Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik Bölge Türkiye
Emniyet sürücüleri uyardı
Emniyet sürücüleri uyardı
Gabar Dağı’nda 'Çok Özel' Bir Kutlama
Gabar Dağı’nda 'Çok Özel' Bir Kutlama
Ulaştırmaya 482 milyarlık yatırım
Ulaştırmaya 482 milyarlık yatırım
Tunç: Kararlılığımızı daima koruyacağız
Tunç: Kararlılığımızı daima koruyacağız
'Nice meseleyi el birliği içinde hâl yoluna koyduk'
'Nice meseleyi el birliği içinde hâl yoluna koyduk'
HABERLER>GUNDEM
17 Aralık 2014 Çarşamba - 09:53

Görmez’den Değerler hatırlatması

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ehlibeyt Âlimleri Derneği (EHLADER)'in düzenlediği "9. Uluslararası Erbain Merasimi" programına katıldı.

Görmez’den Değerler hatırlatması

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ehlibeyt Âlimleri Derneği (EHLADER)'in düzenlediği "9. Uluslararası Erbain Merasimi" programına katıldı.

İstanbul Bahçelievler Belediyesi Muhsin Yazıcıoğlu Spor Salonu'nda düzenlenen programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Kerbela hadisesini unutmakla o acıyı sadece gözyaşlarıyla geçiştirmek arasında fark olmadığını kaydederek, Kerbela hadisesini anmaktan ziyade anlamanın ve Hz. Hüseyin’in uğruna can verdiği değerleri bu asra taşımanın önemine işaret etti.

İslam dünyasında yaşanan gelişmelerden, Kerbela’nın yeterince anlaşılmadığının ortaya çıktığına da değinen Başkan Görmez’in konuşmasından bazı satır başları şöyle;

“BUGÜN İSLAM DÜNYASINDA YAŞANANLAR, HZ. HÜSEYİN’İN UĞRUNA CAN VERDİĞİ O YÜCE DEĞERLERDEN UZAKLAŞTIĞIMIZDANDIR…”

Bugün İslam âlemine baktığımızda, Kerbela hadisesinden hiç ibret almadığımızı görüyoruz.

Kerbela’yı hiç anlamadığımızı, Ehl-i Beyti Mustafa'yı idrak etmediğimizi, Hz Hüseyin'in başına gelenlerden ibret almadığımızı görüyoruz. İslam topraklarında bizim o inanmaya yaklaşmadığımız inanmak bile istemediğimiz ne kadar vahşet ve dehşet varsa biz bugün görüyoruz. Müslüman Müslümanı tekbir getirerek hunharca katledebiliyor. Öldüren tekbir getiriyor, ölen şehadet getiriyor. Bu ne büyük bir acı. Bütün bu olup bitenler bizim Kerbela’yı anlamadığımızı Hz. Hüseyin’in uğruna can verdiği o yüce değerlerden uzaklaştığımızı gösteren en büyük göstergelerdendir. Bugün İslam medeniyeti tarihin en zor süreçlerinden geçiyor. Üç zor dönem yaşamıştır İslam medeniyeti. Birincisi, tam da bugün erbainini yâd ettiğimiz acıların yaşandığı dönemdir. Cemel, Sıffin, Nehrevan, Kerbela… Bütün buralarda yaşanan büyük acılar İslam medeniyetinin karşı karşıya kaldığı birinci musibettir. İkincisi, Moğol istilasından sonra nehirlerin kan ve mürekkep aktığı zor dönemdir. İnanın şuanda üçüncü zor dönemden geçiyoruz. Bu zor dönemden ancak güçlü bir vahdet ile çıkabiliriz. Mezhep ihtilaflarımızı kardeşlik buluşmasına dönüştürerek, insan yetiştirme süreç ve mekanizmalarımızı gözden geçirerek ve Resulü Ekrem’in yolunu yeniden keşfederek, Hz. Hüseyin ve evladının uğruna canlarını verdikleri o yüce değerleri yeniden yaşatarak ancak üstesinden gelebiliriz.

“HZ. HÜSEYİN’İN UĞRUNA CANINI VERDİĞİ O YÜCE DEĞERLERİ BUGÜNE TAŞIMAK GEREKİR…”

Kerbela’ya karşı iki okuma ve anlama biçiminin yanlış olduğunu düşünüyorum. Bunlar birincisi, Kerbela’yı tarihe hapsetmek, sadece tarihte yaşanmış bir trajedi, tarihte yaşanmış ve bitmiş bir kıssa olarak yorumlamak yanlıştır. Böyle bir okuma ve anlama biçimi Hz. Hüseyin’e haksızlıktır. Ehl-i Beyte karşı haksızlık ve hürmetsizliktir. İkinci okuma biçimi olan, Kerbela’yı sadece senede bir defa acıları dindirmek için ağlamak, gözyaşı dökmek, sineleri dövmek, kalpleri teselli etmenin aracına dönüştürmek de doğru değildir. Asıl doğru olan anmak değil, anlamaktır. Asıl doğru olan anlamak ve yaşamaktır. Bu asra getirmektir. Hz. Hüseyin’in uğruna canını verdiği o yüce değerleri bugüne taşımaktır asıl doğru olan.

“KERBELA HADİSESİNİ UNUTMAK İLE ONU SADECE GÖZYAŞIYLA GEÇİŞTİRMEK ARASINDA FARK YOKTUR…”

Biz Müminler Sünni’siyle, Şii’siyle, Caferi’siyle, Hanefi’siyle mezhebimiz, meşrebimiz, yolumuz, erkânımız ne olursa olsun, Kerbela şehitlerini sadece hüzünle, matemle, gözyaşıyla anarak vazifelerimizi yerine getirmiş olur muyuz? Ehl-i Sünnet kardeşleriniz Kerbela’yı unutmak istedi ancak siz unutturmadınız. Daima yâd ettiniz. Aslında bu topraklar bunun istisnasıdır. Anadolu topraklarında yaşayan Müslümanlar ister Ehl-i Sünnet, ister Ehl-i Beyt, ister Alevi, ister Sünni olsun Kerbela’yı hiç unutmadılar. Yok saymadılar. Muharremiyeler kaleme aldılar, kasideler, ağıtlar yaktılar tıpkı sizin gibi. Tarih boyunca şaz ve marjinal olan bugünde İslam dünyasının başına musibet olan kesimleri, grupları, fırkaları bir tarafa bırakıyorum ama inanın Ehl-i Sünnet kardeşleriniz de unutmadılar. Sadece görünüşte siz belki bunu daha yüksek sesle yâd ettiniz. Gözyaşı döktünüz. Bizlere unutturmadınız. Ama inanın unuttuğunu sandığınız kardeşleriniz de aslında unutmadı. Ama şunu birlikte müzakere edelim, unutarak geçiştirmekle, sadece gözyaşı dökerek, ağlayarak geçiştirmek arasında ne fark var? Hepimiz birbirimizi sorgulayalım. Cehaletle ilim değil, ilim ile ilim tartışsın, konuşsun. Bunun muhasebesini yapalım. Susarak, unutarak geçiştirenler ile ağlayarak, gözyaşı dökerek geçiştirenler arasında ne fark var? Öyleyse bize düşen görev nedir? Hz. Hüseyin’in uğruna canını verdiği değerler hak, adalet, ahlak, merhamet, şefkat, insanlık, fazilet, erdem… Bu değerlerdir. Bize düşen görev de Hz. Hüseyin’in uğruna canını verdiği değerleri bugüne taşımaktır.

“EHL-İ BEYT VE EHL-İ SÜNNET MENSUPLARI KARDEŞTİR…”

Kerbela’ya karşı iki tavır görüyorum. Birine ‘Hüseyni tavır’ diğerine ‘Hasani tavır’ diyorum. Ehl-i Beyt mensubu kardeşlerimizin tavrı Hüseynidir, tabiidir, zulme karşı mazlumun yanında yer almaktır. İnanın kalpten, gönülden söylüyorum İslam coğrafyasında Ehl-i Sünnet kardeşlerinizin Kerbela’ya karşı tavrı da Hasanidir. Hüseyni celaldir, Hasani cemaldir. Bunlar birbirinden uzak tavırlar değildir. Buralardan biz ayrılık gayrılık üretemeyiz. Biri celaldir diğeri cemaldir. Celal ve cemal tevhit olursa kemal ortaya çıkar. Bunu sağlamak, kemale doğru hep birlikte gitmek gerekir. Hasani tavır alanları ötelememek lazım. Hepsi kardeştir. Zalimin karşısında mazlumun yanında yer almakta birleşiyorsunuz. Hiçbir mümin böyle bir tarihi büyük hadiseye karşı kalbinde zerre kadar yezidi bir tavır takınamaz. Adı ister Sünni ister Şii ister Hanefi ister Şafi olsun fark etmez.

“BUGÜN İSLAM DÜNYASININ EN BÜYÜK SORUNLARDAN BİRİSİ, ÂLİMLERİN ÜMMETE REHBERLİKLERİNİN AZALMASIDIR…”

Hz. Hüseyin Efendimizin ölümsüzlüğe yürümeden önce, Kufe’ye gitmeden önce okuduğu hutbeler vardır. Bunlardan bir tanesi Mina hutbesidir. Bu hutbe âlimlere sesleniştir. Âlimlere hitap eder. Hz. Hüseyin’in ölümsüzlüğe gitmeden önce Mina’da irat ettiği hutbe her âlimin başucuna asacağı bir hutbedir. Bu hutbede Hz. Hüseyin âlimlerin sorumluluklarını anlatır. ‘Âlimler ümmetimin güven kaynaklarıdır’ diyor Peygamber Efendimiz. Ama bugün üzülerek belirteyim ki âlimler emin olma vasfını kaybetmiştir. Âlimler taraf oldular. Âlimler vahdetin tarafından firkatin taraftarı oldular. Bugün İslam dünyasında en büyük sorunlardan biri âlimlerin ümmete rehberliklerinin azalmasından kaynaklanıyor.

Başkan Görmez, konuşmasını “Şehadetinin sene-i devriyesinin erbaininde, şehitlerin serdarı, şehitlerin serçeşmesi Hz. Hüseyin efendimizin ve onunla birlikte can veren şühedayı evladını, kardeşlerini ve onların varlık sebebi olan Aliyyül Murtaza’yı, Fatımatuzzehra’yı, Ehl-i Beyti’l Mustafa’yı hürmetle, tazimle, şükranla, minnetle yâd ediyorum. Aşuranın erbaininde Hz. Hüseyin efendimiz ve Ehl-i Beytin can veren şehitlerin sevgisi, rahmeti, merhameti ve onların kardeşlik için uğruna canlarını verdikleri o değerleri yeniden yaşatmasını bizlere nasip etmesi için Allah’a niyazda bulunuyorum” sözleriyle tamamladı. 

Irak'tan ve İran'dan İslam âlimlerinin katıldığı programa çevre illerden de çok sayıda vatandaş katıldı.

 
‘Mesele basın özgürlüğü değil’
 
Erzurum FB’li çıktı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
"Ermeni diasporası gizli hesap peşinde”
Uluslararası Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMDER) Genel ...
Altıparmak’tan Mavi Kar Taneleri’ne destek
Vali Altıparmak, Mavi Kartaneleri projesinin, çocuklarımızın ve gençlerimizin ...
Altay, taksici esnafını yalnız bırakmadı
Erzurum Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Naci Altay, Emniyet Müdürlüğü ...
 
Palandöken için turizm istişaresi
Palandöken Turizm Altyapı Hizmet Birliği Meclis (PATHİB) toplantısı Vali ...
Büyükşehir kasım ödenekleri açıklandı
Maliye Bakanlığı Kasım ayı Büyükşehir Belediye paylarını açıkladı. Erzurum ...
V. Din Şûrası kararları açıklandı…
“Günümüzde Yeni Dinî Anlayışlar; Dinî Bilgi, Eğitim ve Din Hizmetleri” ...
 
‘Erzurum, marka ve vizyon şehri olacak’
Başkan Sekmen, bölgenin üretim, ticaret ve sanayinin merkezi olacağını ...
DOSİAD: 'Teşekkürler Sekmen'
Doğu Anadolu Sanayici ve İşadamları Derneği (DOSİAD) Yönetim Kurulunca ...
Murat Dalkılıç Winterfest’te sahne aldı
Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ”Winterfest 2014” kış festivalinde ...
 
DADAŞ GAZETESİ
YAZARLAR
Nedim Atakol
Nedim Atakol
Adalet adalet adalet; illa adalet!
İrfan Kayagil
İrfan Kayagil
Ateizm Kazanı Kaynıyor, Din Adamları Nerede?''
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
DADAŞ
ANKET
Erzurum Havalimaninin ismi ne olsun?

Recep Tayyip Erdogan
Nafiz Kotan
Palandoken
Saltuklu
Dadas

Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva