Facebook’un Avrupa Temsilcisi Richard Allan, Facebook’taki Kürt siyasetçilerin sayfalarının PKK’ya dair içerikler nedeniyle kapatıldığını söyledi. Allan “Söz konusu sayfalarda, genel olarak söylüyorum, terör örgütünün övülmesi gibi Facebook standartlarına uymayan içerik mevcuttu. Uluslararası terör listesinde bulunan bir kişi ya da örgütün övülmesi kurallarımıza aykırıdır” dedi.
Radikal gazetesinden Ezgi Başaran’a konuşan Allan, Kürt siyasetçilerin Facebook sayfalarının neden kapatıldığını anlattı.
Alan, kullanıcılardan gelen şikâyetler doğrultusunda yapılan takipler sonucunda bu sayfaların kapatıldığını belirtti. Sayfaların “pornografik içerik” gerekçesiyle kapatılması konusunda ise Allan “hata olmuş” dedi.
Allan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kullanıcılar bir sayfayı şikâyet ederken, onlardan neden şikâyet ettiklerini bir seçeneği işaretleyerek belirtmelerini istiyoruz. Pornografik içerik, nefret söylemi, şiddete teşvik vs. gibi seçenekler. Bu vakada sayfalardan biriyle ilgili şikâyet bize ‘pornografik içerik’ seçeneği işaretli biçimde geldi. Biz sayfayı inceledik, pornografik içerik bulamadık ama kurallarımıza uymayan içeriğin birçok kez kullanıldığını gördük. O nedenle sayfayı kapattık ama hatayla yöneticiye ‘pornografik içerik’ nedeniyle kapatıldığı mesajını gönderdik. Bize yapılan ilk şikayette o seçenek işaretlendiği için. Halbuki sebep o değildi. Yani kapatma kararımız doğru, açıklama hatalıydı.”
‘Sayfalar iki nedenle kapatılır’
Sayfaların kapatılmasına neden olan iki konu olduğunu söyleyen Allan şunları söyledi:
“Bir: Daha çok şikâyet alıyoruz. İki: Söz konusu sayfalarda, genel olarak söylüyorum, terör örgütünün övülmesi gibi Facebook standartlarına uymayan içerik mevcuttu. Uluslararası terör listesinde bulunan bir kişi ya da örgütün övülmesi kurallarımıza aykırıdır. Sayfada bu örgütün flamasının, bayrağının, sembollerinin vesaire kullanılması da keza öyle. Örneğin; İngiltere’de IRA’nın, Kolombiya’da FARC’ın, İspanya’da ETA’nın, Türkiye’de PKK’nın övülmesi, bu örgütlerin amblemlerinin kullanılması kurallara aykırı.
Facebook terör listesinde yer alan tüm örgütler için bu kuralı uygular. Biz kullanıcılarımıza bir platform sunuyoruz ve varoluş tarihinde şiddete bulaşmış örgütlerin övülmesini sunduğumuz bu platformda doğru bulmuyoruz.
O sayfaları kapatmamızın sebebi söz konusu Kürt siyasetçilerin faaliyetleriyle ilgili değil. Söz konusu sayfanın genel tavrı veya içeriğiyle bir değerlendirme de yapmıyoruz. Ama örneğin PKK’nın bayrağının, sembollerinin paylaşılması bizim için somut bir kural ihlalidir. Biz bu sayfalarda birden fazla kez böyle içeriklerin paylaşıldığını tespit ettik, dolayısıyla tek bir içeriği kaldırmak yerine sayfayı kapatmak zorunda kaldık. Bazıları özellikle örgüt propagandası yapmak için bu tür içerikleri paylaşır, bazıları da farkında olmadan. Örneğin; bir fotoğraf koyar, o fotoğrafta PKK bayrağı taşıyan kişiler vardır. Bu durum da kurallarımıza aykırıdır.”
Allan, Türkiye’deki gibi Kolombiya’da da yürütülen barış süreçlerinde Facebook’un ikilemde kaldığını belirterek, “Açıkçası Kolombiya’da FARC örneğinde olduğu gibi barış sürecine girmiş, bir ayağını şiddetten çekmiş örgütlerle ilgili içeriklerin kurallara uygun olup olmadığına karar vermekte zorlanıyoruz” diye konuştu.
Sayfaların art arda kapanması konusuna açıklık getiren Allan, “Türkiye’den gelen sayfa şikâyetlerinin arttığını söyleyebilirim. Siyasi tartışmaların kızıştığı dönemlerde yahut seçimlerin yaklaşmasıyla şikâyet sayılarının arttığını gözlemliyoruz. Bu tüm dünyada böyle, Türkiye’ye özgü bir durum değil” dedi.
Başvuruları emniyet yetkilileri yaptı
Facebook’un kullanıcılara ait bilgileri paylaşması konusunda ise Allan, Türk Emniyeti’nin istediği bilgilerin doğruluğunun araştırıldığını ve sadece “Şiddet çağrısı, çocuk tacizciliği yapan kimselerin IP adresleri”nin paylaşıldığını söyledi.
Allan konu hakkında şu bilgileri verdi:
Hayır, emniyet yetkilileri. Taleplerin hepsi onlardan geliyor. Tipik senaryo şu şekilde oluyor: Türkiye polisi internet ortamında çocuk taciziyle ilgili bir bilgiye ulaşıyor. Bize ulaşıyor ve tacizi yapan kişininFacebook’ta bir hesabı olduğunu, bu hesap üzerinden ona ulaşmak istediğini belirtiyor. Bu beyanatın doğruluğunu çok ciddi biçimde araştırıyoruz ve inanırsak söz konusu kişinin IP adresini polisle paylaşıyoruz. Bu prosedür diğer ülkelerde de aynı şekilde işliyor.