedi, etkisiz kaldı. Sayın Cumhurbaşkanımız bunu her defasında ifade ediyor. Uluslararası kuruluşların dünyanın sorunlarına, insanların sorunlarına cevap veremediğini hep söylüyor. 'Dünya beşten büyüktür. Uluslararası sistem bir revizyona tutulmalıdır' derken hep bugünlere işaret ediyor ve etmeye de devam ediyor" şeklinde konuştu.
"Milletvekillerimizle, Meclisimizle de gurur duyuyoruz"
Bakan Tunç, İsrailli yöneticilerin Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı'nın yakalama kararına rağmen ABD Kongresi'nde konuşma yaptığını ve ayakta alkışlandığını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maalesef 7 Ekim'den bu yana Uluslararası Adalet Divanı'nın İsrailli yöneticiler hakkında verdiği tedbir kararına rağmen soykırım devam ediyor. Mahkeme kararı Uluslararası Adalet Divanı'nın kararı uygulanmıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı'nın yakalama kararı çıkardığı bir kişiye Amerika'nın kongresinde konuşma yaptırılıyor ve maalesef ayakta alkışlanabiliyor. İşte o ayakta alkışlayanlar, o bebek katilinin suçuna ortak olanlardır. Dün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tarihi bir karara imza atıldı. Amerika Birleşik Devletleri'nin kongresinde o soykırımı alkışlayanlar, soykırım suçlusunu ayakta alkışlayıp o suçu tasvip edenlere karşı, o kongrede ayağa kalkan kongre üyelerine karşı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin üyeleri, milletvekillerimiz bir karara imza atarak o kararı kınadılar. Türkiye Büyük Millet Meclisi milletvekillerimiz dünyaya bir demokrasi dersi verdi. İnsan hakları dersi verdi. Biz milletvekillerimizle, Meclisimize de gurur duyuyoruz. Türkiye olarak dünyada adaleti, hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz inşallah. Birlik beraberliğimizi kuvvetlendirmeye devam edeceğiz."
"Kalkınma hamleleriyle ülkemizi daha da ileriye taşıyacağız"
Önümüzdeki dört yılın seçimsiz bir dönem olacağını hatırlatan Bakan Tunç, ekonomik sıkıntıların hızlı bir şekilde aşılacağını belirtti. Tunç, "Önümüzde dört yıl seçimsiz geçecek bir dönem var. İnşallah bu dönemi o etrafımızdaki savaşlardan kaynaklanan, pandemiden kaynaklanan, 6 Şubat'ta karşılaştığımız dünya tarihinin en büyük depreminden kaynaklanan ekonomik sıkıntıları hızlı bir şekilde aşacağız. Nasıl 2002'de enflasyonu çift haneli devralmıştık. Batan bankaların dönemini hatırlıyoruz. Emekli maaşının dahi ödenemeyeceği günleri, IMF'den 1,5 milyar dolar alabilmek için nasıl tavizler verdiğimiz günleri hatırlıyoruz. O sıkıntılı günlerden biz ülkemizi çıkardık. Şimdi inşallah önümüzdeki dört yıllık süre içerisinde seçimsiz geçecek, istikrar içerisinde geçecek bu dönemde o enflasyonun artışından etkilenen vatandaşlarımızı, emeklimizi, işçimizi, memurumuzu alım gücünü artıracak şekilde politikalarımıza inşallah devam edeceğiz. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Ülkemizi yine istikrarlı kalkınma hamleleriyle kalkındırmaya devam edeceğiz. Altyapısından üst yapısına varınca kadar hemşehrilerimizin şehirde, köyde daha müreffeh yaşayabilmesi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Önce 'insan' demeye devam edeceğiz. Hep bugüne kadar 22 yıldan bu yana önce insan dedik. 'İnsanı güçlendirmemiz lazım, eğitime önem vermemiz lazım, sağlığa önem vermemiz lazım, sosyal politikalara önem vermemiz lazım' dedik ve insanımızı güçlendirmek için çalıştık" şeklinde konuştu.