15 Temmuz akşam bir grup askerin başlattığı darbe girişiminin püskürtülmesinin ardından Türkiye'nin 81 ilinde sürdürülen demokrasi nöbeti sürerken Erzurum'da ki sivil toplum örgütlerinin tepkisi de devam ediyor. Bunlar arasında en sert tepkisi Erzurum Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Orhan Akgüloğlu'ndan geldi. Akgüloğlu yaptığı açıklamada darbecilerin çukura gömüldüğüne dikkat çekti. SMMMO Başkanı Akgüloğlu açıklamasına son halife Hazreti Ali'nin “Her şeyi affedin, ama vatanınıza ihanet edenleri asla affetmeyin” sözüne dikkat çekti.
Türk Demokrasi tarihinin, maalesef askerî müdahalelerin kara lekeleriyle bir hayli kirli görüldüğünü söyleyen Akgüloğlu açıklamasında şu görüşlere yer verdi; " 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997 ve 27 Nisan 2007 tarihleri; milletçe hatırlamak istemediğimiz askerî darbelerle kirletilmiş tarihlerdir. Ak Parti iktidarı döneminde (özellikle Necdet Özel ve Hulusi Akar’ın Genelkurmay Başkanı oldukları 29 Temmuz 2011’den bugüne); Gerek halkın yüzde 50’sinin teveccühüne vesile olan iktidarın icraatları gerekse iktidarla asker arasındaki uyumlu görüntüye bakarak; “Bundan böyle artık Türkiye’de darbe olmaz… Darbe dönemleri Türkiye’de artık tarihe karışmıştır!”
Demokrasi tarihimize bir kara leke daha 15 Temmuz 2016 Darbe Teşebbüsü ile sürülmüştür. Bu darbe teşebbüsü; her ne kadar emir-komuta zinciri dâhilinde yapılıyor olmasa da, darbeci komutan sayısına ve darbe planına bakıldığında küçümsenemeyecek derecede çok önceden hazırlanmış, bir ciddi demokrasiyi rafa kaldırma teşebbüsü olduğu görülmektedir. Ülkemize ve milletimize geçmiş olsun!..
Hamdolsun darbeciler emellerine ulaşamamıştır. Anlaşılan o ki; darbeciler eski darbe planlarını kopyala yapıştır mantığı ile uygulamaya çalışmışlar: “TRT’de bildiri okutur, sakağa çıkma yasağı ilan eder, kuvvet komutanları arzu etmese de onları gözaltında tutar, 24 saatte gerekli atamaları yapar” zaferimizi ilan ederiz, zannetmişler… “Meşruiyetini kaybetmiş siyasi iktidara görevden el çektirilmiştir” dedik mi, Devlet başkanı ve Başbakanın sessiz sedasız (şapkasını alıp giden liderler gibi) makamlarını terk edeceğini düşünmüşler!.. Devlet Başkanı Tayyip Erdoğan’ın liderlik kabiliyetini ve milletin gönlündeki sevgi gücünü anlayamamışlar!.. Türk milletinin, artık 70 ve 80’lerdeki teslimiyetçi bir halk olmadığını, unutmuşlar!.. TRT’de okunacak sokağa çıkma yasağı ile milletin evlerine kapanacağı gafletine düşmüşler!.. TRT’den başka nice özel televizyon kanalları ve sosyal medyanın da varlığını hesap edememişler… Hain Darbeciler kazdıkları çukura gömüldü!.. Şüphesiz, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan darbenin bastırılmasında baş aktör olmuştur. Sayın Erdoğan’ın özel televizyon kanallarına cep telefonundan bağlanarak halkı sokaklara davet etmesi… Davetten kısa bir süre sonra, darbecilerin kontrolü altındaki Atatürk Havalimanına uçağının düşürülme tehlikesini göze alarak gelmesi ve güvenlik riskine rağmen kefenini giyerek havalimanından halka hitap etmesi… Ak Partili olan olmayan, partili partisiz, demokrasi taraftarı, darbe karşıtı bütün milletimize güven vermiş ve halkı her il ve ilçede sokağa dökmüştür. Darbenin bastırılma zaferinde ikinci ve önemli pay; sokağa dökülen, darbecilerin top ve mermilerine rağmen sokağı terk etmeyen aziz milletimize aittir. CHP lideri Sayın Kılıçdaroğlu ile MHP lideri Sayın Bahçeli’nin muhalefet taassubunu terk ederek hükümetin yanında yer almaları da darbecilerin moral ve hayallerinin sönmesinde önemli bir etken olmuştur. Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleriyle Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarında 358 general/amiral, 39.353 Subay, 96.593 Astsubay olmak üzere toplam 243 bin üzerinde uzman personel, 320 bine yakın Erbaş/Er ve Yedek Subay, 52 bine yakın sivil memur/işçi olarak görev yapıyor. TSK’da personel sayısının genel toplamı 613 binin üzerinde. Emniyet Genel Müdürlüğü nezdinde de 260 binin üzerinde personel çalışıyor. MİT bünyesinde çalışan takriben 8 bin civarındaki personel ile birlikte devletin emrinde 900 bine yakın asker ve emniyet mensubu var demektir. Emir-komuta zinciri dâhilinde yapılmadığı takdirde, devletin ve milletin emrindeki bu 900 bin civarındaki emniyet güçleri arasından çıkabilecek 2-3 bin darbe heveslisi, vatan ve millet düşmanı hainleri fazla büyütmemek lazım!.. Nitekim aziz milletimizin sağlam iradesi, devlet ve hükümet yetkilerinin dik duruşu, muhalefet liderlerinin sağduyulu hareketi, vatan ve millet sevdalı asker ve emniyet mensuplarının fedakâr ve cesur gayretleriyle bir darbe teşebbüsü daha akamete uğratılmıştır. Gezi eylemlerine katılarak devlet aleyhinde sokağa dökülenler nasıl (eksi olarak) kayıt altına alınmışlar ise!.. Darbeyi protesto etmek için sokağa dökülen bu milletin asil fertleri de (artı olarak) onura edilmek ve unutulmamak üzere kayıt altına alınıp tebrik edilmelidir. Darbenin bastırılmasında büyük payı olan, sokağı darbecilere bırakmayan necip milletimizin cesur fertlerini, her türlü riski göz önüne alarak mücadele veren asker ve emniyet güçlerimizi tebrik ediyor, şehidlerimize rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz."