Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde çocukları veya yakınları dağa çıkanların aileleri mahkeme kararıyla soyadlarını değiştirmeyi tercih ediyor.
Son 25 yılda 2 bine yakın aile bu yola başvurdu. Yakınları terör örgütü saflarına katıldığı için sosyal hayattan dışlandıklarını, ayıplandıklarını belirten aileler, kendilerinin de terör mağduru olduğunu ifade ediyor. Kamu hizmetlerinden yararlanmak istediklerinde örgüte katılan yakınlarının 'karanlık gölgesi' ile karşılaştıklarını, bu durumun da kendilerini rahatsız ettiğini belirten aileler, "Bir teröristle, hainle akraba olmaktan rahatsızlık duyuyoruz." diyor.
2003'te İzmir'de terör örgütüne katıldıktan 3 yıl sonra İran'ın Kalareş bölgesinde güvenlik birimlerince öldürülen Ersin Sefil'in Erzurum'daki 7 yakını soyadlarını değiştirdi. 25 yaşındaki 5 çocuk babası Metin Sefil, 3 yıl önce babası Ömer Sefil'le birlikte 15 kişilik aile nüfusu olarak mahkeme kararıyla soyadlarını 'Göçmen' olarak değiştirmiş. Metin Sefil, kuzeninin 20 yıl önce ailesiyle birlikte köyden göç edip Konya'ya yerleştiğini, ardından da İzmir'de örgüte katıldığını söylüyor. Ailece Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve milletine yürekten bağlı olduklarını anlatan Göçmen, şöyle konuşuyor: "Aynı devletin vatandaşıyız, aynı bayrağın altında yaşıyoruz. Aynı Allah'a inanıyoruz. Kuzenimin kandırılıp dağa çıkmasından ailece utanç duyduk, üzüldük. Soyadımızdan utanır olduk. Babam merhum olmadan önce kardeşlerimle birlikte 'Sefil' olan soyadımızı değiştirdik. Çocuklarımız okula gittiğinde arkadaşları 'teröristin akrabaları' diye aşağılanıyordu. Kaymakamlığa ya da bir kamu kurumuna gittiğimizde teröristle aynı soyadı taşıdığımız için farklı gözle bize bakılıyordu. Soyadımızı değiştirince üzerimizdeki toplumsal baskı kalktı."
Sülalesinden aynı soyadı taşıyan terörist çıkmasından rahatsızlık duyduğunu belirten 9 çocuk babası Şakir Sefil de, kendisinin de soyadını değiştirmek istediğini ancak köydeki tapu kadastro çalışmalarının sona ermesinin ardından harekete geçeceğini kaydetti. Şakir Sefil, "Soyadımızı taşıyan, kandırılmış bir yakınımızın terör örgütüne katılması bizleri rencide etti. Kamuda, sosyal yaşamda çok sıkıntı çektik, aşağılandık. Potansiyel terörist gözüyle bakılıyoruz, bu utançtan ve baskılardan kurtulmak için ailece soyadımızı değiştireceğiz." diyor. Ayşe Sefil ise eşiyle birlikte yeni bir soyadı alacakları günü özlemle beklediklerini dile getiriyor.
Erzurum Palandöken İlçe Nüfus Müdürü Mehmet Çakmur, mahkeme kararıyla her yıl çok sayıda soyadı değiştirildiğini ifade ediyor. Erzurum Barosu avukatlarından Abdurrahim Fırat da yakınları terör örgütüne katılan ailelerin yaşadıkları baskı, utanç gibi sebeplerle soyadı değiştirdiklerine dikkat çekiyor. Fırat, özellikle 1990'lı yıllarda yakınları terör örgütüne katılanlarla aynı soyadı taşıyanların büyük sıkıntı yaşadığına dikkat çekerek şunları söylüyor: "İl ve ilçelerde polis, jandarma uygulama noktalarındaki Genel Bilgi Taraması'nda (GBT) teröristlerle aynı soyadı taşıyanlar büyük sıkıntı çekiyordu. Varsa yeşil kartları iptal ediliyordu. Teröristle aynı yerin nüfusuna kayıtlı olup aynı soyadı taşımak, devletine, milletine bağlı vatandaşlar için ateşten gömlek gibiydi."