Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hamza Gündoğdu, tarihi eserlerin iklim şartları nedeniyle tehlikede olduğunu söyledi. Prof. Dr. Hamza Gündoğdu, Yazla kış arasındaki derece farklılıkların çeşitli şekilde tarihi eserlerde tahribatlara yol açtığını ifade ederek, karın erimesiyle birlikte gece gündüz arasındaki ısı farklılıklarının yaşanmasının taş aralarında genişlemeye neden olduğunu söyledi. Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hamza Gündoğdu, “İlimiz havasındaki nitrik ve sülfürik asitler, tarihi eserlerdeki kalkerli taşları deforme ediyor. Taşların kimyasal yapısının bozulmasına neden oluyor. Özellikle kışın hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde yaşanan asit yağmurları, tarihi eserlere büyük zarar veriyor.” diye konuştu
Erzurum’da kış aylarında artan hava kirliliğinin tarihi eserler için ayrı bir tehlike olduğunu söyleyen Gündoğdu, “İnsan sağlığı açısından tehlikeli olan hava kirliliği benzer bir zararı tarihi eserlere vermekte. Bu zarar, havadaki asit yağmurlarından kaynaklanıyor. Sülfürik ve egzoz gazından oluşan nitrik asitler kalkerli taşların deforme olarak, kimyasal yapılarının bozulmalarına neden oluyor.” dedi
Kirli ve dumanlı havaların Tarihi yapıların üzerine çökmesiyle taşların renklerinin ve dokularının kirlettiğini, söz konusu bu tarihi eserlerin temizliğinin titizlikle ve kapalı ortamda yapılması gerektiğine vurgu yaptı.
Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hamza Gündoğdu, “Şehrimizdeki Tarihi eserlerimizin her temizlenme sırasında yapı taşlarında tahribat meydana geliyor. Belirttiğimiz nedenlerde zarar gören tarihi eserler, kireçleme, taraklama ve kâğıtlama yöntemiyle temizlenmeli. Yaptığımız bir araştırma çalışmasında şehir merkezinde kirliliğin yoğun olarak yaşandığı bölgelerde, tarihi eserlerde asit yağmurları nedeniyle meydana gelen zarar, daha fazla oluyor.” şeklinde konuştu