Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Obama ile yaptığı telefon görüşmesinde Fetullah Gülen ile ilgili de konuşulduğunu belirterek, “Sayın Obama ile de bu konuları görüştüm. Oradan da umutluyum. Gereken her şeyi söyledim. ‘Ülkemdeki huzursuzluğun kaynağındaki kişi sizdedir' dedim. 'Pensilvanya'da'dır' dedim. Bu kadar açık söyledim. 'Ben de sizden gereğini bekliyorum' dedim” dedi. Erdoğan, Fetullah Gülen ile ilgili ‘kırmızı bülten’ çıkaracağı yönündeki iddiaları da cevaplandırarak, “Neden olmasın” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı canlı yayın programında A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün moderatörlüğünde, Sabah Gazetesi Yazarı Mehmet Barlas, Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür, Sabah Gazetesi Yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak’ın sorularını cevaplandırdı.
ABD Başkanı Obama ile yaptığı telefon görüşmesini paralel yapının gündeme geldiğini del getiren Başbakan Erdoğan, “Sayın Obama ile de bu konuları görüştüm. Oradan da umutluyum. Gereken her şeyi söyledim. ‘Ülkemdeki huzursuzluğun kaynağındaki kişi sizdedir' dedim. 'Pensilvanya'da'dır' dedim. Bu kadar açık söyledim. 'Ben de sizden gereğini bekliyorum' dedim. 'Çünkü benim ülkemin iç güvenliğini tehdit edenler sizdeyse, siz de buna karşı gerekli tavrı koymalısınız. Amerika'nın iç güvenliğini tehdit eden kişiler bende olduğu zaman siz nasıl benden bunları istiyorsanız ben de sizden aynı şekilde bunları isteme hakkına sahibim' dedim. Bunları bu kadar açık kendisine söyledim. Olumlu baktı. Yani 'Mesaj alınmıştır' dedi.” diye konuştu.
“KIRMIZI BÜLTEN NEDEN OLMASIN”
“Fetullah Gülen için kırmızı bültenin bahsediliyor. Böyle bir şey söz konusu mu?” sorusu üzerine ise Başbakan Erdoğan, “Niye olmasın, işte diyorum ya her şeyin önce altyapısını bir oluşturacaksın, hazırladığın bülteni de sağlam hazırlayacaksın” dedi.
“O KADARDA ABARTMAYALIM”
Başbakan Erdoğan, “Beyaz Saray imamları mı var acaba?” yönündeki soruya ise, Yok, o kadar da abartmayalım diyorum artık. O zaman çok farklı bir güç devşirmiş oluruz onlara yani” diye konuştu.
"Paralel örgütle cemaat tabanının dikkatle ayrılması konusunda hassasınız biz öyle anlıyoruz” diye sorulması üzerine de Başbakan Erdoğan, “Burada çok samimi insanlar var. Bu insanlar afedersiniz okullar yapmışlar, bunlara hibe etmişler. Dershaneler yapmışlar, bunlara hibe ermişler. Kurbanlarını bunlara vermişler, kurbanlarını kesmemişler. Mesela geçenlerde bir zat, hepinizin tanıdığı bildiği, Türkiye'nin önemli isimlerinden bir tanesi, kalkıyor bizim Diyanet İşleri Başkanımıza geliyor, onunla bir görüşme yapıyor. Diyor 'Bugüne kadar zekatlarımızı kardeşleriyle beraber buraya veriyorduk, acaba bizim zekatlarımız makbul müdür? Böyle deyince, 'Senin zekatın makbul de bundan sonra dikkat et' diyor. Geçen ben kendisiyle görüştüğümde dedim böyle böyle, bundan sonra. 'Ne olacak bundan sonra Başbakanım' dedi. 'Ben bu olayları yaşadıktan sonra daha ne düşünebilirim ki' dedi. Büyük kopuşlar başladı tabi. Bazıları hala… İtikat içerisinde özellikle bir kavram var ki çok önemli, ubudiyet meselesi. Yani kime kul olacaksın, burası çok önemli. Eğer siz insana kulluğu Rab'be kulluğun yerine getirmeye kalkarsanız, orada baltayı taşa vurursunuz. Burada o türler var. Bakın ne diyor, işte rüyada Peygamberimizi görüyor, twittler iki kat artırılsın, bunu soruyor oraya. Onu sorduktan sonra da 'tamam' diyor, 'iki kat artırın.' Şimdi böyle bir şey buralara mı sorulur. Ondan sonra çok enteresan bir şey, senaryo onayını oradan alıyor. Sevgili Peygamberimizin Miraç hadisesinde bakıyorsunuz, indiriliyor, kamyonete bindiriliyor, sürdürülüyor. Böyle bir şey mi olabilir? Ve bakın, 95 yılı. Savaş Ay'ın yaptığı röportaj. Çok tehlikeli bir şey o. Cebrail Aleyhisselam gelse, yoksa yani, 'Onun aşkı burnumda kemiklerini sızlatır' falan diyor 'Ama o parti kursa ben ona da oy vermem' diyor” şeklinde konuştu.
“CHP KİMİNLE OLURSA OLSUN İTTİFAKI YAPAR”
“Bugün CHP ile ittifakları nasıl açıklıyorsunuz?" yönündeki soruya da Başbakan Erdoğan, “CHP kiminle olursa olsun ittifakı yapar. Adamın ihtiyacı var. Zannediyor ki 'Ben bununla ittifak yaparsam seçim kazanacağım veyahut İstanbul'u alacağım veya Ankara'yı alacağım', derdi bu” dedi.
“Bu yapının taşeron olduğu iddia ediliyor, bu yönde sizin bakanlarınızın da yorumu oldu. Katılıyor musunuz. Katılıyorsanız kimin taşeronu olabilir?” sorusu üzerine de Başbakan Erdoğan, “Burada tabii ki birçok şeyler var. Bunları da zaman içerisinde göreceğiz. Bir defa birçok şeyler peyderpey geliyor, gelmeye başladı. Daha da ortaya çıkacak. Çünkü bizler nasıl uluslararası ilişkilerde diyelim ki belli bilgileri, belli ülkelere, belli çerçeve içerisinde veriyorsak, belli ülkeler de belli bilgileri, belgeleri bize verecekler. Çünkü aramızda yaptığımız birçok anlaşmalar var ki bunlar meclislerden geçen anlaşmalardır. Bu anlaşmaların gereği yerine gelecektir. Burada atılan adım da da biz şimdi bunları görüyoruz. Bunları şu anda tabii 30 Mart seçimleriyle meşgulüz, Meclisi de artık malum, şu anda tatil ettik. Dolayısıyla şu seçimlerin hemen akabinde önceliklerimiz bellidir. Bu öncelikler üzerinden yürüyeceğiz. Zaten kabinede malum gerekli değişikliği filan da yaptık ve yoğun bir şekilde bu işin üzerinde yoğunlaşacağız. Yani bu işi hafife almak diye bir şey asla olamaz."