Ardahan Üniversitesi (ARÜ) Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, her şeyden önce gençliğin bu ülkenin varlık serüvenini iyi bilmesi gerektiğine vurgu yaparak bu nedenle Sarıkamış’ın tarihi misyonunun çok büyük önemi olduğunu kaydetti.
Korkmaz, bu yıl Sarıkamış Şehitleri’ni anma etkinliklerine önem vereceklerini belirterek, "Ölüme giderken birleşmişiz, yaşarken niye birleşmeyelim. Dedelerimiz koyun koyuna yatarken, biz sırtımızı bir birimize dönemeyiz. Böyle bir lüksümüz yok" diye konuştu. Prof. Dr. Korkmaz daha sonra şunları konuştu:
"Biz hangi aşamalardan geçtik. Hangi aşamalarda bu ülke ile bağımız var. Gençliğimizin bu bağları tanıması gerekiyor. Japonya’da Hiroşima bütün gençlerin hafızasına kazınır. Onlara bir millet bilinci verilir. Millet, değişim anlamında geleceğini ortak olarak düşünen, gelecekte ortak yaşama iradesini gösteren, kurduğu bir birliğin adıdır. Sosyolojik bir vakadır bu. Çok üst düzeyde gelişmiş sosyolojik bir oluşumdur. Ne derler, ’Fransız toprağı bin yılda Fransız milletini yarattı’. Orada pek çok etnik unsurlar var. Korsikalılar, Vatonlar. Bizde Türk milletiyiz. Türk milleti derken, Türk ırkına ait insanların olduğu yer değildir. Ortak bir gelecek ülküsünde birleşen geleceğini ortak anlamda gören insanların oluşturduğu bir birlik demektir. Millet sözü Arapça'da kullanılmaz. Arapça'da tahrir kullanılır.’’
Bu nedenle gençlerin Sarıkamış, Çanakkale, Sakarya, Dumlupınar ve Büyük Taarruz’u çok iyi bilmelerini istediklerini ifade eden Korkmaz,
"Bu savaşlar bizim ortak tarihimizin, ortak millet bilincimizin yazıldığı anlardır. Bizim yaşamakla ölüm arasındaki dönüm noktalarında birleştiğimizi gençlerimize öğretmemiz gerekiyor. Yani biz ölüme giderken birleşmişiz, yaşarken niye birlemeyelim. Sarıkamış, bunun en güzel örneğidir. Dedelerimiz koyun koyuna yatarken, biz sırtımızı bir birimize dönemeyiz. Böyle bir lüksümüz yok. Ortak yaşama kültürümüze dünyanın ihtiyacı var. Ortak yaşama kültürünü dünyaya verecek tek ülke varsa o da biziz. Ve bizim geçmişimizdir. Bunu inkar edip, bundan geri dönemeyiz. Arka planımızda kültürel bir birikimimiz var. Yunus emre Mevlanaların torunları olarak 'adımız miskindir bizim, düşmanımız kindir bizim’ Biz kin tutamayız. Biz kin ile öfke ile başkalarına bakarsak, geçmişimizi inkar etmiş oluruz. Yüreklerin topluca çaldığı anlardır geçmişimiz. Biz bu anları anarak geleceğe daha büyük ümitle açılabiliriz. Sarıkamış, kalbimizde, yüreğimizde yaşayan hadiselerdir. Bu hareketin böyle bir tarihsel misyonu var" şeklinde konuştu.