Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, dershane düzenlemesiyle ilgili tartışmalardaki üsluba dikkat çekerek, “Kardeşlik ahlakı ve kardeşlik hukuku içinde kalarak, birbirini üzmeden, birbirini itham etmeden, doğru bir dil ve üslup kullanarak bu tartışmaları, konuşmaları yapmamız çok önem arz ediyor” dedi.
Prof. Dr. Mehmet Görmez, İstanbul’da katıldığı “VI. Dini Yayınlar Kongresi” sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. TÜİK’in düzenlediği ankette yer alan dini sorularla ilgili tepkilerin hatırlatılması üzerine Görmez, “Doğrusu bugüne kadar Diyanet İşleri Başkanlığı’nın anayasal bir kuruluş olarak toplumu din konusunda aydınlatmakla yükümlü olan bir kurumu bilimsel verilere dayanarak çalışmalarını yürütememesi bir eksiklik olmuştur. Dolayısıyla dünya çapında din hizmeti sunan, toplumun dini hayatına hizmet eden bir kurumu, toplumu din konusunda aydınlatmakla yükümlü olan bir kurumu, toplumun içerisinde dini hayatla ilgili ne tür sorunlar yaşanıyor, ne tür doğru veya yanlış düşünceler var bunları bilmeden vaazları, hutbeleri, eğitim hizmetlerini tanzim etmesi mümkün değil. Bütün dünyada bunlar bilimsel çalışmalardır ve bu bilimsel çalışmalar asla insanları tasnif etmek için, bölmek için ve tespit etmek için yapılmaz. Bütün bu bilimsel araştırmalar bilimsel veriler oluşturarak, o bilimsel veriler doğrultusunda kendi hizmetlerini tanzim etmek için yapılır. Bunun kadar tabii bir şey yoktur diye düşünüyorum” dedi.
Ankette yer alan “Köpek giren eve melek girer mi?” şeklindeki sorunun hatırlatılması üzerine de Görmez, “Biz sadece toplumun din ile ilgili doğru algılarını ve bilgilerini bilmekle yükümlü değiliz. Eğer yanlış bir algı, yorum, anlayış varsa biz onları da bilmemiz lazım. Çok daha saçma sorular olabilir. Ancak bu soruların her birisinin hedefi toplumda din ile ilgili doğru yorumlar, yanlış yorumlar, doğru algılar, yanlış algılar var mı yok mu bunu tespit etmeye yöneliktir. Bütün bu araştırmalar, isimler izlenerek yapılır. Herhangi bir insanı üzmek, rencide etmek için değil. O insana daha doğru hizmet etmek için yapılan bilimsel araştırmalardır. Dünyadaki bütün dini kurumlar bunu yapıyor. Aslında Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan önce 11 tane dini hayatı araştırmalar yapıldı, hepsi kitaplaştı. Doğrusu bugüne kadar Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bunu yapmamış olması büyük bir eksiklik olmuştur” diye konuştu.
"DOĞRUDAN GİRMEM DOĞRU DEĞİL"
Prof. Dr. Mehmet Görmez, gündemdeki dershanelerin kapatılmasıyla ilgili tartışmalara da değindi. Bir soru üzerine konuyla ilgili konuşan Prof. Dr. Görmez, “Benim doğrudan o konuya girmem doğru değil. Ben sadece Diyanet İşleri Başkanı olarak ve bu topraklarda yaşayan bir kardeşiniz olarak bir çağrıda bulunabilirim. Elbette bizim gelecek nesillerimizi, insan yetiştirme düzeneklerimizi, eğitim müfredatlarımızı tartışmamız, konuşmamız son derece önemlidir ve tabiidir. Ancak bunu yaparken herkesin kardeşlik ahlakı ve kardeşlik hukuku içinde kalarak birbirini üzmeden, birbirini itham etmeden, doğru bir dil ve üslup kullanarak bu tartışmaları, konuşmaları yapmamız çok önem arz ediyor. Çünkü Allah bizi kardeş olarak ilan etmiştir. Biz birbirimizin her gün yüzüne bakmak durumundayız. Birbirimize karşı bizi sonradan mahcup edecek her türlü dilden, her türlü üsluptan uzak durmaya davet edebilirim herkesi” dedi.