Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 3. Palandöken Kalp ve Damar Cerrahisi Günleri sempozyumu başladı.
Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi’nde açılışı yapılan sempozyumda konuşan Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Münacettin Ceviz, Fleboloji Derneği himayesinde Türk Kalp Damar Cerrahisi Derneği ile Ulusal Vasküler Endovasküler Cerrahi Derneği desteğiyle yapılan sempozyumda konuyla ilgili uygulamaların ve güncel sorunların ele alınacağını ifade etti.
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı hakkında bilgi veren Ceviz, bölümlerinin, 1969 yılında, Prof. Dr. Ergün Sabar tarafından kurulduğunu söyledi.
CEVİZ BİLGİLENDİRDİ
“Açık kalp ameliyatlarına 1978’de Op. Dr. Fevzi Akçay tarafından başlandı. Aktif açık kalp cerrahisi 1986 yılında Prof. Dr. İlker Ökten ve Prof. Dr. Mustafa Paç tarafından gerçekleştirildi” diyen Ceviz, şu bilgileri verdi:“İlk koroner bypass operasyonu 1988 yılında Prof. Dr. Hikmet Koçak yaptı. Deneyimli bir merkez olan Anabilim Dalımızda, her türlü açık kalp cerrahisi (koroner, kalp kapağı, konjenital vb.) ameliyatlar ve bunun yanında aorta cerrahisi (acil ve elektif) ve periferik vasküler cerrahi ameliyatları başarılı bir şekilde yapılmaktadır. Yılda 300` ün üzerinde açık kalp ameliyatı yapmaktayız. Anabilim Dalımız 37`si servis ve 14`ü yoğun bakım olmak üzere toplam 51 yatak kapasitesi ile hizmet vermektedir. Halen Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalımızda 5 profesör ve 2 yardımcı doçent görev yapmakta olup 6 araştırma görevlisi Kalp ve Damar Cerrahisi alanında tıpta uzmanlık eğitimi görmektedir. Kuruluşundan bugüne kadar Anabilim Dalımız 28 tane uzman hekim yetiştirmiştir.”
POLAT’IN KONUŞMASI
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özkan Polat’ta yaptığı konuşmada, sempozyumların önemli bilimsel etkinlikler olduğunu vurgu yaptı. Özkan, “Bu toplantılar elbette ki bilimsel açıdan baktığımızda çok kıymetli akademisyen ve eğitici hocalarımızın bilgi, birikim ve tecrübelerinin aktarıldığı, bilgi paylaşımının yapıldığı ve bir anlamda eğiticilerin eğitildiği platformlardır.” dedi.
Yaşanan bazı sorunlara da dikkati çeken Özkan, sağlık sistemini iyileştirme hedefi olan hekim yetiştirilmesi konusunda sürekli bir arayış olduğunu anımsatarak, bunun önündeki engelleri şu şekilde sıraladı:“Bilginin aşırı artması: Aşırı uzmanlaşma. İnsancıl özünü kaybetmesi: aşırı teknik, pahalı ve biyomedikal ağırlığa gidiş. Koruyucu uygulamalar yerine tedavi edici uygulamalara koşullandırma. Sağlık hizmetleri ile eğitim arasında tam bir anlayış birliği olmaması. Sağlık alanındaki metalaşma, tıp mesleğinin seçiminde iyi kazanç ve statünün öne çıkması. Eşitsizliklerin derinleşmesi.”
KOÇAK’TAN TEŞEKKÜR
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak’ta konuşmasında, sempozyuma Erzurum’da Atatürk Üniversitesi’nde yetişmiş çok sayıda bilim adamanın katıldığını anımsatarak, katkı sunan herkese teşekkür etti.
“Erzurum tarihte olduğu gibi Cumhuriyet devrinde de, özellikle Atatürk Üniversitesi’nin kurulmasıyla birlikte, bir eğitim merkezi olmuştur” diyen Koçak, şöyle devam etti:
“Bugün Erzurum bizim için, ülkemiz için çok önemli bir kentimizdir. Vücutta kalp ne ise Erzurum Türkiye için odur. Kalp sağlığı olmazsa organ nakillerinde bile yeterli başarıyı gösterilemiyor. Bu nedenle Erzurum’a birlikte gerekli önemi vermeye devam etmeliyiz.”
Son yıllarda Erzurum’da ulaşım, kış sporları, eğitim, turizm ve tarım gibi alanlarda ciddi gelişmeler gözlendiğini anlatan Koçak, “Şu anda Erzurum’da Atatürk Üniversitesi’nin yanı sıra Erzurum Teknik Üniversitesi de eğitim öğretim faaliyetlerini başladı. İki vakıf üniversitesinin onayı da YÖK’te bekliyor. Kısa süre içerisinde onlar da start alacaklar” diye konuştu.
GÖZLEMEVİ
Bu sene inşaatına başlanacak olan Doğu Anadolu Gözlemevi (DAG) hakkında bilgi veren Koçak, “Öncelikle Türkiye’de ilk kez kırmızı ötesi (IR) astronomisi yapacak, Türk astronomisi için yeni ve sıcak konular açacak, disiplinler arası işbirliğine ve ulusal-uluslararası projelere açık, barındıracağı teknolojilere öncülük edecek, +4 m sınıfı teleskopu ile Türkiye’nin en büyüğü olacak bir yatırımı gerçekleştiriyoruz. Dünya’nın 3. en yüksek yerleşkesinde kurulacak Doğu Anadolu Gözlemevi dünyanın 5. büyük gözlem evi olacak” değerlendirmesini yaptı.
Erzurum Bilim, Müze, Doğa ve Eğitim Park Projesi’nin gerçekleşmesi için de her türlü çabanın verildiğini anlatan Koçak, şunları kaydetti: “ Bu projeler Erzurum’u tam bir cazibe merkezi yapacak. Erzurum bir marka şehir olacak. Bu yatırımlar ve tesisler aynı zamanda bilimsel birer altyapı olarak da kullanılacağından öğrencilerin ve bilimsel çalışma yapmak isteyenlerin de vazgeçemeyecekleri imkanlar sunacak.”
Açılış konuşmalarından sonra Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu, “Sağlık hizmetlerinde kalite ve güven, önce hasta olmak” konulu bir konferans verdi. Açılışta Erzurum erkek ve kadın bar ekipleri bir gösteri sundu. Açılış, resepsiyonla sona erdi.
Sempozyum, 8-9 Mart tarihleri arasında Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Konferans salonunda devam edecek. Sempozyumun Prof. Dr. Ömer Beyazıt, Prof. Dr. Rüçhan Akar, Doç. Dr. Ramazan Gökmen Turan, Doç. Dr. Ramazan Gökmen Turan, Prof. Dr. Münevver Yüksel, Prof. Dr. Mustafa Paç, Prof. Dr. Ali Gürbüz, Yrd. Doç. Dr. Abdurrahim Çolak, Prof. Dr. Melih Hulusi Us, Prof. Dr. Özalp Karabay, Prof. Dr. Sadettin Dernek, Prof. Dr. Tahir Yüksek, Prof. Dr. Şeref Alp Küçüker, Prof. Dr. Cengiz Türkay, Prof. Dr. Erol Şener, Prof. Dr. Anıl Apaydın, Prof. Dr. Hakan Posacıoğlu, Prof. Dr. Harun Arbatlı, Prof. Dr. Necip Alp- Prof. Dr. Bingör Sönmez, Doç. Dr. Serap Aykut Aka, Prof. Dr. Sertaç Çiçek, Prof.Dr. Engin Bozkurt katılarak bilim alanlarıyla ilgili birer bildiri sunacaklar.