Erzurum'da, Adalet Bakanlığının katkılarıyla bir fuar merkezinde kurulan duruşma salonunda, adalet sistemi ve duruşmalarda yaşananların uygulamalı olarak anlatıldığı temsili duruşma gerçeğini aratmadı.
Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) ev sahipliğinde. Recep Tayyip Erdoğan Fuar Merkezi'nde gerçekleştirilen "Doğu Anadolu Kariyer Fuarı"nda, Adalet Bakanlığı öncülüğünde Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca duruşma salonu oluşturuldu.
Fuardaki Nenehatun Salonu'nda kurulan duruşma salonunda, duruşmalarda yaşananlarının ve adalet sisteminin anlatılması amacıyla temsili olarak Asliye Ceza Mahkemesinde görülen bir davanın duruşması yapıldı.
Duruşmalardaki usul uygulamalarının en iyi şekilde katılımcılara anlatılabilmesi için hazırlanan temsili duruşmada, gerçek hakimin yanı sıra hukuk fakültesi mezunu olan hakim savcı adaylarından seçilen temsili katip ve mübaşir, sanık, tanık ve müşteki ile öğrenciler hazır bulundu.
Erzurum Bölge Adliyesi Mahkemesi 3. Ceza Dairesi Başkanı Naci Hatiboğlu'nun hakim olarak bulunduğu temsili duruşmada, Asliye Ceza Mahkemesindeki davaların usulleri ele alındı.
Duruşmanın başladığını bildiren Hatiboğlu, duruşma esnasında yapılması gerekenleri sırasıyla anlattı.
Sanık ve müştekiler hazır edildikten sonra başlayan duruşmada, Hatiboğlu iddianamenin kabul edilerek açık yargılamanın başladığını söyledi.
Kimlik tespiti sonrası iddianameyi okuyan Hatipoğlu, iddianamede Kurban Bayramı öncesinde hayvan almak üzere İzmir'den Erzurum'a gelen sanığı, hayvan alışverişi için aracılık eden tanığın karşıladığının anlatıldığını belirtti.
Hatipoğlu, iddianamede, sanık ile tanığın birlikte hayvancılıkla uğraşan müştekinin yanına giderek 60 büyükbaş hayvan aldığına ve karşılığında 350 bin liraya anlaştıklarına yer verildiğini aktararak, sanığın anlaşma karşılığında 15 bin lira nakit para verdiğinin ve geri kalan parayı ise Kurban Bayramı'ndan sonra ödeyeceğini söylediğinin öne sürüldüğünü dile getirdi.
İddianamede, sanığın hayvanları teslim aldıktan sonra borcunu nakit ödeyemeyeceğini ve karşılığında çek vereceğini anlattığını söyleyen Hatipoğlu, iddianamede, müştekinin çeki aldıktan sonra bankaya gittiğinde çekin sahte olduğunu öğrendiğine yer verildiğini ifade etti.
Hatiboğlu, iddianamede, müştekinin şikayetiyle soruşturma başlatıldığının bildirildiğine işaret ederek, soruşturma aşamasındaki savunma ve ifadeleri okudu.
Dosya kapsamına giren delilleri de anlatan Hatipoğlu, sahte çeki kullanıp alışveriş yaptığı öne sürülen sanık hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan kamu davası açıldığını, çekin önceden doğan borca karşı verildiği için "dolandırıcılık" suçundan yürütülen soruşturmada ise "takipsizlik kararı" verildiğini söyledi.
- Duruşma gerçeğini aratmadı
Gerçeğini aratmayan temsili duruşmada daha sonra sanık ve müştekilerin haklarındaki iddialara ilişkin beyanlarını alan Hatiboğlu, ardından mübaşir tarafından salona çağrılan tanığa yemin ettirerek dava konusu olaya ilişkin ifadesini aldı.
Hatiboğlu, savunmalar ve beyanlardan sonra tüm delillerin toplanması halinde kararın verilebileceğini anlatarak, bu davada sanığa 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilebileceğini, sabıka duruma göre hakkında kurulacak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve cezanın ertelenmesine hükmedilebileceğini kaydetti.
Temsili duruşmayı izleyen çok sayıda öğrenci, duruşma esnasında yaşananları dikkatle takip ederek mesleki tecrübe kazandı, vatandaşlar da adalet sistemi hakkında bilgi edindi.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Burhan Bölükbaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Adalet Bakanlığı olarak hakim ve savcılık mesleğini ve Adalet Bakanlığında öğrencilerin görev yapabileceği çalışma alanlarını tanıtarak, öğrencilerin kariyer planlamalarına yardımcı olabilmek için ellerinden gelen çabayı sarf ettiklerini söyledi.
Fuardaki Nenehatun Salonu'nda duruşma salonu kurduklarını anlatan Bölükbaşı, "Fuar boyunca açık kalacak bu duruşma salonunda hakim ve savcılar tarafından örnek olaylar üzerinden çok güzel kurgu çalışmaları yapılacak." dedi.
- "Duruşma salonunu bilmeden mesleğe başlıyoruz"
Bölükbaşı, bu çalışmanın adalet sisteminin gençlere ve vatandaşlara anlatılmasında yararlı olacağına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bu çalışmalarda öğrencilerimize bir duruşma nasıl yapılır onu göstereceğiz. Ayrıca onları da temsili duruşmaya sokarak özellikle hukuk fakültesi öğrencilerinin örnek duruşma yapmasını sağlayacağız. Çünkü ben dahil birçok hukuk fakültesi mezunu arkadaşımız mesleğe başlamadan önce adliye salonuna gitmeden, hakim ve savcılarla tanışmadan ve duruşma salonunu bilmeden mezun olarak mesleğe başlıyoruz. Daha sonra staj döneminde ancak bunları öğreniyoruz. Amacımız duruşmada yaşananları eğitim aşamasında öğrencilerimize anlatmak."
- "Adalet yolunda doğruyu bulmaya çalışıyoruz"
Ceza Dairesi Başkanı Naci Hatiboğlu, duruşma sonrası öğrencilere okuyup öğrenmelerini önerdi.
Öğrencilerden bilgili olmalarını isteyen Hatipoğlu, "Mutlaka bilgili olun ama insanı insan yapan özelliğin tevazu olduğunu unutmayın. Muhakkak çalışın. Bilginin sonu yok, doğrusu da yok. Hukukta mutlak doğru yok. Bizler halen önümüze gelen dosyaları okurken, tartışırken bir arkadaşımıza muhakkak danışırız. Her toplantımızda muhakkak fikirler çarpışır ama hiç kimse benim dediğim doğru demez. Herkes akıl yürütür, bilgisini ortaya koyar ve adalet yolunda doğruyu bulmaya çalışırız. Sizler de adalet yolundan muhakkak ayrılmayın. Tek doğrunuz adalet olsun, vicdanınızın sesini her zaman dinleyin." dedi.
Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi birinci sınıf öğrencisi İrem Özlem de ilk defa duruşma ortamında bulunduğunu söyledi.
Önceden adliye ortamında da bulunmadığını dile getiren Özlem, "Duruşmada bir hakimin tavrını, sanıkların ifadelerini gördüm. Tanık geldiğinde salonun ayağa kalkması gibi çeşitli uygulamaları öğrendim. Güzeldi ve keyifliydi. Mahkemede hakimin tavırları çok dikkatimi çekti açıkçası, gayet ılımlıydı ama bir ciddiyet içerisinde konuşmalar gerçekleşti. Biz bu konuları şu anda fakültede ders olarak görüyoruz, kesinlikle uygulama ortamında bulunamadık. İşe başlamadan adliye ortamını görmek ufkumu açtı." diye konuştu.
- "Mahkemeler filmlerde gördüklerimizden çok farklı"
Aynı fakültenin öğrencisi Sennanur Çil de ilk defa temsili de olsa bir duruşmaya katıldığını anlattı.
Duruşma öncesi heyecanlı olduğunu anlatan Çil, "İlk defa kendi mesleğimle ve ilerideki hayatımla bu kadar yakından temas kurdum. Mahkemelerin aslında filmlerde gördüklerimizden çok farklı olduğunu gördüm. Avukatların mahkemedeki 'İtiraz ediyorum' ifadelerinin o kadar fazla olmadığını, duruşmaların teorik ilerlediğini gördüm." diye konuştu.
Çil, tecrübe edinmek için duruşmalara katılacağını belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Filmlerde, dizilerde duruşmaların çok soğuk ortamda olduğunu ve hakimlerin soğuk davrandığını görürdük. Aslında hakim seni dinlemeye çalışıyor ve sana söz hakkı veriyor ama filmlerde böyle anlaşılmıyor. Hakim, savcı ve avukatlara çok farklı bakılıyor ancak bu duruşma ortamını gördüğümüzde aslında insanların adalet için çalıştıklarını görüyoruz. Bu da beni hemen iş hayatına atılmam için heyecanlandırıyor."