Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) mülki idari yapılanmasında sözde "Erzurum Büyük Bölgesinin İmamı" olduğu, mülki idarecilere hükümet aleyhine ve örgütü lehine emir ile talimatlar verdiği öne sürülen Feramuz Hakan Durukal hakkında "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla, eşi Ayşegül Durukal hakkında ise "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından tutuklanan örgütün yöneticilerinden Feramuz Hakan Durukal ile örgüt üyesi olan eşi Ayşegül Durukal hakkında ErzurumCumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlandı.
Sanıklar hakkında hazırlanıp Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 25 sayfalık iddianamede, FETÖ/PDY'nin tanımı, kuruluşu ile "Erzurum Büyük Bölgesi Mülkiye Yapılanması"nda bulunan kişilerin bilgilerine ve tanık beyanlarına yer verildi.
Örgütün sözde "Van ve Hakkari mülkiye imamı" O.I'nın beyanlarına yer verilen iddianamede, Feramuz Hakan Durukal'ın, Van'a gönderdiği O.I'ya sorumluluk alanının mülki idare olduğunu, sorumluluğundaki kişilere yönelik dikkat etmesi gereken konuların bulunduğunu söylediği kaydedildi.
O.I. ise ifadesinde sorumluluğundaki mülki amirlerle ilk görüşmesinde Durukal'ın da olduğunu anlatarak, "Görüşmede, Durukal ile kaymakamlar arasında hükümet ile örgüt arasındaki dönem itibarıyla yaşanan sıkıntılardan ve 7 Haziran seçimi sonrasında alınan erken seçim kararı üzerine konuşuldu." dedi.
Darbe girişimine kadar Van'da mülki amirlerden sorumlu abi olarak görev yaptığını ve Durukal'a bağlı faaliyet yürüttüğünü itiraf eden O.I, gizliliğe ve gerekli örgütsel tedbirlere dikkat ettiği görüşmelerde, Fetullah Gülen'in kitapları ve videoları üzerinden sohbetler yapıldığını ve kaymakamların görevleri ile ilgili konuşmalar da yaptıklarını söyledi.
- Örgüt üyelerine örgütsel doküman yakalatmamaları için tablet dağıtılmış
Durukal'ın talimatları hakkında bilgi veren O.I, "Sorumluluğumdaki kaymakamlara, görevleri esnasında hiçbir yerde hükümet aleyhine konuşulmaması gerektiğini, vali ya da belediye başkanı ile takışıp sıkıntı yaşamamalarını iletmemi, görevleri esnasında çok fazla geri planda kalınmaması gerektiğini ancak hükümetin yıldızını parlatacak kadar da ön planda olup fazlaca çaba göstermemeleri gerektiğini ve ortada bir konumda kendilerini gizlemeleri gerektiğini bildirmemi istiyordu. Ben de bu talimatları aynı şekilde anlatıyordum." ifadesini kullandı.
O.I, güvenlik güçlerince yakalanmaması ve örgütsel doküman bulundurmaması için terör örgütü üyelerine tablet bilgisayar dağıtıldığını, tabletlerde örgütsel iletişim kurulan programların ve Gülen'in sohbetleri ile kitap serilerinin bulunduğu programların yüklü olduğunu söyledi.
İddianamede, Durukal'ın kullandığı örgütün gizli haberleşme sistemi ByLock hesabına ait tutanakların incelenmesi sonucu, bu sanığın, Kars ve Ardahan mülkiye imamı "Mahmut" kod adlı kişiye gönderdiği "önemli" konu başlıklı yazışmada, "Siz bu bilgiyi arkadaşla paylaşın, emniyetten geldi. Dikkatli olsun, hükümetten yana görünsün, hizmet aleyhinde konuşsun, tedbire dikkat etsin. Kars'ta vali yardımcısı istihbarattan paralelci olarak biliniyor. Üniversitede konservatuar öğrencisi E.D'ye sosyal hizmetlerden para vermiş. E.D, PKK'lı öğrencilerle irtibatlı. Bu mesele Kars istihbarat tarafından başkanlığa yazılmış." şeklinde ifadeler kullandığı aktarıldı.
Durukal'ın, ByLock üzerinden örgütün sözde il imamına gönderdiği mesaj da kullandığı şu ifadelere yer verildi:
"Abim gerek yok, kendini sıkıntıya sokmasın. Karayazı'daki arkadaşımız soruyor. 'Kepenk kapatma gibi eylemlerin önünü almak için insiyatif alıp ilçede önde gelenlerle diyalog kurayım mı? Benzeri olaylarda çalışma yapayım mı?' diyor. Abim mevcut pozisyonundan daha kritik bir pozisyon ise tercih edilebilir. Gelen cevap şu, 'Abi pozisyon nedir? Bir kaymakamın tercih edebileceği pozisyon kamu düzeni müsteşarlığında ne olabilir ki?' Dolayısıyla ilgili arkadaşımız nerede, hangi pozisyonda ve kimler kimin üzerinden kime tesir edecek, bunu açıkça bilirsek yardımcı olabiliriz, yoksa genel olarak sadece eğer tercih edilecek bir pozisyon ise aidiyetinin sorgulanmayacağı ve olma ihtimalinin yüksekliğine göre hareket edebiliyor diyebiliriz."
- Örgütün tepe yönetimindeki kişilerle irtibat kurmuş
Feramuz Hakan Durukal'ın başkası adına kayıtlı hattan örgütle bağlantılı kişilerle görüştüğünün aktarıldığı iddianamede, Durukal'ın ayrıca örgütün tepe yönetimindeki Abdülletif Tapkan ve Osman Hilmi Özdil ile irtibatlı olduğunun tespit edildiğine dikkat çekildi.
İddianamede, Durukal'ın örgütle bağlantılı eğitim kurumlarında SGK kaydının bulunduğu belirtilerek, "Örgütün mülki idari yapılanması içerisinde 2013-2016 arasında Erzurum Büyük Bölgesi İmamı olarak görev yapan Feramuz Hakan Durukal'ın sorumluluk bölgesindeki kaymakamlarla sohbetler gerçekleştirdiği, altında bulunan imamlar vasıtasıyla kaymakamlarla iletişim kurup emir-talimat verdiği, imamların örgüt içi atamalarını yaptığı, sorumluluğu altındaki kaymakamlara örgütün çıkarları lehine ve yine meşru hükümet aleyhine önlemler alınması veya alınmaması şeklinde talimatlar verdiği anlaşılmıştır." tespiti paylaşıldı.
Bu sanığın eşi Ayşegül Durukal'ın da eşi adına kayıtlı hat üzerinden ByLock kullandığı, örgüt üyesi kişilerle iletişim halinde olduğu kaydedilen iddianamede, haklarında yakalama kararı çıkartılan her iki sanığın kaçmaya çalışırken Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanlığınca yapılan bildirim üzerine, fiber teknede yakalandıkları aktarıldı.
İddianamede, tutuklu sanıklardan Feramuz Hakan Durukal'ın "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla, eşi Ayşegül Durukal'ın da "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.