Atatürk Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi tarafından düzenlenen Balıkçılık ve Akuatik Bilimler Sempozyumu (FABA) başladı. Sempozyuma çok sayıda bilim adamı katıldı. 3 gün devam edecek olan sempozyum, 1 Haziranda sona erecek.
CİDDİ BİR LİGİ VAR
Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sempozyum Eş Başkanı Prof. Dr. Sedat Yerli sempozyuma ciddi bir ilginin olduğunu söyleyerek, “Ulusal Su Günleri uygulaması yaptık. Farklı tarihlerde farklı şehirlerde toplantılar ve seminerler yapıldı. Adını Balıkçılık ve Akuatik Bilimler olarak değiştirdik. İlk kez 19 Mayıs Üniversitesi’nde düzenlendi. Bugün de Atatürk Üniversitesi’nde gerçekleştiriyoruz. Çok ciddi bir katılım var.” dedi.
ATAMANALP’IN DEĞERLENDİRMESİ
Atatürk Üniversitesi, Su Ürünleri Dekanı Prof. Dr. Muhammet Atamanalp, bölgede balık tüketiminin düşük olmasından dolayı bölgede sosyal faaliyetlere ağırlık verdiklerini söyledi. Atamanalp, “Deniz seviyesinden 2 bin metre yükseklikte olan bir yerde balıkçılığın konuşması çok önemli. Geçen hafta itibariyle YÖK’ten onayımızı aldık. Uzaktan yüksek lisans eğitimi, ilk defa Atatürk Üniversitesi’nde verilecek. Biz yetiştiricilikte yoğunlaştık. Sosyal etkinliklere ağırlık verdik. Bölgemizde yıllık balık tüketimi 1.5, 2 kilogram civarında. Çok düşük bir oran. Bu yüzden balıkla ilgili sosyal faaliyetlere yer verdik.” diye konuştu.
DALGALANMA GÖSTEREN SEKTÖR
Aydın Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Salih Çelikkale su ürünleri sektörünün dalgalanma gösterdiğini ifade ederek şunları kaydetti: “Su Ürünleri sektörü en çok dalgalanma gösteren sektördür. Su Ürünleri bölümlerinde artık dersleri 3 senede bitireceğiz. Son senede uygulama yapacağız. Bunun faydasını görüyoruz. Bunları tartışalım. Av yasaklarına da uymalıyız. Bunlara seyirci kalmamalıyız. Bu alanda başarıya ulaşmak için suya aşık olmalıyız. Bir yerde su yoksa bitkide de olmaz hayvanda. Su hayattır.”
SU KAYNAKLARIMIZ
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sebahattin Tüzemen ise Türkiye’deki su kaynaklarının azımsanmayacak kadar önemli olduğunu dile getirdi. Tüzemen, “Bu gibi etkinliklere çok önem veriyoruz. Yılda bine yakın etkinlik düzenliyoruz. Hayat olan tek gezegen dünya ve dünyanın da dörtte üçü suyla kaplıdır. İç su kaynakları ve tatlı su kaynakları azımsanmayacak seviyede olan bir ülkeyiz, ancak üretimde Avrupa ülkeleri arasında 6. Sırada, dünya ülkeleri arasında 35. sıradayız. Ada ülkeleri arasında da su üretimimiz en az onların yarısı kadar olması beklenirken, çok alt düzeylerde yer almakta. Bu konudaki çalışmaların artmasıyla, büyük bir ilerleme kaydedeceğimize inanıyoruz.” şeklinde konuştu.