İstanbul Barosu avukatlarından Turgut Kazan'ın
"kamu görevlisini hedef gösterme" iddiasıyla yargılanmasına Erzurum'da devam edildi.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 3. duruşmasına tutuksuz sanık İstanbul Barosu avukatlarından Turgut Kazan, sanığın avukatları, CHP milletvekilleri İlhan Cihaner, Ahmet Toptaş, Dilek Akagün Yılmaz, Muharrem Işık, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Ahsen Coşar, YARSAV Yönetim Kurulu üyesi Celal Çelik ile Türkiye'nin farklı illerindeki barolarda görevli yaklaşık 50 avukat katıldı.
Mahkeme heyetine savunmasını yazılı ve sözlü olarak sunan tutuksuz sanık Kazan, o dönem "Ergenekon" soruşturmasını yürüten eski özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal'ı terör örgütlerine hedef gösterme iddiasının son derece komik olduğunu söyledi.
49 yıllık meslek yaşamında hep hukuk devleti için mücadele ettiğini ifade eden Kazan, "Böyle bir Türkiyeyaratmış olanlardan, Türkiye adına utanıyorum. 49 yıl hep hukuk devletini savunmaya çalıştım" dedi. Kazan, haksızlıklara karşı boyun eğmeyeceğini, hukuksuzluğa, hukuk ilkelerinin ihlalleri karşısında mücadelesine devam edeceğini bildirerek, savunmasında iddianamede yer alan Erzurum Adliyesi önünde yaptığı konuşma tarihinin 7 Mayıs 2010 olarak belirtildiğini, o tarihte Erzurum'da bulunmadığını ve konuşmayı 5 Mayıs günü yaptığını vurguladı.
Eski Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Şanal'ın kendisini terörle mücadele eden bir kamu görevlisi olarak algıladığını anımsatan Kazan, "Bir yaşıma daha girdim. Savcı kendisini terörle mücadele eden birisi sanıyor. Savcıya terörle mücadele görevi verilmez, verilemez" diye konuştu.
Kazan'ın avukatı ve aynı zamanda İstanbul Barosu Başkanı olan Ümit Kocasakal da Kazan'ın nezdinde tüm avukatların yargılandığını belirterek, "Bu dava avukat olarak sınırı aşarsanız hakkınızda 'hedef göstermeden' biz de dava açarız mesajıdır. Mesaj anlaşılmış ama alınamamıştır. Sözlerim yanlış anlaşılmasın. Unutulmaması gerekir ki, her hakim ve savcı da bir gün avukatlığı tadacaktır. Sizler de o kürsülerden inecek, bu sıralara oturacaksınız" şeklinde konuştu.
Kocasakal, özel yetkili mahkemelerin günümüzde mahkeme olmaktan çıktığını, birer gözaltı, gözdağı, tutuklama, tutsaklık ve dinleme mercilerine dönüştüğünü iddia etti.
Kazan'ın avukatı ve aynı zamanda Ankara Barosu Başkanı Metin Fevzioğlu da Kazan'ın yaptığı savunmayı Antik Yunan dönemindeki Sokrates'in yaptığı savunmaya benzetti. Fevzioğlu, "Müthiş bir savunma dinledik. Kazan'ın savunması Sokrates'in savunması gibi tarihe geçti. Üstadıma bize bu fırsatı, bu dersi verdiği için teşekkür ediyorum. Turgut Kazan kendini savunmadı. Avukatlığı, hukuk devletini ve demokrasiyi savundu" dedi.
Avukatların ardından tekrar söz alan Kazan, hukukun bir dinamizm olduğunu ifade ederek, "Hukuk dinamizmdir. Eleştirir, dondurursanız hukuku, hayatı durdurursunuz. Meslekten yasaklanmaktan korkmuyorum. 49 yılın sonunda ileri demokrasi Turgut Kazan'ı yasakladı. Bu benim için onurdur" dedi.
Duruşmada iddia makamı Kazan ile ilgili dosyanın daha detaylı incelenmesi için mahkeme heyetinden mütalaa talep etti. Daha sonra Mahkeme Başkanı Ahmet Korkmaz, sanık Turgut Kazan'ın dosyada yer alan delillere ilişkin Anayasa'nın aykırılık ilkesine ilişkin iddiasının reddine, duruşmanın mütalaa için 6 Mart 2012 tarihine ertelenmesine karar verdi.
-CHP Denizli Milletvekili Cihaner'in açıklaması-
Bu arada, davayı takip eden CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner mahkeme çıkışında, bir gazetecinin, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) kendisiyle ilgili Erzincan Başsavcılığı sırasındaki "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" çerçevesinde yargılanması gerektiği yönündeki kararına ilişkin sorusunu, şöyle yanıtladı:
"Öncelikle o karar Türkiye'de hukukun geldiği noktanın ne kadar vahim olduğunun tekrar göstergesidir. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda benimle ilgili karar alan heyetin içerisinde daha önceden reddettiğimiz kişiler var. Bunlar karar almıştır. Anayasa'ya açıkça aykırı olacak şekilde yeni Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yasasına 2008-2 sayılı HSYK kanununa aykırı bir şekilde soruşturma izni verilmeden, doğrudan kovuşturma izni verilmiş. Bu olacak şey değil. Bizim savunmamız alınmadan kovuşturma izni veriliyor. Yani artık savunma gibi prosedürel bir hak olarak kabul etmedikleri gibi, prosedürel uygulamaları bile yerine getirmez halde. Yani bunun adı Ortaçağ'a dönüştür, bunun adı engizisyondur."
Cihaner, Kazan'ın duruşmasına da değinerek, "İnsanların suçlanmasını bıraktılar. İnsanların savunmalarına, avukatlarına gözdağı vermeye başladılar" dedi.
Avukat Kazan da adliye çıkışında, gazetecilerin sorularını yanıtsız bırakarak, bütün söyleyeceklerini duruşmada ifade ettiğini, söylenecek başka sözün bulunmadığını kaydetti.
Eski Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal, avukat Turgut Kazan ile ilgili olarak, Ergenekon soruşturması kapsamında müvekkili eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in yargılandığı dava sürecinde "kamu görevlisine görevinden dolayı basın yoluyla hakaret, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve kamu görevlisini hedef gösterme" suçlarını işlediği gerekçesiyle Eylül 2010 tarihinde Erzurum2. Ağır Ceza Mahkemesine suç duyurusunda bulunmuştu. İlgili mahkeme de suç duyurusunu inceleyerek Ocak 2011 tarihinde Kazan'a dava açmıştı.
Kazan ile ilgili hazırlanan ve dava dosyasında yer alan soruşturmada, Kazan'ın Erzurum Adliyesi önünde 7 Mayıs 2010 tarihinde yaptığı basın açıklaması ile 19 Şubat 2010 tarihindeki İstanbul Adliyesi önünde yaptığı basın açıklamasında, Osman Şanal'ı hedef gösterdiği iddiaları yer alıyor. Kazan ile ilgili hazırlanan iddianamede tutuksuz sanık Kazan için 3 yıl hapis ve meslekten men cezası isteniyor.