Dadaş Ocakları Derneği Genel Başkanı Eyyüp Coşkun, Dadaş ocakları aylık toplantısında Erzurum Saat Kulesini anlattı. Coşkun, saat kulesinin kaderine terk edildiğini öne sürerek, kulenin iç ve dış duvarının tahribata uğradığını söyledi.
GÖZETLEME KULESİ OLARAK YAPILRDI
Saat Kulesi’nin, Erzurum'un şehir merkezindeki en yüksek tepesinde yer alan "İçkale" de olduğunu belirten Coşkun, “Saat kulesi geçmişte Tepsi Minare diye de adlandırılmıştır. Saltukoğulları tarafından 12. asırda gözetleme kulesi olarak yapılmıştır. Gövdesi tuğla, kaidesi ise kesme taştandır. 19. yüzyılda üst kısmına ahşap külah ilave edilmiştir. Kale içerisinde bulunan "Kale Mescidi" nin minaresi olarak da kullanılmıştır. Kale mescidi kitabesinde "İnanç Beygu Alp Tuğrul Bey Ebi-l Muzaffer Kasım" yazılıdır” dedi.
GEREKEN İLGİ GÖSTERİLMİYOR İDDİASI
Erzurum Saat Kulesi’nin Anadolu'daki en eski Selçuklu minaresi olduğunu anlatan Coşkun, “Ne yazık ki şuan saat kulemiz kaderine terk edilmiş, iç ve dış duvarlarında tahribatlara uğramış durumdadır. Maalesef kaleyi gezmeye gelen ziyaretçilere yardımcı olacak kale ve kule hakkında bilgi verecek bir kişi bile görevlendirilmiyor. Burayı ziyarete gelenler kadar yetkililerde bu tarihi yapımıza gereken önemi göstermiyorlar. Kulenin iç duvarlarındaki tuğlalar bakımsızlıktan ve ihmalden kırılmışlar üzerine alçı sıva sürülerek böyle bir eseri bırakın herhangi bir binada dahi yapılmayacak tarzda bir işlemle akıllarınca onarımda bulunmuşlar bu nasıl bir yaklaşımdır, anlayamadık. Bu yetmiyormuş gibi Sıvanan alçıların üzerlerine de tarih düşmanları tarafından aşk sloganları yazılmış, tepsi minaremizin üst kısmındaki tahtalarda yazıdan boğulmuş, çürümek üzere kaderine terk edilmiştir. Tarihimizden gelen bu kültür varlıklarımızı neden harap edildiğine bir anlam veremiyoruz bu nasıl bir anlayış ki yetkililerde önlem almıyorlar. Bu tür eserler şehir kimliği ve benliği açısından son derecede önemlidir. Bizler kulemizin bu tarihi değerimizin durumunu hem basına hem de yetkili mercilere bildireceğiz. Önemli olan bu esere halkın da sahip çıkmasıdır. Kısa zaman içinde eğer bu sorunların halledilmesine ilişkin çalışmalar yapılmazsa bu eserimizin durumunu kamuoyuna ulaştıracağız, gerekirse bu durumu yürüyüş yaparak gerekli mercileri protesto edeceğiz” diye konuştu.