Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik Bölge Türkiye
Kacır: 'Türk milletinin imzası gökyüzünde’
Kacır: 'Türk milletinin imzası gökyüzünde’
Siber Savunma Başkanlığında geri sayım
Siber Savunma Başkanlığında geri sayım
Memişoğlu: Özel hastaneler mevzuatını yeniliyoruz
Memişoğlu: Özel hastaneler mevzuatını yeniliyoruz
Tekin kreş tartışmasına son noktayı koydu
Tekin kreş tartışmasına son noktayı koydu
Göktaş'tan Aile Enstitüsü açıklaması
Göktaş'tan Aile Enstitüsü açıklaması
HABERLER>TÜRKÄ°YE
13 Ocak 2014 Pazartesi - 15:10

Güç, milletten kaynaklanmışsa meşrudur

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Eğer bir güç, milletin denetiminde ve milletten kaynaklanmışsa meşrudur" dedi.

Güç, milletten kaynaklanmışsa meşrudur

Davutoğlu, JW Mariott Otel'de düzenlenen 6. Büyükelçiler Konferansı’nda yaptığı konuşmada, çok dinamik bir süreçten geçildiğini ve uluslararası sistemin yeniden şekillendiğini vurguladı. Böyle dinamik bir konjonktürde, gelecekte rol almak iddiasındaki ülkelerin aynı dinamizm içinde hareket etmesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, pasif bir tutumla bu dinamik süreci anlamak ve tanımlamanın mümkün olmadığına dikkati çekti.

Türkiye’nin bulunduğu coğrafya, sahip olduğu tarihi birikim ve çok dinamik insan unsuruyla önemine dikkati çeken Davutoğlu, bu nedenle uluslararası bileşimleri doğru bir perspektifle anlamak gerektiğini ifade etti.

Tanzimatın, Osmanlı Devleti’ni, Cumhuriyet’in ise Osmanlı Devleti sonrasını restore ettiğini anlatan Davutoğlu, son 10 yıllık dönemde de Türkiye’de çok kapsamlı bir restorasyon sürecinden geçildiğini ifade etti.

İnsan onurunu gözardı eden hiçbir uluslararası sistemin ve siyasi düşüncenin kalıcı olamayacağına işaret eden Davutoğlu, Hz. Mevlana, Şeyh Edebali, Gazi Mustafa Kemal, Mahatma Gandi, Aliya İzzetbegoviç ve Nelson Mandela’nın hayatları ve sözlerinden örnekler vererek, hangi dilden, hangi kıtadan, hangi renkten, hangi inançtan olursa olsun, insan onuruna hitap eden bütün bu liderlerin herkesin ortak mirası olduğuna vurgu yaptı.

Halka "sizin tarihiniz edilgen bir tarih değil, tarihte özne olma inancını göstermiş bir millet, tekrar o iradeyi gösterebilir" inancını vermek üzere yola çıktıklarını söyleyen Davutoğlu, en önemli şeyin millet iradesi olduğunu ifade etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti'nin kuruluşundan itibaren yasaklar, yolsuzluk ve yoksulluk ile mücadelesini hatırlatan Davutoğlu, bir milletin güç damarlarının ancak ve ancak o milletin içinden çıkmış insanların, yine o milletin iradesiyle ülkenin geleceğine dönük politikalar geliştirme hakkına sahip olduğu dönemler olduğunu anlattı.

Güçlü demokrasinin felsefi temelinin bireyin kendi aklıyla bir irade koyma kapasitesine sahip olduğunun kabul edilmesi olduğunu belirten Davutoğlu, tek tek bireylerin akli tercihleriyle kollektif bir aklın oluşacağına dair inancını dile getirdi. Aksi takdirde demokrasinin yaşayamayacağını belirten Davutoğlu, “İnsan onuru her bir birey için aynı şekilde geçerli oldukça değer kazanır” diye konuştu.

Demokrasinin felsefik temelini harekete geçirmek için yasakların ortadan kalkması gerektiğini ifade eden Davutoğlu, 12 yıllık sürede bu nedenle yasakların kalkması için mücadele verdiklerini, böylelikle vatandaşın devlete olan aidiyet hissinin güçlendiğine dikkati çekti. Davutoğlu, “Türkiye bundan sonra da her türlü yasağa karşı mücadele eden bir ülke pozisyonunu koruyacaktır” ifadelerini kullandı.

Her bir vatandaşın hesap verilebilir konumda olduğunu dile getiren Davutoğlu, kişilerin bulundukları konum ve kullandıkları güç gereği hesap verebilir durumda olduğunu vurguladı. Güçlü demokrasideki kurumsal temelinin ana temelinin meşruiyet olduğunu anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Eğer bir güç milletin denetiminde ve milletten kaynaklanmışsa meşrudur. Bunun dışında hiçbir güç kullanımı meşru kılınamaz, ancak ve ancak milletten kaynaklanan bir güç meşru kılınabilir. Gücün meşru kılınması dışında kullanımının da meşru sınırlar içinde olmasının temel ölçüsünü belirleyecek olan anayasal sınırlardır. Burada da güçler ayrılığı prensibi doğru tanımlanmak durumundadır. Yasama, yürütme, yargı arasındaki ilişkiler her taş kendi yerinde olduğu zaman doğru bir zemine oturur anlayışıyla doğru tanımlanmak durumundadır. 10 yılda Türkiye ekonomisinde 4 misli büyüyebilmişse diplomasisini bütün dünyaya yayabilmişse bunda yürütmedeki etkinliğin önemli bir rolü var.”

Dışişleri ile diğer bakanlıklar arasında tam bir koordinasyon olduğuna değinen Davutoğlu, “Görünmez koalisyonlar ya da şu veya bu şekilde sürecek vesayet anlayışı, yürütme etkinliğini yok eder “ şeklinde konuştu.

Davutoğlu, bürokrasi ile yürütme arasında bir karşıtlık oluşturulmaya çalışıldığında, o andan itibaren milli iradeye dayanan siyasi iktidar ile test edilemeyen bir iradeye dayanan ama rasyonel bir temelden kaynaklanan bürokrasiyi karşı karşıya getirme çabasının bir devlete çok büyük zarar vereceğine dikkati çekti.

AK Parti hükümetinin 10 yıl içinde hiçbir zaman hesap vermekten kaçınmadığını ve bu iradenin bundan sonra da süreceğini anlatan Davutoğlu, “Yargı bağımsızlığı esastır. Yargı bu anlamda yürütme ile arasına bir mesafe koyarak kendi özgür tutumunu sergileyecek ama ikisi arasındaki ilişkilerin flulaşması ve bu ilişkilerin tanımlanmamış olması hem yürütme hem de yargıda ciddi sıkıntılar doğurur” dedi.

Davutoğlu, Arap Baharı sonrası takip ettikleri politika nedeniyle kendilerine eleştirenlere seslenerek, "İnsan onuru eğer bütün siyasetin, düşüncenin ve sosyal hayatın temeliyse insan onuru adına Suriye'de keskin nişancılarla, toplarla, scud füzeleriyle, hava bombardımanıyla, kimyasal silahlarla yok edilmeye çalışılan bir halkın yanında durmak mı insanlık onuruna uygun ve daha saygın yoksa bu insanlık suçlarını işleyen rejimin yanında durmak mı?" ifadelerini kullandı.

Arap Baharı'nın Türkiye tarafından başlatılmadığının altını çizen Davutoğlu, şunları söyledi:

"Herhangi bir ülke halkına da 'kalkın şu taleplerde bulunun' demedik ama onlar bu taleplerde bulunduğunda, o talepler bizim demokrasimizin temel ilkeleriyle uyumluysa o talepler 75 milyon Türk halkının kendisi için istediği taleplere uygunsa biz onun karşısında duramazdık. Onun için Mısır'da askeri darbeye karşı çıktık. Onun için Suriye'de böyle bir yönetime karşı çıktık."

"Etkin diplomasi, saygın diplomasidir"

Davutoğlu, kısa dönemde realist politikalar adına zulme boyun eğenlerin, orta dönemde mahçup olacaklarını belirterek, Bağımsız Bosna-Hersek ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç örneğine atıfta bulundu. İzzetbegoviç'in şanlı mücadelesini yürütürken, Türkiye'de bazı köşe yazarlarının, eski Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç'le mülakat yapıp, İzzetbegoviç'i İslam radikalisti ilan ettiklerini hatırlatan Davutoğlu, "O köşe yazarları hala yazıyorlar ve hala bizi eleştiriyorlar ama açsınlar o yazdıkları yazıyı okusunlar, Miloseviç'in nerde olduğunu, Aliya'nın cenazesinin ise aynen Nelson Mandela gibi büyük bir ihtiramla kalktığını bir kez daha görsünler" diye konuştu.

"Şimdi rasyonel diplomasi zamanı, doğrudur" diyen Davutoğlu, "Ama rasyonalizm adına insanlık onuruna sahip çıkmayan bir diplomasinin başarılı olmayacağını da bileceğiz. Etkin diplomasi, saygın diplomasidir" değerlendirmesinde bulundu.

"700 bin Suriyeli kardeşimizi ağırlıyoruz"

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye halkının mültecilere yönelik misafirperverliğine ilişkin olarak, "Burada da bu aziz milletin vefasına ve engin misafirperverliğine bir kez daha şükranlarımı iletmek istiyorum. Özellikle Hataylıların, Anteplilerin, Urfalıların, Kilislilerin, Maraşlıların, Adanalıların, bütün o mültecileri ağırlayan o aziz şehirlerin bütün hemşehrilerin ellerini sıkıyorum" ifadelerini kullandı.

Bugün Türkiye'nin insan hakları ve mülteciler konusunda bir destan yazmakta olduğunun altını çizen Davutoğlu, "700 bin Suriyeli kardeşimizi ağırlıyoruz, elhamdülillah herhangi bir yerden bu anlamda sosyal bir tepki gelmiyor" diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, yasamanın demokrasilerde ortak aklın hayata geçirilmesi olduğunu belirterek, "Bugünkü büyük restorasyon sürecinde belki de en vazgeçilmez, en temel arayış işte burada düğümleniyor. O da yeni bir anayasa ihtiyacı" diye konuştu.

Davutoğlu, 12 Eylül şartlarında ortaya çıktığını ve Soğuk Savaş korkularını ve dürtülerini bünyesinde barındırdığını söylediği mevcut anayasanın küreselleşmenin getirdiği evrensel değerler bağlamında ihtiyaçları karşılayamadığını kaydetti. Davutoğlu, "Belki de son dönemde yaşadığımız tartışmaların önemli bir sebebi anayasa reformunun vaktinde yapılamamış olmasındandır" ifadesini kullandı.

Davutoğlu şöyle devam etti:

"Türkiye'de demokratik süreçler işledikçe, Türkiye'de kendi milli iradesinden ve testinden geçmiş iktidarlar bu demokratik süreçler içinde politikalar belirledikçe yurt dışındaki büyükelçilerimizin başları daha dik olacaktır. Bazen, özellikle şimdi demokratik süreçlerde sıkıntı yaşayan ülkelerin dışişleri bakanlarını gördüğümde gerçekten üzüntü duyuyorum, hüzün duyuyorum. Başları dik olamıyor."

Ekonomisi güçlü olmayan devletlerin onurlarını korumakta zorluk yaşayacağını dile getiren Davutoğlu, ekonomik alanda son 10 yılda yaşanan gelişmeler hakkında da bilgi verdi.

2002'de Türkiye nüfusun yüzde 5'inin günlük bir dolar, yüzde 3-4'ünün ise günlük 2 dolar gelire sahip olduğunu hatırlatan Davutoğlu, 2012'de geliri günlük 2 doların altında kimse kalmadığını ifade etti. Günlük 4 dolar gelirin kritik eşik olduğunu belirten Davutoğlu, "2002 yılında günde 4 doların altında geliri olan Türklerin oranı yüzde 30'du. Bugün bu oran yüzde 2,3'e düştü" dedi. Davutoğlu, gelir paylaşımı konusunda Türkiye'nin uluslararası standartların üzerine çıktığını vurgulayarak, Türkiye'nin IMF ile borç ilişkisini bitirdiğini anımsattı.

Bakan Davutoğlu şöyle devam etti:

"Biz IMF'ye vermeye taahhüt ettiğimiz 5 milyar dolar için, katkı için biz oraya heyetler gönderiyoruz. Nasıl kullanılacağına ve oradaki yönetim kurulunda ne kararlar alınacağına biz müdahil oluyoruz. Etkin diplomasinin ardındaki ekonomik temel göz ardı edilmemeli ve bu kazanımlar hiçbir gerekçe ile kaybedilmemeli. Bu kazanımlardan fedakarlık, feragat edinilmesi düşünülmemeli. Küçük ihtilaflar sebebiyle elde edilen bu büyük kazanımlar, bu büyük ekonomik bağımsızlık riske edilmemeli."

"Hiçbir diaspora bizim için tehdit veya düşman diaspora değildir"

Dünyaya açılan ve ufku geniş olan hiçbir ülkenin antidemokratik olamayacağına işaret eden Davutoğlu, "korkmadan kendisini ve insanlarını dünyaya açan hiçbir yapı tekrar tarihin geriye akması şeklinde bir akışla otoriter nitelikli yapılara dönüşemez" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin duruşunun temel ilkesinin insan onurunu öne çıkarması olduğunun altını çizen Davutoğlu, "Türkiye'nin dış politikasında insanlık onurunun dışına çıkan veya insan onuruyla çatışan herhangi bir adım, herhangi bir inisiyatif olmamıştır" şeklinde konuştu.

Davutoğlu şunları söyledi:

"İnsanımıza güveneceğiz, ülkemiz insanının hiçbirini içeride ve dışarıda tehdit olarak tanımlamayacağız. Hiçbir diasporayı içeride ve dışarda tehdit olarak görmeyeceğiz. Geçen sene sözde soykırım iddialarıyla yaptığım konuşmaya tekrar atıfta bulunuyorum: Hiçbir diaspora bizim için tehdit veya düşman diaspora değildir. Büyükelçiliklerimiz herkese açık. Gönlümüz herkese açık yeter ki insan onuru ortak paydasında hep beraber geleceği inşa edecek çabalar içinde olalım."

"Kimse KKTC'ye ve Kıbrıs Türklerine parya muamelesi yapamaz"

Türkiye'de olduğu gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) de kişi başına düşen gelirin 15-16 dolar civarına çıktığını ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:

"İnşallah nisan ayında Anadolu'yu bu kez su borusuyla Kıbrıs'a ebediyen bağlayacağız. Mesele Kıbrıs konusunda nutuk atmak, hamasi şeyler söylemek değildir. Mesele; Kıbrıs konusunda dünyada haklılığımızı gösteren etkin bir diplomasi yürütmek ve KKTC'yi sahip olduğu ekonomik imkanlar ve doğal kaynaklarla öylesine bezemek ki kimse KKTC'ye ve Kıbrıs Türklerine parya muamelesi yapamaz."

Yeni açılım alanları

Davutoğlu, etkin dış politikanın üçüncü unsurunun "yeni açılım alanları" olduğunu vurgulayarak, bunların Afrika, Latin Amerika ve Asya olduğunu belirtti.

Türkiye'de şu anda 27 Afrika Büyükelçiliği olduğunu söyleyen Davutoğlu, bu sayının bundan dört-beş sene önce 10 civarında olduğunu anımsattı. Davutoğlu, Türkiye'nin ise Afrika'da 35 Büyükelçiliği olduğunun altını çizerek, "Afrika'da en fazla temsil edilen birkaç ülke arasındayız" dedi.

Davutoğlu, Afrika'ya açılımın süratle devam ettiğini, Afrika halklarıyla kader birliğini hedeflediklerini belirterek, "Afrika 21. yüzyılın yükselen kıtası olacaktır. Biz şimdiden her alanda Afrika'da aktif olmalıyız" diye konuştu.

Etkin diplomasinin son ayağının, uluslararası örgütlerdeki çalışmalarının olduğuna değinen Davutoğlu, "Önümüzdeki ekim ayında BM Güvenlik Konseyi seçimleri var. Biz çok kısa sürede yeniden aday olduk, bunun için çok çalışacağız. İstanbul bir BM merkezi olacak. İstanbul bugün dünyada en fazla dış temsili olan ikinci şehirdir" ifadesini kullandı.

Davutoğlu ayrıca "Önümüzdeki 3 yıl içinde dünyada en fazla temsil edilen 5 ülke arasına gireceğiz" dedi.

 
Bakanlık’tan İspirli Hazık Efendi’ye vefa
 
Erzurum Emniyet Müdürü Karabörk göreve başladı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Bir birimize dua edenlerden eyle...
Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, Mevlid Kandili için canlı yayında duada bulundu.
Başbakan Erdoğan'dan Mini Zirve
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 6 günlük Uzakdoğu ziyaretini tamamlayarak ...
17 Aralık “DOST MODERN” Darbe
HSYK’nın referandum sonrası gösterilen iyi niyeti fırsat bilip fiilen ...
 
Sabredenler zafere erişenlerdir
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da, ...
Altınok'tan ilk açıklama
İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, "Sadece emniyet binalarındaki ...
Başbakan Erdoğan'dan Flaş Açıklamalar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Japonya'nın başkenti Tokyo'da katıldığı bir konferansta konuştu.
 
Operasyonun faturası vatandaşa!
EPDK Başkanı Hasan Köktaş, “Kurdaki bu artışlar nihai tüketicilerin elektrik ...
Halkbankası'nın Baronları Rahatsız Eden Başarısı
17 Aralık operasyonu en çok finansal dünya devlerini sevindirdi. Nedeni ...
Erdoğan'dan çok önemli açıklamalar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Yeniden yargılamada bizim açımızdan bir sıkıntı yok" dedi.
 
DADAŞ GAZETESİ
YAZARLAR
Nedim Atakol
Nedim Atakol
Adalet adalet adalet; illa adalet!
İrfan Kayagil
İrfan Kayagil
Ateizm Kazanı Kaynıyor, Din Adamları Nerede?''
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
DADAŞ
ANKET
Erzurum Havalimaninin ismi ne olsun?

Recep Tayyip Erdogan
Nafiz Kotan
Palandoken
Saltuklu
Dadas

Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva