Erzurum’da 6 yıldır atama bekleyen 4 kadın öğretmen adayı, koruma engelini aşarak ulaştıkları Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e mektup verdi.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Erzurum’da Abdurrahman Gazi Vakfı Şehit Bahaddin Yıldız Eğitim ve Kültür Merkezi’nin açılışına katıldı. Açılışta koruma engelini aşarak Bakan Dinçer’e ulaşan 4 kadın öğretmen adayı, Dinçer’e bir mektup vererek, 6 yıldır atama beklediklerini belirttiler. Öğretmen adaylarının mektubunu alıp okuyan ve sıkıntılarını dinleyen Bakan Dinçer, daha sonra açılışı yaparak davetlilerle birlikte binayı gezdi.
Atatürk Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi’nden mezun olduklarını ve 6 yıldır atamalarının yapılmadığını belirten Dilara Karagülle, Figen Efe, Nazlı Güldalı ve ismini vermeyen diğer öğretmen adayı, “Bakana mektubumuzu verdik. Öğretmen olmak istiyoruz. Atamalarımız yapılmıyor. Bakan Dinçer de baskı olduğunu ve Şubat ayında da atama yapılamayacağını söyledi. Üzgünüz” dediler.
Öğretmen adaylarının Bakan Dinçer’e verdiği mektup şöyle:
“Sayın Bakanım bu mektubu size yazış amacım, yurdumda Teknik ve Mesleki Eğitim Fakültesi mezunu öğretmen adaylarının ihmal edildiği; önümüzdeki süreçte çözüm odaklı davranılmazsa ülkemin geleceğini olumsuz etkileyeceğine inandığım mağduriyetimize dikkatinizi çekmektir. Malumunuz 28 Şubat sürecinde imam hatip okullarının kapatılmasıyla birlikte meslek liseleri de kapatıldı. 2002 yılında sizler güzel yurdumuzda siyasi arenaya çıktığınızda, sizleri destekleyerek makus talihimiz artık değişecek diye umutlandık. Fakat bu umut bekleyişi 10 yıl sürdü ve hala sürmekte. Üniversiteye giriş aşamasından başlayan katsayı haksızlığı ve tek bölüm tercihlerine mecbur bırakılmak. Her ilimizde fakültelerimizin bulunmayışı, çoğumuzun ailesinden uzakta yüksek maliyetlerle 2-3 saatlik uykularla zor şartlar altında okullarımızı bitirdik. Tam da verilen emekler, çekilen çileler boşa gitmeyecek, mezun olduk dediğimizde yine bizi bir adım geriden başlatacak olan KPSS engeliyle karşılaştık. Evet başka adaylar için sınav ama bizim için tam bir engel. Çünkü Başbakanım örneğin ben meslek lisesi mezunuyum ve sözelci bir öğrenciyken giyim öğretmeni olarak benden sayısal mezunu bir matematik öğretmeninin yapması gereken net ve puan isteniyor. Üstelik tespih tanesi kadar alımlarla birçok arkadaşımızın mezun oluşundan bir 4 yıllık zaman dilimleri daha geçti ve biz hala atanamadık. Ve her sene puanı düşük alımları çok olan arkadaşlarımızın ‘Vicdanımız çok rahat aslında siz bizden daha çok atanmayı hak ediyorsunuz’ cümlelerini duya duya geride atalet içinde kalmak o kadar zor ki. Sayın Bakanım, benim ve birçok arkadaşımın dayanma gücü kalmadı. Üniversite girişinden atanmamıza kadar devam eden bu mağduriyet bizi belli bir yaşa gelmiş, ailesine ekonomik yönden bağımlı, ne işe yarandığını sorgulayan, sorguladıkça mutsuz ve çaresizce öylece sanki seyirci koltuğundan hayatını izleyen, yapı genç ama ruhu yorgun, bunalımlı atalet içinde bir nesil oluşturdu. Ve korkarım ki eğer mağduriyetimiz giderilmezse biz ve ailelerimiz bu bunalıma dayanamayacak, tabiri caizse toplumun patlamaya hazır bir dinamiti haline geleceğiz. Sizden ricamız artık sesimizi duyup, makus talihimizi değiştirmenizdir. Saygılarımla.”