Osmanlı İmparatorluğunda yapılan, Anadolu'dan Şam'a kadar 63 adet saat arasında yer alan, 1901 yılında II. Abdülhamid'in tahta çıkışının 25. yıl dönümü şerefiyle Türkiye'nin dört bir yanında yapılması talimatı verilen, çoğu günümüze gelebilmiş, kimisi yaşadığı afetlerde ve zamanın yıpratıcı etkisiyle hasar görerek kartpostal, sararmış fotoğraflarda kalmış saat kuleleri, yangın kulesi, gözlem evi olmalarının yanı sıra ayrı hikayeleri olmasıyla da dikkati çekiyor0
.Erzurum'un Yakutiye ilçesi Tebrizkapı semtindeki 814 yıllık saat kulesi, Erzurum Kalesi'ndeki iç kale mescidine minare olarak yaptırılmıştır. Saltuklular döneminde Ebu'l Muzaffer Melikşah'ın hüküm sürdüğü yıllarda inşa edilen tarihi eser ''Tepsi Minare, Kesik Kule, Saat Kulesi ve Minare Kule'' olarak da anılır. Yapıtın saati 1848-1881 yıllarında yerleştirilmiş ve söz konusu eser, gözetleme kulesi olarak da kullanılmıştır. Üzerinde kufi yazısıyla ''İkbal, dinin ışığı, İslamın kutbu, devletin yardımcısı, milletin zahiri, meliklerin ve emirlerin güneşi Ebu'l Kasımoğlu Ebu'l Muzaffer Gazi Yinanç Beygu Alp Tuğrul Bey'' denilmektedir. Zaman aşımına uğrayıp yıpranan kule, Bağdat seferi sırasında Erzurum'a gelen Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın talimatıyla onarılmıştır.