Erzurum Ekonomisi ‘Sosyo-Ekonomik Yapı Araştırması: Sorunlar ve Çözüm Önerileri” çalıştayı ile sorgulanacak. Beyin fırtınasının estirileceği, Erzurum odaklı kalkınma düşünce, öngörü ve önerilerin geniş kapsamlı olarak ele alınacağı çalıştayın sonuçları il ekonomisinin yol haritasını oluşturacak.
DOÇ. DR.BAKIRCI’NIN AÇIKLAMASI
Çalıştay süreci hazırlayıcıları arasında bulunan Atatürk üniversitesi iktisadi ve idari Bilimler Fakültesi Dekan yardımcısı Fehim Doç. Dr.Bakırcı, çalıştayda Erzurum’un ekonomik değer, potansiyel, yetenek ve imkanlarının bilimsel metotlarla gündeme getirileceği ve ekonomik pratikle uyumunun ele alınacağını kaydetti.
ERZURUM’UN SOSYO EKONOMİK VİZYONU
Erzurum İl ekonomisi ve sosyo ekonomik vizyonu hakkında değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr.Bakırcı, Erzurum ekonomisinde üretimden tüketime yoğunlaşılmasının sorunlara yol açtığını, üretim ekonomisinin işlerliliğini kaybetmesi sebebiyle ekonomik dinamiklerin de atıl kaldığını belirtti.
TİCARET ŞEHRİ ANLAYIŞI
Doç. Dr.Bakırcı, İpek yolu üzerinde olması sebebiyle ticaret şehri vizyonuna sahip Erzurum’un 1980’lere kadar üretim ekonomisine odaklı olduğunu, hemen tüm ülkeye hitap eden hammadde ağırlıklı bir ticari hayatın yaşandığını ve ilin toptancı konumunda bir ticaret hayatına sahip bulunduğunu hatırlattı. İlde üretime dayalı ekonominin beyin, emek, sermaye göçü sebebiyle sekteye uğradığını vurgulayan Doç. Dr.Bakırcı, göçün şehir ekonomisini olumsuz etkilediğini belirtti.
GÖÇ VE SONUÇLARI
Doç. Dr.Bakırcı, “ Sermaye, emek, beyin ve yetişmiş insan göçü il ekonomisi ve sosyal hayatını durağan hale getirdi. Bu noktada kamu politikaları da şehrin geri kalmışlığını engelleyici mahiyette olmadı.
Özellikle 1980 sonraları Erzurum’a yönelik kamu yatırımları yeterli olmadığından ekonomik gerileme süreci hızlandı. Erzurum sosyo ekonomik performans bakımından iller sıralamasında son sıralarda yer aldı.” dedi.
TEŞVİKLER VE DEĞERLENDİREMEME SORUNU
Erzurum’da dönemsel olarak uygulanan teşviklerin yeterince değerlendirilemediğine işaret eden Doç. Dr.Bakırcı, “Ancak Teşvik uygulamalarını katma değere dönüştürecek kapasitede yeterince girişimci, müteşebbis olmadığı, yatırımlar için sermaye sahipleri beklenen düzeyde girişim yapmadıklarından
bu fırsatlar çok iyi değerlendirilememiştir. Bunun önünde de birçok bürokratik engeller de var. “ diye konuştu.
ERZURUM’UN EKONOMİK YETENEKLERİ
Erzurum’un tarım, sanayi ve hizmetler sektörü bazında önemli imkan, değer ve yetenekleri barındırdığına işaret eden Doç. Dr.Bakırcı, “ Erzurum tarımda, bazı sanayi ürünlerinde, turizm de, hizmet sektöründe çok büyük bir potansiyeli olan bir şehir konumundadır. Erzurum coğrafi şartları, barındırdığı zirai değerleriyle tarımda aslında bir cazibe merkezidir. Hizmet sektörleri ölçütünde ise Erzurum kış turizmi tesisleri, doğası bakımından önemli imkanlar sunmaktadır. Yine Erzurum BTC, TANAP gibi projelerle bir enerji koridoru durumu göstermektedir. Ancak bu avantajlar ekonomiye yeterli ve düzey içeren şekilde aktarılamamıştır. Tarım sanayisi oluşturulamamış, hizmet sektöründeki değerler ekonomik kazanca dönüştürülememiştir. Bunun temel nedeni göçtür.” dedi.
KAMUSAL VİZYON
Erzurum’un kamusal vizyonunda zaman zaman baş gösteren göçün de ekonomiyi olumsuz etkilediğini savunan Doç. Dr.Bakırcı. “Erzurum’un geri kalmışlığının en önem nedenlerinden biri de, tüm bölgeye hitap eden kamu kuruluşlarının başka illere taşınmasıdır. Mesele, kamu kurumlarına ait bölge müdürlükleri azaldı. Önceden hemen hemen her kamu kurumunun bölge müdürlükleri vardı. 3. Ordunun Malatya’ya aktarılması, hızlı tren projesinin 2023 yılına kadar Erzincan’a kadar getirilip Erzurum’a getirilmemesi örnek olabilir. Buna benzer pek çok yatırım geçmişte Şehrimizden koparılarak çevre şehirlere gönderilmiştir. “ fikrini savundu.
SOSYO EKONOMİK PERFORMANS
Erzurum’un sosyo ekonomik performans düşüklüğüne bir sebep olarak da geçmişteki siyasi anlayışı gösteren Doç. Dr.Bakırcı şöyle dedi, “ “Erzurum’un geri kalması tamamen siyasi çekişmelerden kaynaklanıyor. Siyasetçiler, kendi güçleri doğrultusunda, kendi şehirlerine yatırım yapıyorlar. Memleketlerine daha çok hizmet etmek adına sahipsiz gibi görünen illerden yatırımları, kamu kuruluşlarını almışlardır. Erzurum’da bu anlayışa maruz kalmıştır. Ancak son on yıldır siyaset alanında Erzurum’da baş gösteren uygulamalar il için bir umut kulvarı oluşturmuştur. BTC, TANAP enerji Projeleri, Lojistik Köy yatırımı, 2’inci üniversitenin kurulması, Sağlıkta Erzurum’u cazibe merkezi yapan sağlık kampüsü gibi yatırımlar, Ulaşımda Havaalanı yatırımı, Turizmde milyar dolarlık kış turizmi tesislerinin kazandırılması çok önemli ekonomik ve sosyal ataklardır. Bu yatırımlar Erzurum için yeni bir ufuk doğurmuştur’
ERZURUM’UN NAKİT KANALLARI
Erzurum’a 2 alanda ciddi bir nakit girişi sağlandığını belirten Fehim Doç. Dr.Bakırcı, “Birincisi Devletin aktardığı sosyal yardımlar. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kanalıyla uygulanan sosyal politika amaçlı ödenekler, yardımlar çok ciddi sıcak para girişi oluşturuyor. İkincisi ise şehirde en önemli sıcak para kaynağı üniversite öğrencisidir. Şuanda Açık öğretimle beraber Atatürk Üniversitesinin 110 bin öğrencisi var. Örgün öğretimde olan 70 bin öğrenci bulunuyor. Bu öğrenciler, her ay ortalama şehre 500 TL bıraksa bu şehrimiz için çok büyük bir sıcak para demektir. Bu nakit girişleri ilde ticarete dayalı ekonomiyi ayakta tutuyor.” dedi.
YAZ OKULU ÖNERİSİ
Yaz tatili sebebiyle öğrencilerin ilden gitmesinin ticaret sektörünü sekteye uğrattığını belirten Doç. Dr.Bakırcı, bu döneme matuf olarak özel girişimler başlatılması gerektiğini söyledi. Yaz okullarının bu olumsuz süreci durduracak bir alternatif olduğunu bildiren Doç. Dr.Bakırcı, “ “Şuanda Türkiye’de 180’ne yakın üniversiteden çok azı yaz okulu uygulaması yapmakta. Doğu bölgesinde de Atatürk Üniversitesi bu uygulamayı gerçekleştiriyor. Geçen sene yaz okul uygulamasından 12 bin öğrenci yarlandı. Bunların 2-3 bini başka üniversitedendi. Bu yıl ki yaz okulunda öğrenci sayısının 20 bin üzerine çıkması bekliyoruz. “İfadelerini kullandı.
ÇALIŞTAY HAZIRLIĞI
Erzurum’un sosyo ekonomik performansını artırmak, dünü ve bugünüyle il ekonomisini sorgulayarak durağanlıktan istikar dönemine geçmek adına önemli bir çalıştay hazırlığının başlatıldığını bildiren Doç. Dr.Bakırcı, “Daha önceden Erzurum ekonomik potansiyelini değerlendirmeye yönelik çalışmalar yapılmış ama bu 10 yıl önce gibi geçmişte kalmış. Özellikle Vali Ahmet Altıparmak’ın şehrimize atanması, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in seçilmesinden sonra şehrimizde bir dinamik düşünce oluştu. Vali Altıparmak’ın teklif ve talebiyle, il ekonomisini sorgulayacak ve çözüm süreci oluşturacak bir süreci başlatmak adına çalıştay gerçekleştireceğiz. Valilik, Büyükşehir Belediyesi Ve Atatürk üniversitesi işbirliği ile “Erzurum İli Sosyo-Ekonomik Yapı Araştırması: Sorunlar ve Çözüm Önerileri” başlıklı Çalıştay yapacağız. Öncelik olarak şehir içi sorunları ele alacak ve çözüm araştırması yapacağız. Amacımız kısa, orta ve uzun vadedeki Erzurum sorunlarını tespit etmek. Çalıştay geniş bir platformda, ilin tüm sosyal ekonomik dinamiklerinin katılacağı bir düzeyde gerçekleştirilecek.
Yuvarlak masalar oluşturarak çalışma grupları halinde çalışacağız. Gruplara trafik sorunları, ticaret sorunlarınız, alt yapı sorunları gibi sosyo-ekonomik yapı sorunlarına yönelik sorular yönetilecek. Çıkan sonuçlar doğrultusunda şehrimizin sorunlarını tespit ederek, çözüm önerilerine yoğunlaşacağız. Bu Çalıştaydan sonra halka yönelik bir anket çalışması yapacağız. İşçi, esnaf, öğrenci, serbest meslek erbabı, sanayici gibi halk gruplarının görüşlerini belirleyeceğiz. Bu çalışmada yaşanılan bölgede kriter oluşturacak. Mesela Yenişehir, mesela Mahallebaşı, mesela kent merkezi gibi. ‘dedi.
“ÖĞRENCİ ERZURUM’UN VESİLEYİ NİMETİDİR.”
Değerlendirmenin son bölümünde, Erzurum ekonomisinin can damarı olan üniversite öğrencilerinin beklentileri, esnaf-öğrenci ilişkisine değinen Doç. Dr.Bakırcı yaşanan sorunlara dikkat çekti. Erzurumlunun üniversitesi ve öğrencisine sahip çıkması gerektiğini kaydeden Doç. Dr.Bakırcı, ‘Erzurumlu üniversitesine sahip çıkmıyor. Öğrenci Erzurum’un veli nimetidir. Ama maalesef öğrenciye sahip çıkılmıyor. Mesela Erzurum’un meşhur cağ kebabı var ama çağ kebabını tadına bakmadan/bakamadan giden öğrencilerimiz var. Çünkü öğrencinin bir cağ kebabı yiyecek parası yok. Ve buna yönelik esnafta bir caba yok. Öğrenciye yönelik yüzde 10, yüzde 20’lik bir indirim gibi kampanyalar yapılsa. Ama esnaf, öğrenci gelsin yolayım kafasında. Esnaf, öğrenciyi daha çok çekmeye çalışmak yerine uzaklaştırıyor. 8 ay boyunca her gün 100 bin öğrenciden günlük 5 bin tanesi cağ kebap yese, senin fazla para almana gerek kalmadan kazanırsın. Ama onlar daha çok almayı hesaplıyor. Çünkü şehrine yatırım yapmayı düşünmüyor. Burada kazanayım batıya yatırım yapayım kafasındalar.” İfadeleriyle serzenişte bulundu.
Üniversite öğrencilerinin iyi ağırlanması ve onlara yönelik müsbet çabaların sergilenmesi durumunda il tanıtımına da büyük katkı sağlanacağını söyleyen Doç. Dr.Bakırcı, her öğrencinin bir tanıtı elçisi durumunda bulunduğunu hatırlattı.