Erzurum'da çobanlık yaparak hayatını sürdürmeye çalışan Halis Çelik, 2006 yılında kaybettiği kimliği ile hayatı değişti. Kimliğini kaybettiğini gerekli yerlere bildirmeyince başına gelmeyen kalmadı. Okuma yazma bilmeyen Çelik'in üzerine şirket kuruldu ve bir anda azılı bir dolandırıcı haline geldi.
Karayazı ilçesinde yaşayan Halis Demir, çalışmak için 2006 yılında gittiği İstanbul'da kimliğini kaybedince başına gelmeyen kalmadı. 9 ay çalıştığı İstanbul'dan memleketine dönmek isteyen Halis Çelik, Emniyet ekiplerinin kontrolünde kimliği üzerine kurulan şirketin kestiği çek ve senetlerin karşılıksız çıktığı gerekçesiyle hakkında tutuklama kararının bulunduğunu öğrendi. Bugüne kadar hakkında birçok ilde sahte çek ve senet vermek suçundan davalar açıldığını belirten Çelik, "Benim kimlik bilgilerim ile
çıkarılan kimlik ve kurulan şirketle birçok dolandırıcılık yapmış ben köyden dışarıya çıkamıyorum yeniden tutuklanma korkusu ile yaşantım zehir oldu" diye konuştu.
"KÖYDE ÇOBANIM İSTANBUL'DA ŞİRKETİM VAR"
Çalışmak için gittiği İstanbul'dan memleketine dönerken yaşadığı olayla kendi kimliği üzerine açılan bir şirketi olduğunu öğrenen Halis Çelik, "Benim hiçbirşeyden haberim yokken birdenbire şirket sahibi oldum ve birçok dolandırıcılık olayına karıştığımı öğrendim benim sadece ismim kullanılarak yapılan dolandırıcılıklardan mağdurum" diye konuştu.
Çelik, "Sahte Halis Çelik, Türkiye'nin her yerinde dolaşarak benim ismimle birçok insanı dolandırırken, o yakalanmıyor ben köyden çıkar çıkmaz ilk kimlik kontrolünde hapis cezamın olduğunu öğreniyorum ve sorgusuz sualsiz içeri atılıyorum. İsmimle kurulan şirkette Müdür olarak görünüyorum ama ben kendi evimi bile zor geçindiriyorum. 7 çocuk babasıyım çocuklarım bile bu olaylar karşısında huzursuz oluyorlar benim köyden çıkmam demek onlara hapse girecekmişim gibi geliyor aklımıza bile gelmeyen başımıza
geldi" diye konuştu.
"9 KEZ HAPSE GİRDİM POLİSTEN SAKLANIYORUM"
Sahte kimlik kurbanı Halis Çelik olayı ilk öğrendiğinde 50 günlük hapis cezasının kesinleştiğini ve sorgusuz sualsiz hapse atıldığını, maddi imkansızlık sebebiyle avukat tutup kendini savunamadığını ve bu yüzden de bu zamana kadar 9 kez hapse girip çıktığını ifade etti. Her kimlik kontrolüne yakalandığında hakkından kesinleşmiş bir hapis cezası bulunduğunu öğrendiğini söyleyen Çelik, "Bugüne kadar kendi adıma hiçbir sabıka oluşturacak olaya karışmamışken her kimlik kontrolünde aranan isim oluyorum, hiç
tanımadığım adamları dolandırdığım gerekçesiyle hapis cezası alıp yatıyorum. Suçsuz olduğum sonradan ortaya çıkıyor ama iş işten geçmiş oluyor" diye konuştu.
Çelik, "Ben hapiste yatarken sahte Halis dolandırıcılık yapmaya devam edince hapisten çıkıp evime gitmek isterken bile yeniden hakkımda yakalama kararı çıktığını öğreniyorum" diye konuştu.
"TÜRKİYE'DE YATMADIĞIM CEZAEVİ KALMADI"
Halis Çelik, derdini anlatmak için yola çıktığı her yerde yakalanarak cezaevine atıldığını, Türkiye'de yatmadığı cezaevinin kalmadığını söyledi. 3 kez Erzurum Kapalı Cezaevi'nde kaldığını söyleyen Çelik, Metris, İstanbul ve İzmir'de de cezaevlerinde suçsuz yere kaldığını dile getirdi. Hakkında 28 açılmış dolandırıcılık sahte çek ve senet davası bulunduğunu ifade eden Çelik, "Köyden çıktığım anda kendimi hapishanede buluyorum" diye konuştu.
Sahte kimlik kurbanı Halis Çelik'in avukatları Ender Çelik ve Sefa Çakıcı ise müvekkillerinin başına gelen olayın milyonda bir yaşanacak bir olay olduğunu söyleyerek, "Sahte kimlik ile kurulan şirket adına birçok ilde dolandırıcılık yapılarak gerçek kimlik sahibinin defalarca hapis cezası almasına sebep olmuştur. Bizce bunu yapan kişi veya kişiler organize bir dolandırıcılık çetesidir" diyerek müvekkilleri adına açılan 28 dosyanın temizlenmesi için karşı gerekli çalışmaların yürütüldüğünü ifade ettiler.