Erzurum´un meşhur bir tanımlaması vardır..
Her kalıba giren, kapıdan kovsan bacadan girecek tipler için.
Aslında sosyolojik bir tanımlamadır ya..
Dadaş sözlüğündeki karşılığı ‘cırık ayar´dır..
Her kalıba girer bu tip.
Siyasi endişe ve düşüncesi yoktur.
Nerede menfaat varsa oradadır..
Bizde bal dudak derler ya..
Şirinlik dağıtır, söz getirir götürür..
Kırmızı çizgisi yoktur..
Çıkarı için övgüde sınır, iftirada hudut tanımaz..
Erzurum tabiriyle, nefsine yol bulmak için ‘kırk kapıya kırk değnek´ vurur..
Fotoğraf karesine girmek için kafasını uzatır.
Sohbete karışmak için laf keser..
Sıra bilmez, düstur tanımazlar..
İlginin olduğu yerde olmak için kalik sürter..
Vasfı yoktur, kalite diye bir derdi de..
Her kaba girer ve her kabın şeklini alır..
Adı Cırık ayardır..
Tuzsuz pişmiş, kapaksız kaynamış da derler eskiler böyleleri için..Bu tiplerin tek meselesi vardır, öne çıkmak ve parsayı toplamak..
Öteden beri, Erzurum vicdan ve irfanının ötelediği tiptir aslında cırık ayarlılar..
Ve ortak özellikleri üstadın tabiriyle ‘Fikrin fahişeleridir´ bunlar..
Taklit eder, çıkar işin içinden.
Hiçbir emek sarf etmeden, kafa yormadan, çile çekmeden gelir oturur orta yere..
Yine Erzurum deyimiyle baş kıltığa..
Ne var ki..
Şehirler gibi, insanlarımızda dönüşüm içinde mi nedir..
Bu tipler ilgi bulmaya, iltifat görmeye başladılar.
Ağır olanın yeri yok..
Vakur duranın hakkı yok..
Ağır ol batman gelesin sözü tarihe karıştı.
Ağır olana molla da demiyor kimse..
Daha çok bağırana daha çok kulak kesiliyor herkes.
Şimdi iltifat cırık ayarlılara..
Bu tipleri girişimci dediklerimizle karıştırmayın.. Sakın ha..
Girişimci, hedefi olan, amacına ulaşmak için bilgi, görgü ve kültüre sahip bulunan, hayatını bir işe adayandır..
Ama cırık ayarlılar öyle mi..
Çünkü onlar asla bir iş yapmaz ve asla tefekkür etmezler..
Sadece hazıra konar ve sadece taklit ederler..
Biri bir işten çok mu kazanıyor..
Onlar aynı işe soyunurlar..
Biri yaptığı işte dikkat mi topluyor..
Onlar aynı dikkati toplamak ve hak edene yönelmiş dikkati dağıtmak için seferber olurlar..
Onlar için yemek küçüğün, söz büyüğün hassasiyeti de yoktur..
Bunlar nerede mi?
Etrafınıza iyi bakın..
Temelleri, zihin ve hayatını yaptıkları işe adayanları çıkarın..
Onları göreceksiniz..
Bu tipler, cırık ayarlılar, haşa huzurunuzdan yüzü yırtık insanlar çoğaldıkça, terbiye, edep, emek, kalite ve vasıf da tarihe karışıyor.
Bu tipleri en iyi ve en mükemmel biçimde Milli şairimiz,Mehmet Akif ne güzel tarif ediyor.
‘Şark´a bakmaz, Garb´ı bilmez, görgüden yok vayesi,
Bir kızarmaz yüz, yaşarmaz göz bütün sermayesi”
Diyor ya..
Cırık ayar dediğimiz tipler bunlar..
Utanma hissi olmayan, çıkarı için edep sınırı tanımayanlar.
Hiçbir vasıf taşımadan, işin ehlinin önüne geçmeye uğraşanlar..
Akif bu tiplerin dominant hale gelmemesi için:
‘Göster Allahım bu millet kurtulur tek mucize,
Bir utanmak hissi ver gaib hazinenden bize.” niyazında bulunuyor ya..
Bizim de duamız budur..
Zira utanmak büyük erdem, göz yaşı dökmek büyük haslettir..
Milletler için büyük işler yapanlar, şehirleri için üretenler de bunlardır..
Ya cırık tipler revaçtaysa..
Ne diyelim..
Herkes ve herkesim için, ‘Koy serhoşu kendi uyansın´ mı?
Doğrusu mu..
Bu tiplerden Hafazanallah..
Hafazanallah..