Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik Bölge Türkiye
Tekin’den Öğretmenlere teşekkür mektubu
Tekin’den Öğretmenlere teşekkür mektubu
Erdoğan: ‘Müsaade edemeyiz’
Erdoğan: ‘Müsaade edemeyiz’
Karları elleriyle kazarak vatandaşları kurtardılar
Karları elleriyle kazarak vatandaşları kurtardılar
Elazığ - Malatya karayolu trafiğe açıldı
Elazığ - Malatya karayolu trafiğe açıldı
Erzurum karla buluştu
Erzurum karla buluştu
HABERLER>GUNDEM
31 Aralık 2011 Cumartesi - 08:33

Erzurumlu Hattat Çelebi için bu yazı

'Harika!' diyordu o kendisine pek yakışan gülüşle birlikte karşımızda duran Vav'a baktıkça İlhan Berk.

Erzurumlu Hattat Çelebi için bu yazı

'Harika!' diyordu o kendisine pek yakışan gülüşle birlikte karşımızda duran Vav'a baktıkça İlhan Berk.
Dönüyor, şiirden, şair olmaktan, elmanın tadından, şairlerin kaderinden söz açıyor, lakin o bakış cezbelenmesinin çarpıntısı altında tekrar tekrar 'harika!' diyordu parmağıyla Vav'ı göstererek. Şimdi hatırlamıyorum, o mütevazı olduğu kadar dünyaya sonsuz bir iniş yapan 'Vav' hangi hattatındı. Kendisi de ressam olan İlhan Berk şüphesiz hat sanatındaki yüksek şiiri duyuyor, onun geometrisini hissediyor, aşkla ona teslim olmaktan kendisini alamıyordu. Boşuna değil şimdi durup dururken İlhan Berk'i hatırlamam. Hasan Çelebi'de, belki en çok onda, fakat daha çok ellerinde, o ellerin titreyişinde bambaşka bir şiir ve zaman müziği duymuş olmalıyım. Hattatı en son Sabiha Gökçen Havalimanı'nda, kendisini uçağa götüren otobüste görmüştüm ilkin yakından. Yüzünü çevreleyen teslimiyet, tevazuuyla onu tereddütsüz 'çelebi' kılıyordu şüphesiz. Şimdi o, bu ülkede yetişmiş büyük bir hattat olmanın gururuyla değil, ömrünü adadığı bir sanatın kabul çağlarını görmenin huzuru içindeydi. Şöyle bir otobüse göz gezdirdim, acaba böylesi bir sanatçıdan haberi olan var mıydı ? Henüz değil, henüz değil dedim içimden. Belki bir gün, belki yakında.
Hasan Çelebi yarım asra yaklaşan bir süredir iki kutsal nesnenin arasında kendi kaderinin öyküsünü yazıyor. Kaleme ve kâğıda yaptığı içten yemin nadir yeteneğinin ışığı altında yüksek sanata dönüşüyor. Hor görülmüş, yok sayılmış, yasaklanmış, tu kaka edilmiş, evrensel ve özgür bir sanata bağlanmak ve bu bağlılıkta sebat etmek kolay olmasa gerek. O eller, kaleme sarılan ve daha başka hiçbir nesnenin çıkaramadığı o ebedi cızırtı, sanki dönmüş ses tellerine de sirayet etmiş bu yazı şairinin. 'Harika' onda yalın ve yüksek bir marifete dönüşmüş. Hat sanatının kutsal ile kurduğu engin bağlantı zaman içinde üslupların aralığında kendi coşkun akışkanlığını da kazanmış elbette. Mizaç, yazının yolunda sosyal olduğu kadar estetik formlara bürünmüş. Böylelikle hat sanatı güzel yazı olmaktan öte özgün yazmanın ve her hattatın çağını yorumlamasının alanı da olabilmiş. Ben, Hasan Çelebi'nin titreyen sesinde ve titreyen ellerinde gelip geçtiği çağın kaderini de gördüm bu yüzden. Biraz kederli, biraz yorgun, biraz kırgın, biraz umutlu ama mutlaka görmüş geçirmiş bir kader.
O vakur ve saf yazı şairi, daha dün, Çankaya Köşkü'ndeydi. Devlet saygıyla selamlayıp önünde eğildi. O ise kürsüye ağır adımlarla yaklaştı, heyecan, mahcubiyet, mahbubiyet ve ellerinin içten titreyişlerine saklanmış acı içinde titrek sesine gömdü, sadece kendisine değil hepten ait olduğu sanata takınılan vahşi ve saçma tutumu sonsuza dek anlamsızlaştırıverdi. O titreyen eller, sanki artık sevdiğine kavuşmuş âşığın uzattığı el kadar saf ve temizdi. Dokunup dokunmamanın, kavuşup kavuşmamanın anlamı yoktu. O ateşin sınavından başarıyla geçmişti. İşte, bir yok sayıcılığın, acımasızlığın, travmatik faşizmin sonu bir kere daha geliyor, hattat, gerisinde onca ölümsüz eser ve bu ölümsüzlüğü geleceğe taşıyacak yüzlerce talebe arasında geleceğin perdesini dalgalandırıyordu. Elbette titreyen elleri ve titreyen sesiyle. O ellerde Erzurum'un karlı soğukları, hep saklanmış çocukluk düşleri, ertelenmiş güzel sözler, uzaklarda kalmış söğüt gölgeleri, inanç mayasının bahardan bahara patlayan kabarcıkları da vardı şüphesiz. İnanç estetiğin kıvrımlarıyla en zarif dansına kalkmıştı.
Hattatın mürekkebe daldırdığı her kalem, artık kendi ömür çizgisini çekmekle kalmayacak inanç ve yaşama estetiğinin örnek bir eylemine de dönüşecektir. Hasan Çelebi'nin elli yıl boyunca, elleriyle kurduğu bu yazı denizi, 'denizler mürekkep olsa' nidasının altında bir harika çılgınlık olarak zaman levhasını süslemeye devam edecek. O titreyen eller, o titreyen ses ise yenilmişlerin ancak ebedi yenilmişlerin derin tebessümü altında kendi makamını bulacaktır. Yüzündeki anlaşılabilir tebessüm acısını baştan beri bilen bir yolcuya aittir. Onu görüp duydum ben. Duyduğumu, gördüğümü, bildiğimi, saygıyla yeniden sevdim. İçten içe sevdim hem.
Yazı, yazdığı yazıya adarken kendisini kim bilir asıl sanat da bu olduğunu fısıldar yeryüzüne.Hasan Çelebi'nin binlerce kez mürekkebe dokunan kalemi uzaklarda çok uzaklarda kutsal sanatın mahcup içlenişi olarak kendisine sığınacak gönüller arar. O gönlünü bir hattat olarak çoktan vermiştir harflerin ebedi çağrısına. Titreyen eller ölümsüz gençlik kıvrımlarıyla yaşayacaktır kâğıt ve kalem ve yazı arasında. Aşkla.
Ufuk Bozkır / ZAMAN

 
Öğrencileri taşıyan midibüs devrildi
 
Erzurum'da bir aile sobadan zehirlendi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Öğrencileri taşıyan midibüs devrildi
2 ÖLÜ 12 YARALI VAR
BDP'lilerden 35 ölü için kahkaha
Şırnak Uludere'de 35 vatandaşımızın hayatını kaybettiği olay sonrası basın ...
15 sığınak ele geçirildi
Tunceli'de güvenlik kuvvetlerince yapılan arazi taramalarında terör örgütüne ...
 
PKK kontrolünde kaçakçılık VİDEO GÖRÜNTÜ
Türkiye-İran hattında yapılan kaçakçılığın PKK'lı teröristlerin kontrolünde ...
ERZURUM'DA BDPLİLER OTURMA EYLEMİ YAPTI
Bdp Erzurum İl Teşkilatı, Irak'ın Uludere sınırına yakın bölgede düzenlenen ...
Ailelere ceza yağdı
Erzurum’un Hınıs İlçesine bağlı çeşitli köylerde...
 
Başbakan'dan Gediktepe hatırlatması
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Cuma Namazı çıkışında 'Uludere'de 35 vatantaşın ...
Sanki Erzurum için icad edilmiş!
Ayakkabılara zincir!
Erzurum'da bu köy kuduz karantinasına al
Erzurum'un Bir Köyü Kuduz Karantinasına Alındı
 
DADAŞ GAZETESİ
YAZARLAR
Nedim Atakol
Nedim Atakol
Adalet adalet adalet; illa adalet!
İrfan Kayagil
İrfan Kayagil
Ateizm Kazanı Kaynıyor, Din Adamları Nerede?''
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
DADAŞ
ANKET
Erzurum Havalimaninin ismi ne olsun?

Recep Tayyip Erdogan
Nafiz Kotan
Palandoken
Saltuklu
Dadas

Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Gundem Ekonomi Siyaset Asayiş Eğitim Spor Kültür & Sanat Sağlık & Yaşam Araştırma Polemik
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva